hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Meme kanserine dur demek için ayda 10 dakika

    Meme kanserine dur demek için ayda 10 dakika
    expand

    Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanserinde, her ay regl dönemi sonrası kişinin kendi başına yapacağı 10 dakikalık kontrolün son derece önemli olduğunu söyleyen Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Erkan Öztürk, akabinde hekim muayenesi ile düzenli mamografinin hayat kurtarıcı olduğuna dikkat çekti.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Doç. Dr. Erkan Öztürk'ün konuyla ilgili yaptığı açıklama şöyle:

    Kadınlarda en sık görülen kanser tipi

    Meme kanseri gelişmiş batı ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de kadınlarda en sık görülen kanser tipidir. Sağlık Bakanlığının 2015 yılında yayınladığı kanser istatistik verilerine göre Türkiye’de kadınlarda görülen kanserlerin yüzde 24,2’si meme kanseridir. Türkiye Meme Hastalıkları Federasyonu Ulusal Meme Kanseri Veri Tabanı verilerine göre, Türkiye’de meme kanseri ortalama yaşı 51,6’dır. Kanser sıklığı gelişmiş ülkelerde 60’lı yaşlarda daha fazla iken ülkemizde 45-49 yaş grubunda yüzde 16,7’lik bir değerle maksimuma ulaşmaktadır. Meme kanseri tedavisinde erken tanı en önemli faktördür. Ülkemizde meme kanseri sıklığının daha genç yaşlarda görülüyor olması tarama programları ve erken tanının önemini arttırmaktadır.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Meme kanserli hastalarda, tüm evrelerde 5 yıllık sağ kalım oranları, gelişmiş ülkelerde yüzde 73 iken, gelişmekte olan ülkelerde yüzde 53 olarak bildirilmektedir. Aradaki bu önemli fark, gelişmiş olan ülkelerde tarama programları sayesinde erken tanı ve tedavi olanakları ile açıklanabilir. 

    Erken tanı çok önemli

    Meme kanseri taramasında öncelikli amaç, kanser gelişimini henüz bulgular (ele gelen kitle, meme başı değişiklikleri gibi) ortaya çıkmadan, erken evrede saptamak ve sonuç olarak meme kanserine bağlı ölüm oranlarını azaltmaktır. Meme kanserinin erken evrede saptanması, aynı zamanda meme koruyucu ve onkoplastik cerrahi yöntemlerin uygulanarak daha iyi meme estetiğini de sağlamaktadır.

    Meme kanserinin erken tanısı için, verilecek eğitimlerle kadınların meme kanserinin farkında olması, kendi kendini meme muayenesi, hekim muayenesi ve tarama mamografisi gereklidir. Bu dört bileşen ancak birlikte olduğunda erken tanı başarılabilir.
    Kendi kendine meme muayenesi, kişinin kendi elleri ile sırasıyla her iki memesini de muayene etmesi demektir. Amaç, her kadının erken yaşlardan başlayarak kendi normal meme dokusunu tanıması ve herhangi bir olağan dışı değişikliği erkenden fark ederek hekime yönlenmesini sağlamaktır. Yirmi yaşından sonra her kadının, adet bittikten itibaren 5-7 gün içinde kendini muayene etmesi önerilmektedir. Menopoz sonrası adet görmeyen kadınlarda ise her ayın belli bir gününde kendini muayene etmesi önerilmektedir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    En sık görülen bulgu: Ele gelen kitle

    Meme kanserinin en sık görülen bulgusu ele gelen kitledir. Meme kanserinde saptanan kitlenin özellikleri, sert olması, sınırlarının düzensiz olması ve yuvarlak olmaması ve çevre dokuya göre rahat hareket ettirilememesidir. Başka bir deyişle göğüs duvarındaki kaslara, çevre dokulara ve üzerindeki cilde yapışıklık gösterebilir. Aynı zamanda memedeki kitleye koltuk altındaki kitle eşlik edebilir. Meme cildinde değişiklikler (çöküntü ve kabarıklık, renk değişikliği), meme başında değişiklikler, meme başı akıntısı eşlik edebilir. Bu bulguların varlığında, en kısa zamanda gerekli incelemeler yapılmalı, tanı konulmalı ve tedavi planlanmalıdır.

    Meme dokusu ay boyunca hormonal değişikliklerden etkilendiği için ay boyunca dönemsel değişiklikler gösterebilir. Adet öncesi dönemde biraz daha büyük, hassas ve ağrılı olabilir. Adet bittikten 5-7 gün sonraki dönem, memedeki hassasiyetin en az olduğu, ağrı ve şişliğin azaldığı, dolayısıyla muayenenin en rahat yapılacağı dönemdir.
    Klinik ortamında hekim tarafından yapılan muayenede amaç, memede herhangi bir anormallik olup olmadığını tespit etmektir. Muayene sırasında el parmakları ile daireler çizecek şeklide meme derisi ile göğüs duvarı arasında anormal bir doku olup olmadığını tespit etmeye çalışılır. Hekim muayenesi hiç bir şikâyeti olmayan hastalarda, 20-40 yaş arasında 2-3 yılda bir, 40 yaşından sonra her yıl yapılmalıdır.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Muayene sonucunda herhangi bir anormallik yoksa 40 yaş sonrası tarama mamografisi yeterlidir. Muayenede anormal bir bulgu saptandığında ise hekim gerekli tetkikleri planlayarak tanısal girişimlerde bulunur.

    Mamografi ile tarama

    Tarama mamografisi hiç bir şikayeti olmayan hastada kanser belirtileri henüz ortaya çıkmadan tanı koymayı amaçlamaktadır. Erken tanıda en önemli araçtır ve düzenli mamografi taraması yapılan ülkelerde meme kanserinden ölüm oranlarının çok daha düşük olduğu bilinmektedir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Mamografi ile tarama 1960’lı yıllarda çalışılmaya başlamış ve yapılan çalışmalar sonucunda 1980’li yıllarda günlük uygulamalara dâhil olmuştur. Mamografi ile tarama çalışma sonuçları değerlendirildiğinde, meme kanserinden ölüm oranlarını yüzde 25-30 oranında azalttığı söylenebilir.

    Meme kanserine dur demek için ayda 10 dakika

    Medicana International Ankara Hastanesi Meme Hastalıkları Ünitesi
    Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Erkan Öztürk

    Mamografi taramasında en tartışmalı konulardan biri tarama için başlangıç yaşıdır. Gelişmiş ülkelerde tarama başlangıç yaşı 40 olarak kabul edilmektedir ve her yıl düzenli olarak tekrarlanması önerilmektedir. Ancak ailesinde meme kanseri olan, genetik olarak meme kanseri riski taşıyan, hiç doğum yapmamış ve hiç emzirmemiş, doğum kontrol hapı kullanım hikayesi olan, ilk doğumunu 30 yaşından sonra yapmış, yüksek riskli kadınlarda daha erken yaşlarda da mamografi ile tarama programlarına başlanabilir.
    Yapılan mamografi sonucunda şüpheli bulgular saptanan hastalarda, ultrasonografi, magnetik rezonans ve biyopsi yöntemleri gibi ek tetkikler önerilebilir. Bu durum saptanan anormalliğin kanser veya iyi huylu ayırıcı tanısı kesinleştirmek için gerekli olabilir.
    Mamografi taramasında hastaların en çok endişe ettiği konu işlem sırasında uygulanan radyasyonun meme kanseri açısından risk taşıyıp taşımadığıdır. Oysa mamografi sırasında alınan radyasyon dozu oldukça düşüktür. 40 yaş üzeri bayanlarda radyasyona bağlı kanser oluşma olasılığı yok denecek kadar azdır. Doğru ve erken tanı ile elde edilecek fayda riske göre oldukça fazladır.

    Sonuç olarak meme kanseri kadınlarda en sık saptanan kanser türüdür. Erken tanı ve tedavi bu hastalığın tamamen tedavi edilmesini ve ölüm oranlarının azalmasını sağlamaktadır. Erken tanı için meme kanseri farkındalığını artması, kendi kendine meme muayenesi, yılık hekim muayenesi ve tarama mamografisi vazgeçilemez ve birbirini tamamlayan unsurlardır.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow