hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    İstanbul Barosu'ndan Doğan Holding Hukuk Müşaviri Yücel ile ilgili açıklama

    { title }

    SONRAKİ VİDEO

    İstanbul Barosu'ndan yapılan yazılı açıklamada Doğan Holding Baş Hukuk Müşaviri Avukat Erem Turgut Yücel'in gözaltına alınmasının bir "gözdağı" olduğu vurgulanarak, "Açıkça basın özgürlüğüne karşı girişilmiş bir saldırıdan sözetmek gerekir" denildi. Açıklamada Avukat Yücel'in avukat olduğu dosyada savcılık tarafından şüpheli hale getirilmesinin, "FETÖ soruşturmalarının sulandırılması" olduğu belirtildi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    İstanbul Barosu, Doğan Holding Baş Hukuk Müşaviri Avukat Erem Turgut Yücel'in gözaltına alınmasıyla ilgili açıklama yaptı. Yücel'in gözaltına alınmasının bir "gözdağı" olduğu vurgulanan açıklamada, "Açıkça basın özgürlüğüne karşı girişilmiş bir saldırıdan sözetmek gerekir" denildi. Avukat Yücel'in avukat olduğu dosyada savcılık tarafından şüpheli hale getirilmesinin eleştirildiği İstanbul Barosu'nun açıklamasında bunun, "FETÖ soruşturmalarının sulandırılması" olduğuna işaret edildi. Açıklamada polis baskını ve aramalar sırasında yaşanan hukuksuzluklara da işaret edildi. 

    Doğan Holding’den açıklama

    İstanbul Barosu'nun yazılı açıklaması şöyle:

    "05.01.2017 sabah 06.00 itibariyle Doğan Holding Baş Hukuk Müşaviri Av. Erem Turgut Yücel ile Yahya Üzdiyen'in evinde ve iş yerinde polis tarafından arama yapılmıştır.

    'Avukatı olduğu dosyanın şüphelisi haline getirildi'

    Avukat Erem Turgut Yücel, halen İstanbul Barosu nezdinde TBB Delegesi olup, Baromuzun 2002-2004 yılları arasında Yönetim Kurulu Üyeliğinde de bulunmuştur. Avukat Erem Turgut Yücel, avukat sıfatıyla takip ettiği dosyada tutuklanan müvekkilinin davasını takip ederken, aynı dosyadan şüpheli konumuna getirilmiştir.

    Doğan Holding’den açıklama

    'Aramada CMK 130. maddesi ve Avukatlık Kanunu ihlal edildi'

    CMK'nun 130. maddesi ile Avukatlık Kanunu'nun 58. maddesi, Avukatın ev ve işyerinin aranması sırasında Cumhuriyet Savcısı ile Baro Temsilcisi olan bir avukatın bulunması zorunluluğunu sevk etmektedir. OHAL çevresinde çıkartılan KHK ile Cumhuriyet Savcısı bulundurulması zorunluluğu kaldırılmış olmakla birlikte, Baro Temsilcisi bulundurmayı zorunlu kılan hüküm saklı tutulmuştur.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    'Kolluk arama yapıldığını Baroya bildirmedi'

    Avukat Erem Turgut Yücel'in ev ve büro araması için kolluk kuvvetlerince Baromuza bir bildirim yapılmamış, dolayısıyla aramalarda Baro Temsilcisi bulunamamıştır. Bu nedenle sözkonusu aramalar yasaya açıkça aykırıdır.

    'Yasanın açık hükümleri ihlal edildi'

    İsnat edilen suçun niteliği ne olursa olsun, yasanın açık hükmünün uygulanması gerekirken, bu gerekliliğe uyulmamış olması, gerçekleştirilen işlemlere ilişkin sakıncalardan sadece birisidir. CMK'nun açık hükmü gereğince arama sonucunda el konulan bilgisayar kayıtları ve hard diskten imaj alınması gerekirken, yasanın bu hükmü de ihlal edilmiş, bunlara doğrudan elkonulmuştur.

    'Yücel ile FETÖ arasında uzaktan yakından ilgi kurulamaz'

    Meslektaşımızın Baromuz camiasında bilinen kişiliği, FETÖ iltisakı ve/veya irtibatı ile uzaktan yakından ilgi kurulmasına olanak vermeyecek bir yapıdadır. Avukatlık görevinin yerine getirilmesi bağlamında gerçekleştirdiği görüşmelerin, böyle bir irtibatın göstergesi olarak yorumlanmasına olanak yoktur. Avukatlık görevlerinin sınırları konusunda, binlerce örnek yaşayan ve gerekirse bu sınırları belirleyip disiplin hukuku uygulayan bir hukuk kurumu olarak, meslektaşımız için yakalama ve gözaltı işlemi uygulanmasını anlamakta güçlük çekiyoruz.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    'Basın özgürlüğüne saldırıdır, bir gözdağıdır'

    Bu gözaltı, özü itibariyle bir gözdağıdır. Siyasal iktidarın, kendi stratejileri doğrultusunda oluşmasına özen gösterdiği konjonktürün, bir aşaması ile o aşamadaki mesajıdır. Bu bağlamda, sadece bir avukat gözaltısından değil, ona bağlı ve açıkça basın özgürlüğüne karşı girişilmiş bir saldırıdan sözetmek gerekir.

    'FETÖ soruşturmasının sulandırılmasıdır'

    Meslektaşımızın kişiliğinde oluşturulan bu gözdağı, bir başka yönüyle FETÖ soruşturmalarının 'sulandırılması' anlamına da gelmektedir. Geçmişte bizzat cemaat tarafından yürütülen soruşturmalarda örnekleri çokça görüldüğü üzere, soruşturmaların içine 'ilgisiz' başka unsurların da katılması, 'iltisak ve irtibat' iddialarının, giderek rövanş anlayışlarıyla beslenen tatmin arayışlarına dönüşmesi sonucunu doğuracaktır. Nitekim, kısa bir süre önce Ankara Temsilcisinin tutuklanması kararının gerekçesindeki trajikomik belirlemeler, bu arayışın sonuçlarıdır. Öyle anlaşılmaktadır ki, şimdi Doğan Medya Grubunun üzerine düşürülmeye çalışılan gölge, böyle bir iltisakla olası biçimde planlanmaktadır.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    'Hukukun siyasal stratejilerin parçası olup olmayacağı'

    Buradaki temel sorun, hukukun siyasal stratejilerin parçası olup olmayacağıdır. İstanbul Barosu olarak, bu noktadaki sorumluluğun, sav-savunma-karar üçlüsü olarak hepimize ait olduğu kanısındayız. Bizim durduğumuz nokta, tam da burasıdır. Yanımızı boş tutacağız…"
     

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow