hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Kılıçdaroğlu'ndan hükümete Suriye desteği

    Kılıçdaroğlundan hükümete Suriye desteği
    expand

    CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara saldırısının ardından hükümet tarafından yapılan açıklamaları eleştirerek, "MİT’in hem örgütün adını vermesi, hem de eylem yerlerini vermesine karşın hükümetin farklı bir konseptte bir açıklama yapması doğru değil" dedi. YPG'ye yönelik top atışlarıyla ilgili olarak "Türkiye kendi güvenliğini sağlamak zorundadır" açıklamasını yapan Kılıçdaroğlu, hükümetin tampon bölge önerisine destek verdi. Erken seçim tartışmalarına da değinen Kılıçdaroğlu, "Erken seçim olabilir" ifadelerini kullandı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu BBC Türkçe'den Selin Girit'in sorularını yanıtladı. 29 kişinin hayatını kaybettiği saldırıyla ilgili olarak hükümetin sağlıklı verilere ulaşmadan açıklama yaptığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Hükümetin biraz aceleci davrandığı kanısındayım ben. Daha sağlıklı verilere ulaşabilirdi. Ama bu verilere ulaşmadan böyle bir açıklama yapmış olması kaygı verici. Daha önemli olanıysa MİT’in hem örgütün adını vermesi, hem de eylem yerlerini vermesine karşın hükümetin farklı bir konseptte bir açıklama yapması doğru değil" dedi.

    Deniz Baykal'dan Kılıçdaroğlu için flaş açıklamalar

    Hükümete YPG ve tampon bölge desteği

    Suriye'den Türkiye'ye yönelik mülteci akınına dikkat çeken Kılıçdaroğlu, hükümetin Suriye topraklarında oluşturulmasını istediği tampon bölge talebine destek verdi.

    YPG'ye yönelik top atışları ve YPG'nin bir terör örgütü olup olmadığıyla ilgili soruyu yanıtlayan Kılıçdaroğlu şunları söyledi;

    "Eğer bir örgüt silahlı bir terör örgütüyle ilişkilerini hala sürdürüyorsa, onu terör örgütü olarak kabul etmek gerekiyor. Bir örgüt eğer gerçekten PKK terör örgütüyle arasına mesafe koyuyorsa, o örgütü kınıyorsa, biz terör örgütü değiliz diye net ve somut bir açıklama yapıyorsa elbette biz bu açıklamaya önem veririz.

    Türkiye kendi güvenliğini sağlamak zorundadır. Her ülke kendi güvenliğini sağlar. Türkiye de o çerçevede hareket etmek zorundadır. Öteden beri Türkiye bir tampon bölgenin oluşmasını istedi. Çünkü çok sayıda mülteci var. Bu mültecilerin bir kısmının en azından güvenlikli bir bölgede bulundurulmaları gerekiyor. O açıdan bakıldığında hem mülteci konusunda hem de tampon bölge konusunda Türkiye’nin haklılığını vurgulamamız gerekiyor."

    Çözüm süreci

    Çözüm süreci ve özyönetim ile ilgili soruyu da yanıtlayan Kılıçdaroğlu, AKP'nin çözümü parlamento dışında aradığını ve çözüm sürecinde başarısız olduğunu ifade etti. Türkiye’de yerel yönetimlerin güçlendirilmesinden yana olduklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Biz AB’nin kabul ettiği yerel yönetimler özerklik şartının Türkiye’de uygulanmasını ve yerel yönetimlerin güçlendirilmesini istiyoruz. Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi Trabzon için, İzmir için, Diyarbakır için olmalı, aynı hukuk bütün yerel yönetimler için uygulanmalı. Ama bir bölgeye yönelik özerklik ya da özel koşulların, ya da özel statülerin getirilmesini doğru bulmuyorum. Anadilde eğitim konusunda şu anda zaten Kürtçe öğrenme konusunda bir sorun yok. Herkes dilini rahatlıkla öğrenebiliyor. Yayın yapabiliyor, sinemasını çekebiliyor, bir sorunumuz yok" dedi.

    CHP'li vekile soruşturma yok

    CHP Artvin milletvekili Uğur Bayraktutan'ın Cerattepe eylemleri sırasında “Burası ne Cizre ne Şırnak. Burası Cumhuriyet kenti Artvin” sözlerini "Önceden düşünülen, tartışılan bir cümle değil" diyerek savunan Kılıçdaroğlu, milletvekiliyle ilgili bir soruşturma açılmayacağını söyledi.

    Erken seçim ve HDP ile ittifak

    Erken seçim ve HDP ile ittifak iddialarıyla ilgili olarak da konuşan Kılıçdaroğlu, HDP ile bir ittifak yapmayacaklarını belirterek, "Ben örgütlere yarın seçim olacakmış gibi çalışın talimatı verdim. Erken seçim olabilir. Davutoğlu erken seçim istemek ihanettir diyor. Ne kadar güvenilir bu sözlere bilemiyoruz" dedi.

    Baykal ihraç edilecek mi?

    Deniz Baykal’ın CNN TÜRK'te yaptığı açıklamalar ve "ihraç edilsin" tartışmalarıyla ilgili bir soruya ise Kılıçdaroğlu şu yanıtı verdi; "

    "CHP sürekli yeniliklere açık bir partidir. O kadar ki bizim son seçim bildirgemiz diğer üç parti tarafından kopyalandı. Bu bizim hem ülkenin sorunlarına ne kadar hakim olduğumuzu, halk tarafından da kabul edildiğini gösteriyor. Partinin dönüşümüne bir direniş olabilir. Ama parti içinde direniş var, beni eleştiriyorlar diye o insanları parti içinden atmak ya da hiç eleştirmeyin demek doğru değil. Tam tersine genel başkan olarak her eleştiriye kulak kabartmam ve varsa bir eksiğim onu tamamlamam gerekiyor. Hem demokrasiye inanacaksınız hem de insanlar düşüncelerini açıkladılar diye alıp partinin dışına çıkaracaksınız, bunları doğru bulmuyorum. O zaman siz demokrat olamazsınız"

    "Biz bir AKP devletiyle mücadele ediyoruz"

    CHP'nin iyi muhalefet yapmadığı yönündeki eleştirilere karşı çıkan Kılıçdaroğlu, "Onlara şu soruyu sormak isterim. İyi muhalefetten neyi anlıyorlar? Biz ne yapmıştık ki iyi muhalefet yapmış olalım? Eğer bir ülkenin sendikaları iflas etmişse, sivil toplumu baskı altına alınmışsa, inanç üzerinden siyaset yapılıyorsa, etnik kimlik üzerinden siyaset yapılıyorsa, o ülkede hukuk ayaklar altına alınıyorsa, parlamento işlevsiz hale getiriliyorsa CHP ne yapacak?

    Biz bir siyasal partiyle mücadele etmiyoruz. Biz bir AKP devletiyle mücadele ediyoruz. Batı’daki gibi bir demokratik düzen şu anda yok. Bir İngiltere, Fransa, Almanya’daki gibi demokratik bir düzen Türkiye’de işlemiyor. Yargı yok Türkiye'de. Siyasi otoritenin emrinde bir yargı var. Özgür medya yok Türkiye’de. Ağırlıklı olarak devletin televizyonu dahil olmak üzere AKP'ye hizmet eden bir medya var. İktidarı eleştiren kişiler -dokunulmazlıkları yoksa- hemen yakalanıp hapse atılıyor, cezalara muhatap oluyor. Biz normal bir demokratik düzen içinde muhalefet yapıyor muyuz? Hayır. Biz olağanüstü koşullarda muhalefet yapıyoruz. Eğer demokrasi bu ülkede işleyebilseydi 700’ün üzerinde insan hayatını kaybetti bir tek siyasal sorumlu bile yok. Ahlaki değerlerin, etik değerlerin sıfırlandığı bir Türkiye’den bahsediyoruz. En kolay suçlanan parti CHP" dedi.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow