İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü ve Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri yaptıkları bir takip kapsamında, terör örgütü DHKP-C'nin bölge sorumlularının İstanbul'da toplandığını tespit etti.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Polis ekipleri, terör örgütünün Diyarbakır, Eskişehir, Bursa, Mersin, Elazığ, Tunceli, Ankara, Adana, Gaziantep ve İstanbul bölge yöneticisi olduğu öğrenilen 10 kişiyi Sancaktepe'de bir eve düzenlediği operasyonla toplantı halindeyken yakalayarak gözaltına aldı.

Gözaltına alınanlar Vatan Caddesi'nde bulunan İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne getirildi. Evde yapılan aramada ise dijital verilere ulaşıldığı öğrenildi.

Şüphelilerin avukatlarından açıklama

Sancaktepe'de gözaltına alınan Özlem Kütük ve Selda Bulut'un da aralarında bulunduğu şüphelilerin avukatları da basın açıklaması yaptı. Halkın Hukuk Bürosu'nun açıklamasında gözaltı kararlarının kanun hükmünde kararnamelere dayandırıldığı belirtilerek, görgü tanıklarının anlatımlarına göre şüphelilerin gözaltına alındıkları sırada ağır şekilde darp edildikleri ifade edildi. Açıklamada şunlar ifade edildi:

"Evin içerisinde ve dışında, kapı önünde kan izleri mevcuttur" denilen açıklamada, kısıtlama kararı nedeniyle müvekkilleriyle görüştürülmedikleri ifade edildi. Hukuk bürosundan yapılan açıklamada, "Hangi amaçla karar kısıtlıyorsunuz diye sorduğumuzda 'OHAL var' cevabını aldık. 'Yalnızca OHAL'in varlığı temel bir hakkın kullanılmasını engellemez. Bu olaya özel somut bir gerekçeniz olması gerekir ne zaman görüşeceğiz' dediğimizde ise '30 gün zamanım var ne zaman ifade alırsam o zaman çağırırım sizi' diye cevap vermişlerdir. Öncelikle şunu söylemek gerekir ki ne yasalar ne de OHAL durumu ve KHK’lar hiç bir şekilde hakkın özüne dokunamaz. KHK’lar ile Uluslararası Hukuktan doğan yükümlüklerin ihlal edilmesi mümkün değildir."

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Anayasanın 13. maddesine değinilen açıklamada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin de içtihatları hatırlatılarak, "Hiçbir KHK, Anayasanın tanımış olduğu ve uluslararası hukukça tanınan savunma hakkı ve işkence görmeme hakkını ortadan kaldıramaz" denildi.