HDP milletvekili Leyla Zana’nın TBMM'deki yemin töreninde yaptığı yeminin ardından başlayan tartışmalara HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ da katıldı. Yemin krizini değerlendiren Yüksekdağ, "insanlık değerleri üzerine yemin etme zamanı geldi" dedi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, HDP genel merkez binasında kadın milletvekilleri toplantısı sonrasında HDP Ağrı Milletvekili Leyla Zana’nın dün yaptığı yemin ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Yüksekdağ, insanlık değerleri üzerine bütün seçilmişlerin yemin etme zamanı geldiğini söyledi. HDP Eş Genel Başkanı, yeni anayasayı tartışırken bir anayasayı değiştirme gündemi ele alınmışken mevcut yemin metni üzerinden bir kriz yaratmak değişime kapalı olmak anlamına geldiğini ifade etti.

Yüksekdağ, bütün kamuoyu mecliste edilen yemin metni ve içeriğini yeni ve demokratik anaysa çerçevesinde yeniden düşünülmesi gerektiğini ve ele alınması gerektiğini kaydetti. HDP Eş Genel Başkanı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bizler anayasayı demokratik bir şekilde anayasayı değiştirmeyi gündemimize alıyorsak Türkiye’nin böyle bir ihtiyacı varsa vekillerin ettiği yemin metni de bu demokratik tartışmalardan azade değildir, bağımsız değildir. Zana, yemini tekrar etmeyeceği konusunda açıklama yaptı. Demokratik bir tutum olarak görüyoruz. Aslında demokrasilerde toleransın olduğu ülkelerde bu tip zorlamaların olmaması gerekir. Bu nedenle bence yemini tekrar ettirme kuralından vazgeçilmeli. Türkiye’de bir kere iyi bir şey olsun. Türkiye’de bir kere dayatmanın dışında kapsama tolere etme kapsamı sergilensin. Bizim beklentimiz budur.”

Mardin'de sokağa çıkma yasağı olduğu için iki milletvekili yemin törenine katılamadı

Bir gazetecinin "Nusaybin'deki sokağa çıkma yasağı nedeniyle yemin edemeyen vekiller var, bu doğru mu?" sorusuna, "Evet doğru. Mardin milletvekillerinden iki arkadaşımız sokağa çıkma yasağı nedeniyle yemin edemedi." diye cevap verdi

Yüksekdağ, konuşmasına şöyle devam etti. "Yemin törenin olduğu gün aslında gerçek bir kriz yaşanıyor. Türkiye'de egemen siyaset yapay krizler icat ediyor. Gerçek krizlerin üzerini örtmek için. Dünkü kriz bunun örneğidir. Bir yemin krizi kavramı patladı. Ama bir yemin krizi gibi bir gündemi yoktu Türkiye'nin. Esas olarak toplumsal ve siyasal krizi var. Bu krizde Türkiye'nin bir tarafından uygulana o hal siyasetidir. O halde darbe uygulamalarıdır. Sokağa çıkma yasağı sivil ölümleri bir krize dönüştü. Her gün ölüm ve yaralanma haberleri geliyor. Bunlar 26. Dönem meclis çalışmasının başladığı bir süreçte Türkiye siyasetinin çok ciddi bir krizle karşı karşıya olduğunu bize gösteriyor. O nedenle gerek siyasi iktidar gerekse bütün Türkiye gerçek krizleri çözmeye odaklanmalıdır."