Fenerbahçe başkanı Aziz Yıldırım, Olağan Mali Kurul'da gündemle ilgili açıklamalarda bulundu.Aziz Yıldırım'ın yaptıklarını, bir kalemde Twitter'larda, Facebook'larda siliyorlar. 'İbra etmeyelim' diyorlar. Ya siz neyi ibra etmiyorsunuz! Biz geldiğimiz 16 milyon dolar bütçesi vardı kulübün. Bugün ise 200 milyon doları aşan bir bütçe vardı. Fenerbahçe, 2011'deki kumpas operasyonlarına rağmen dimdik ayakta durmuştur. UEFA ile mali konularda bazı anlaşmalara vardık.Kulüpler batmaz, kulüpler büyüktür. Yalnız Fenerbahçe için söylemiyorum. Bütün kulüpler için söylüyorum. UEFA ile yaptığımız anlaşmada 2015-16 sezonu için 'en fazla eksi 30 milyon euro olacak' dedik, sezonu 22-23 milyon euro seviyesinde kapattık kapattık. UEFA Bonservis giderleri, bonservis gelirleri kadar olmalıdır diyor. Şu anda elimizde 10 milyon euro bütçe var. Bunu artırabiliriz. Şunu söyleyeyim; ben kendimden sonrakilere borçlu bir Fenerbahçe bırakmam. Bunları neden anlattım? Hocayla oturduk, iki defa konuştuk. Zaten iki senelik anlaşma var. Kalması yönünde karar aldık. Gökhan Gönül, geçen sene 34 maçın 22'sinde oynadı. Bizden istediği ücret 2.75 milyon euro garanti para... Menajeri de, ki İlhan bey söyledi, 500 bin euro istiyor. Gökhan Gönül için en fazla 2 milyon 250 bin Euro teklif ettik. Onlar da aşağıya inmediler. Anlaşamadık. Ücrette aşağıya inmezlerse ben bu kadar para vermem. Anlaşma yapmayacağız. Mehmet Topal, 4 senelik anlaşma istedi. Yüksek ücretler istiyor. Bu istekleri devam ederse sözleşme yenilemeyeceğiz. Gökhan da Mehmet Topal da bu kulübe hizmet etmiştir. Anlaşamazsak ikisine de teşekkür ederim. Galatasaray devletin gücü ile stat yaptı. Biz ise kendimi yaptık. Hiç kimse bunu unutmasın. Transfer yapacağız ama bu maddi duruma göre. Ben bu takımı 'UEFA'dan ceza alacak duruma getirdi' dedirtmem. Transfer beklentileriniz çok aşırı beklentiler olmasın, çok şey beklemeyin. Ben başkan olduğumda bebek olan çocuklar şimdi bize istifa diye bağırıyorlar. Obradovic geçen sezon şampiyon olamadı. İyi mi Obradovic kötü mü? Ben size soruyorum şimdi... 1 euro, 3.30 TL olmuş... Elinden gelenin en iyisini yapmakla olmuyor. 11 milyon euro kaynak, 30 milyon euro harcama... Tüm kağıtların altında imzam var. Konuşmakla olmuyor. Erkek basketbol takımında Udoh'un kararını bekliyoruz. Yüzde 51 kalacak. NBA'i bekliyor. Şimdi soruyorum, rakamları açıkladım. Bu rakamlar ışığında küçülelim mi, yoksa böyle devam mı edelim?170 milyon dolar amatörlerden dolayı harcadığımız para... 200 milyon dolar banka borcumuz var. Böyle devam edersek bu borç artacak. Çünkü voleybolcu ne alıyor? Euro... Basketçiler de aynı... Evet, çok maçta kötü oynadık ama düşeni, şampiyonu bu sene hakemler belirledi. Federasyon toplantısında, 9 Haziran'da anlatacağım, o zaman dinlersiniz beni... Fenerbahçeli olduğunu söyleyip de Fenerbahçe'nin karşısında olanları ihraç edeceğiz. Kulüplere yayın haklarında serbestlik hakkı getirilmelidir. Tamam, havuzu bozmak sistemiyor olabilirsiniz. O hâlde araştırma yapılmalı ve kulüplerin hakkı neyse o ödenmeli. Yayın ve isim hakları artırılsa sorunlar çözülür. Benden sonra gelecek kişilere UEFA kriterlerine uygun bir kulüp vadediyorum. Allah kısmet eder inşallah size, şu anki muhalefeti görürsünüz. 1 gün dayanamazlar. Evde bazen şirketten arıyorlar, 50 milyar, 100 milyar istiyorlar. Buluyoruz, olmadı bankaya gidiyoruz zaten 'Öderler' diyorlar, veriyorlar. Kulüp öyle değil ki... Bakın Tamer Bey burada, her gün arıyorum. Telefondan zaten belli, sesi kötü geliyor. 'Şu futbolcunun ödemesi var, şunun vergisi var, basketbolcusu, voleybolcusu, polis geldi, sizi istiyorlar' diyor. Her günümüz böyle geçiyor. Kolay mı, anlatıyor muyuz bunları... Ben bu koltuğa yapışmadım. Yapışmak da istemiyorum.