Müştekilerin 15 Temmuz darbe girişiminden birkaç ay önce yayınladıkları dizinin genel konusuna uygun olan 'darbe' kelimesi içerikli bir marka başvurusunda bulunmalarından şüphelilerce dile getirilen sonucun çıkarılmasının da mümkün olmadığı dile getirilen iddianamede, "Basın yayın yoluyla dile getirilip kişileri darbeci, terör örgütü mensubu ve benzeri ağır suçlamalara maruz bırakan iddiaların sağlam verilere dayanması gerektiği, salt yayınlanan dizinin bir sahnesi ya da sahip olunan isim hakkı üzerinden bu tür çıkarımlar yapılamayacağı anlaşılmıştır" denildi.İddianamede, şüphelilerce ilgili televizyon programının farklı tarihlerinde yinelenerek sarf edilen ve her biri tüm şüphelilerce desteklenen "Müştekilerin yapımcısı oldukları dizinin senaryosunda FETÖ terör örgütüne mensup istihbaratçılar tarafından müdahale edildiği, FETÖ'den talimat alındığı, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanının ölümle tehdit edildiği, yapımcı ekibin FETÖ terör örgütünce yapılan 15 Temmuz darbe girişimini önceden bildiği" şeklindeki iddiaların tahkir ve iftira kastı taşıdığı vurgulandı.Bu kapsamda şüpheliler Bircan İpek, Cihad Zembat, Gülşah Saraçoğlu, Nihat Doğan ve Ömür Varol'un üzerilerine atılı hakaret ve iftira suçlarını işledikleri savunulan iddianamede, 1 yıl 9 ay 15'er günden 8 yıl 4'er aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. İddianamenin gönderildiği mahkemece kabul edilmesi halinde şüphelilerin yargılanmalarına başlanacak.Öte yandan, programda sarf edilen sözlerle ilgili şüpheliler hakkında başlatılan soruşturmada 'tehdit' suçunun unsurlarını oluşturan ifadeler yer almadığı, başka bir sözlü ya da fiili eylemle desteklendiğine dair delil bulunmayan bu ifadelerin "çalışma hürriyetini ihlal" ile 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik' suçlarını da oluşturmayacağı gerekçesiyle, bu suçlardan kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verildi.