Fenerbahçeli eski futbolcu Alex de Souza'nın biyografisinden ilginç detaylar çıkmaya devam ediyor. İşte Alexin o açıklamaları...Türkiye Liginde benim 136, Aykut Kocamanın 140 golü vardı. Bir maç öncesinde beni 18 kişilik kadroya almadı. Bunu neden yaptığını anlayamadım. 8.5 yıllık kariyerimde sağlıklı olduğum dönemleri varsayarak söylüyorum, ilk kez bir maçta kadro dışı kaldım. Bunu öğrendikten sonra duşumu aldım, eşyalarımı topladım ve eve döndüm. Bir gün sonra maça gidip gitmeyeceğimi düşünmeye başladım. Sonra gitmeye karar verdim çünkü kaptandım. Karım da maçın bizim sahamızda olduğunu ve mutsuz bile olsam takımın bir parçası olduğum için stada gitmem gerektiğini söyledi. Kulübeye yakın bir yerlerde maçı seyrettim. Takım iyi oynamadı. İkinci yarının ortasında taraftarlar hocaya, Alex nerede? diye tezahürat yapmaya başladı. Başkan eline mikrofonu aldı ve taraftarları susturmak için anons yaptı. Beni unutup maça konsantre olmalarını söyledi. O zaman karım, Böyle bir oyun görmedim. Hadi buradan gidelim dedi. Başkan 1 yıl hapiste yattı. İnsanlar, şüphede olduğu halde bile başkanı savundu. Takımı ve başkanın imajını korudu. Fakat o an insanlara sessiz olmasını söylediğinde taraftarlara şüphe duyması konusunda bir şans verdi. Aziz Yıldırım beni aradı ve konuşmamız gerektiğini söyledi. Görüşmede bana, Sorunları çözmeniz lazım dedi. Ben de bir şeyleri çözmeye gerek olmadığını, hocayla aramdaki sorunları çok önceden kendisine söylediğimi hatırlattım. Bana kulübü korumam gerektiğini söyledi. Ayrıca beni çıldırtan bazı şeyler de söyledi. Mesela bana, 2 yaşındaki çocuğunu taraftar için kullanıyorsun dedi. Bunun üzerine, İyi dinle başkan. Hapiste 1 yıl geçirdin. Bu dönemde benim çocuğum stada gitti. Ben 180in üzerinde golü bu kulüp için attım. Benim oğlum, diğer çocuklar gibi futbolu sevdiği için oradaydı. Çocuğum hakkında konuşmana izin vermem. Hem de bu ses tonuyla diyerek çıkıştım. Ardından odayı terk ettim. Eve gittiğimde artık ayrılacağım günü saymaya başladım. Ayrılık vakti geldiğinde stadın önünden geçerken maç oynanıyordu. Türkiye Milli Takımının maçıydı. Oğlum Felipe, Bak baba. Senin maçın dedi. Bu anda hep birlikte ağlamaya başladık. Bence bir kulüpte tarihe geçip, sonrasında o kulüpte problem yaratan adam olarak eve döndürülen tek futbolcu benim. Onlara beni istemedikleri her an kendileriyle oturup anlaşabileceğim mesajını verdim.İstedikleri kararı almaları için şans sağladım. Bu ayrılık arkadaşça olabilirdi. (Kaynak: Tolga Kaplan / Fanatik) AMK haberine göre de Brezilyalı oyuncu, evinin önündeki kalabalığı şu sözlerle anlattı: Kontratım feshedildikten sonra yemek düzenledik. Garson bana, Evine dönmelisin, insanlar senin için geliyor dedi. İnanılmazdı. Sonra bir telefon aldım ve birçok insanın eve geldiği bilgisini verdiler. Yemeği yarıda bıraktım, eve döndüm. Maç kalabalığı vardı. Hızlıca garajıma girdim, eve geldim. Pencereden baktığımda kalabalık muazzamdı. Herkes destek için gelmişti. Rahatsızlık vermediler. Galatasaray, Beşiktaş formalılar, bayraklılar bile vardı. Adıma şarkılar söylediler. Başkan hakkında kötü sözler sarf ettiler. Fotoğrafını yakanlar oldu. Kalabalık bitmiyordu, gidenlerin yerine daha fazlası geliyordu. Çılgıncaydı.