Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hollanda hükümetinin uçuş iznini iptal etmesinin ardından Atatürk Havalimanı'nda açıklamada bulundu.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

İşte Mevlüt Çavuşoğlu'nun açıklamalarının satırbaşları;

- Her bakımdan skandaldır ve kabul edilemez. Diplomatik teamüllere sığmaz. Bir kere diplomaside en uç noktadır. Yani böyle bir şey, bir Dışişleri Bakanının uçuş izninin, yazılı bir şekilde verilen uçuş izninin, tekrar yazılı şekilde iptal edilmesi hiçbir bakımdan kabul edilemez.

- Bu referandumda niye taraf tutuyorsunuz? Yeni yönetim sistemi, anayasadaki değişiklik sizi neden bu kadar rahatsız etti de bunu engellemeye çalışıyorsunuz. Çünkü bunlar biliyor ki Türkiye bu referandumla birlikte artık daha güçlenecek, daha bağımsız bir ülke olacak, ekonomisi çok daha güçlenecek ve onların tabiriyle tutulamayacak bir ülke olacak.

- Hollanda Dışişleri Bakanı ile görüştüm kendisine 'Ziyaretim Hollanda seçiminde sizi zora sokacaksa Hollanda seçimlerinden sonra gelirim' dedim. Kendisi bana 'seçim sonrası da gelmeni garanti edemem' dedi. Ben kendisine 'bu hoş bir durum değil sen başbakanınla görüş kararını bana bildir' dedim. Bu konuşmanın ardından Hollanda Başbakanı, Türk Dışişleri Bakanı'ın gelmesini istemiyoruz gelirse laleleri, müzeleri ziyarete gelsin gibi makamına yakışmayan hafiflikte bir açıklama yaptı. Bir kere o laleler Osmanlı'dan Hollanda'ya gitti. Ama görüyorum ki laleler onları adam edememiş. İsterlerse onlara yeni laleler gönderebiliriz, belki adam olurlar.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Telefon beklerken Hollanda Başbakanı'ndan açıklama geldi. Ucuz bir yöntemle Türkiye'den Dışişleri Bakanı müzeleri ve laleleri görmeye gelebilir demiş. Kendisi açısından utanç verici bir şey. O laleler Osmanlı zamanında gitti oraya. Laleleri geri göndeririz onlara adam olurlar belki.

- Bu karar kimi sevindirdi? Wilders'ı sevindirdi. Çünkü Wilders'ın da istediği buydu. Wilders'ın sosyal medyadaki paylaşımlarını gördüyseniz, çok memnun olmuştur. Peki bu kararı alan başbakanın ve şu andaki hükümetin Wilders'tan ne farkı var? Hiçbir farkı yok. Aynı zihniyet, aynı kafa, aynı faşizm.

- Hollanda'nın attığı bu adımın elbette bir karşılığı olacak, bu karşılıksız kalmaz. Türkiye Cumhuriyeti Bakanı, orada bir araya geleceğimiz vatandaşlar terörist mi? Neyin güvenlik eksiği. Dünden beri tehdit ediyorlar. Lahey'de yapın dediler tamam dedik. Bu sefer daha da küstahlaşarak toplantımıza kimlerin katılacağının listesini istediler. Bu faşist bir yönetimde olur. Hollanda'nın faşist uygulamasına karşı taraflı tarafsız herkes, Kılıçdaroğlu ve diğer siyasetçilerin de desteğini gördük. Bu esasen Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı'na yönelik bir harekettir. Türk karşıtlığı, İslam karşıtlığının bir yansımasıdır"