hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    "Bölgesel’ savaşın tarafı mı olacağız?"

    Bölgesel’ savaşın tarafı mı olacağız
    expand

    Hürriyet gazetesi köşe yazarı Mehmet Y. Yılmaz, TBMM Dışişleri Komisyonu'nda görüşülen Katar'da kurulacak askeri üs anlaşmasını yorumladı. Yılmaz'ın konuyla ilgili yazısı;

    Türkiye ile Katar arasında yapılan bir anlaşma ile Katar’da kurulacak askeri üsle ilgili anlaşmanın ayrıntıları TBMM Dışişleri Komisyonu’nda görüşüldü.

    Verilen bilgiye göre Türkiye–Katar “tümen taktik karargâhı” Doha’da kurulacak, birliğin komutanı Katarlı bir tümgeneral, yardımcısı da TSK’dan bir tuğgeneral olacak.

    Üste 500 ile 600 arasında Türk askeri bulundurulacak.

    Anlaşma yapıldığında, bu askeri üssün “ortak düşmanlara karşı” kurulacağı açıklanmıştı, hatırlarsınız.

    Katar ile askeri anlaşma yapılmadan önce de Suudi Arabistan ile “çok kapsamlı” bir askeri anlaşma yapılmıştı.

    Hükümet bu anlaşmanın askeri boyutunun “danışmanlık-eğitim” ile sınırlı olduğunu açıkladığında Cumhurbaşkanı “hayır” demiş ve “gerekirse” ortak operasyonların da yapılabileceğinin sinyalini vermişti. Bunu da hatırlarsınız.

    Aradan bir yıldan fazla bir zaman geçti, şimdi Katar’daki üssün yakında faaliyete geçeceğini de öğrenmiş olduk.

    Geçen hafta Suudi Arabistan Savunma Bakanı ve 2. Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman, İran’ın “aşırılık yanlısı ideolojisinin hedefinin Suudi Arabistan” olduğunu söyledi ve “Savaşın Suudi Arabistan’a ulaşmasını beklemeden İran sınırları içerisinde gerçekleşmesi için çalışacağız” dedi.

    Dün de İran Savunma Bakanı Hüseyin Dehgan buna yanıt verdi ve “Suudiler düşüncesizce bir harekette bulunurlarsa, Mekke ve Medine hariç, tüm krallıkları İran ordusu tarafından yok edilecektir” dedi.

    Dileyelim ki olmasın ama bu işler dileklerimize de bağlı gelişmiyor, Suriye deneyimimizden bunu biliyoruz artık.

    Böyle bir durumda Katar ile “ortak düşmana” karşı savaşa mı gireceğiz? Suudi Arabistan ile “çok kapsamlı askeri anlaşmamızın” bize getireceği olası maliyet, bizimle ilgisi olmayan bir savaşa bulaşmak mı olacak?

    “Bölgesel güç olma hevesi”, bize 3 milyon Suriyeli göçmene, neredeyse 10 milyar dolara mal oldu.

    Suriye sınırımızdaki PYD ile de nasıl baş edileceği de belli değil.

    Şimdi aynı hevesle, bir de alakasız bir savaşın tarafı mı olacağız?

     

    Yazının tamamını okumak için tıklayınız.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow