Türkiye'nin en başarılı üniversitelerinden bir tanesi olarak kabul edilen Marmara Üniversitesi hakkında merak edilenleri, üniversitenin Öğrenci Konseyi Başkanı Ufuk Karakullukçu'ya sorduk. İşte Marmara Üniversitesi'nin merak edilen yönleri.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Merhaba Ufuk Bey, öncelikle biraz kendinizden bahsedebilir misiniz? Hangi üniversitede ve bölümde eğitiminizi sürdürmektesiniz?

Merhabalar, lisans eğitimimi Marmara Üniversitesi’nde İktisat Fakültesi Maliye Bölümünde tamamladım. Ardından yüksek lisans eğitimime de gene Marmara Üniversitesinde başladım. Halen Sosyal Bilimler Enstitüsü, Toplumsal Projeler Yönetim ve Organizasyonu programına devam etmekteyim. Yani 2009 yılından bugüne Marmaralıyım. Bu tarihten itibaren ‘Gençlik Çalışmaları’ üzerine yoğunlaştım. Marmara Üniversitesi ve öğrencileri için bir çok çalışma yürüttük. 2011- 2013 yılları arasında YÖK Türkiye Öğrenci Konseyi’nde koordinatör görevinde bulundum. Bu sayede Türkiye’deki bir çok üniversitede aktif olarak çalışmalarda bulunduk. Halen Öğrenci Konseyi Başkanı olarak çalışmalarımı sürdürmekteyim.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Marmara Üniversitesi birçok öğrencinin hayallerini süsleyen bir üniversite. Sizce Marmara Üniversitesi’nin eğitim seviyesi ne düzeyde? 

Marmara Üniversitesi’nin birçok öğrencinin hayallerini süslemesini çok normal buluyorum. Öncelikle İstanbul gibi bir metropolde ve köklü bir geçmişi var. Oturmuş bir akademik kadrosu var.  Bugün her alanda TV’lerde ve gazetelerde gördüğünüz, okuduğunuz bir çok önemli isim sizin dersinize giriyor. Birçok üniversitede bu akademisyenlerin kitapları başka akademisyenler tarafından işlenirken, siz bizzat kitabın yazarından ders alıyorsunuz. Şehrin en önemli noktalarında yerleşkeleri bulunuyor ve sosyal yaşamdan kopmadan akademik yaşamınızı devam ettiriyorsunuz. Bir üniversite öğrenci adayının hayallerini süslemesi için bunlar gibi bir çok sebep mevcut. Eğitim kalitesi açısından değerlendirme yapmak gerektiğinde oldukça gerçekçi davranıyorum. Evet, daha iyi olabilir. Evet, daha başarılı olabilir. İstediğimiz de bu. Her zaman gelişen, yeni teknolojik ve bilimsel gelişmelere ayak uyduran hatta öncüsü olan bir üniversite olması. Ama bununla birlikte eğitim seviyesi azımsanmayacak kadar yüksek. Bu kadar çok farklı alanda yüksek okulu, meslek yüksek okulu, fakültesi, enstitüsü olan bir üniversitede bu başarı kolay elde edilecek veya korunacak bir başarı değildir. Öğrencisi ve akademisyeni ile bu başarı devam ettiriliyor. Bugün özel sektör ve kamu sektöründe bir çok önemli noktada Marmaralı isimlere rastlıyoruz. Bu, başarının en somut örneğidir. Yine bugün insanlara 5 üniversite sayın desek, kesinlikle o isimlerden birisi Marmara olacaktır. 

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Marmara Üniversitesi’nde eğitim seviyesi sizi zorluyor mu? Kazanmak mı yoksa bitirmek mi zor?

Kişisel açıdan hem kazanırken hem de okurken zorlandığımı belirtmeliyim. Özellikle lisans eğitimimin son senesi ve yüksek lisans benim açımdan zor bir dönemdi. Ama bu oldukça kişisel bir durum. Yoğun bir gençlik çalışması içerisinde bulunduğumuzdan derslerimi biraz ihmal ettiğimi itiraf etmeliyim. Ancak genel bir değerlendirme yaptığımda özellikle bazı bölümleri kazanmak oldukça zor. 2 milyon öğrenci içinden ilk 3.000’e girmek elbette zor. Bununla beraber birçok bölümde, okurken yoğun bir programa tabi oluyorsunuz. Başlangıçta zor gibi gözükse de bunun faydasını mezuniyet sonrasında çok iyi anlıyorsunuz. Sosyal hayatınızı dengelediğinizde ve derslere devam ettiğinizde büyük bir başarının geldiğini görüyorsunuz. Eğer bir öğrenci okuduğu bölümü seviyorsa bu yoğunluk onun için bir avantaja dönüşüyor. Ve hissedilen zorluk derecesi keyifli bir hal alıyor.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

ODTÜ Hakkında Mutlaka Bilinmesi Gerekenler!

Marmara Üniversitesi’nin kampüs olanakları nasıl? Siz kampüsleriniz hakkında neler düşünüyorsunuz? Özellikle birçok aday öğrenci Hukuk Kampüsünüzü oldukça beğenmekte. 

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Dünyada iki türlü üniversite kampüs tarzı var. Birincisi şehrin içinde bir veya birkaç yerleşkeden oluşuyor. Öğrenci tüm sosyal imkanlara yerleşkeden çıkar çıkmaz ulaşabiliyor ve yaşamın doğal akışından asla kopmamış oluyor. İkincisi ise şehre daha uzak ve neredeyse şehre gitmenize gerek kalmayacak kadar her ihtiyacın çözümünü içinde barından yerleşke alanları. İkincisinde işinize daha çok odaklanıyor olsanız da sosyal yaşamdan uzaklaşmak oldukça kötüdür. Marmara’nın durumu ilk örnektekine uygun. Tek bir farkla bizim Anadolu ve Avrupa yakasında 12 farklı yerleşkemiz var. Bu yerleşkeler lokasyon olarak da şehrin en önemli noktalarında. Ulaşım imkanları oldukça kolay. Bunun olumlu tarafı yerleşkeden çıkar çıkmaz yaşamın içindesiniz. Olumsuz tarafı ise daha az alan. Alan yetersizliğinden dolayı bazı yerleşkelerde yeni bir fiziki imkan oluşturmak zor oluyor. Çok fazla yerleşke olmasına rağmen spor salonu, konferans salonu, kafeterya, kütüphane ve çalışma alanı gibi bir çok sosyal aktivitenin yapılabileceği alanı barındırıyor yerleşkeler. Hukuk Fakültemizin olduğu tarihi Haydarpaşa Kampüsü için artık farklı bir durum söz konusu. kampüs alanı yeni açılan Sağlık Bilimleri Üniversitesine devredildi. Halen hukuk öğrencileri okumakta ama yeni kazanacak öğrenciler başka bir kampüste eğitim almış olacaklar.

Dünya'nın En İyileri Arasında 20 Türk Üniversite Var!

2016-2017 URAP verilerine göre Marmara Üniversitesi Türkiye genelinde 16. Sırada bulunuyor. Bu durum hakkında ne düşünüyorsunuz? Birçok öğrenci Marmara Üniversitesini daha iyi seviyelerde beklemekteydi.

Biliyorsunuz ki bu tarz sıralamalarda hangi kriterlerin baz alındığına göre bir anda bütün sonuç değişebiliyor. Burada içeriğe iyi bakmak lazım, fiziki şartlar mı, sosyal şartlar mı, akademik personel başına düşen uluslararası yayınlar mı? Bunları iyi incelemek lazım. Ama sonuçta istediğimiz, temenni ettiğimiz, olması için çalıştığımız üniversitemizi daha iyi derecelerde görmek.

Marmara Üniversitesi’nin akademik kadrosu hakkında ne düşünüyorsunuz? Akademisyenlerinizden memnun musunuz?

Biraz önce kısmen akademik kadromuza değindim. Bir çoğu alanının en iyileri arasında gösteriliyor. Onlardan ders almak hem oldukça keyifli hem de başarı için önemli bir kriter. Bu başarılı kadroyu genellemem mümkün. Ama bu kadar geniş bir akademik kadroya sahip olan bir üniversitede her akademisyen için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Her kurumda olduğu gibi bazen kişiler yeterlilik düzeylerini, şevklerini kaybediyor. Böyle bir durumda onların kadrolarını yeni yetişen genç akademisyenlerle doldurmak gerekiyor. Bazı alanlarda bunu yapmak gerektiği düşüncesindeyim. Genç akademisyenlerimiz de ise hızlı bir çalışma temposu görüyoruz. Son süreçlere uygun şekilde öğrencilerine eğitim veriyorlar.

Sizce Marmara Üniversitesi’nin en önemli özellikleri nelerdir? Buna ek olarak eksik gördüğünüz noktalar var mı?

Eğer bir öğrenci kendini yetiştirmek istiyorsa bu imkanları üniversitemizde rahatlıkla bulabilir. Akademik açıdan kuvvetli bir kadrodan istifade edebilirler. Sosyal imkanlardan istifade edebilirler. Ortaklık yapılan yurtdışındaki üniversitelerde eğitim alabilirler. Sportif faaliyetlere katılabilirler. Sosyal çalışmalarda aktif çalışabilirler. Bunları üniversitemizin en önemli özellikleri arasında sayabiliriz. Eksik noktalar ise her zaman olacaktır. Çünkü dünya hızla gelişiyor ve bir devlet üniversitesini buna uydurmanız biraz zaman alabiliyor. Özellikle öğrencilerin aldıkları eğitimin yanında somut üretime geçirecek, onları yeni üretim alanları çalışmaya itecek ve bunu daha lisans döneminde yapacak düzenlemelerin geliştirilmesi gerekmektedir. 

Öğrenci Kulüpleri hakkında ne düşünüyorsunuz? Marmara Üniversitesi’nde Öğrenci Kulüpleri aktif mi?

Son gerçekleştirdiğimiz Öğrenci Kulüpleri Koordinasyon Toplantısında yeni kurulan kulüplerimizin açılış işlemlerini, aktifliğini yitiren kulüplerimizin kapanışını ve halihazırda görev yapan kulüplerimizin değerlendirmesini yaptık. 139 öğrenci kulübümüz aktif çalışmalarda bulunmakta. Bunların 25 tanesi geçen yıl 10 üzerinden 7 ve üzeri puan aldı. Bu şu demek oluyor, her biri en az uluslararası bir organizasyon düzenlemiş, ulusal basında yer almış, yerleşke içinde 15 üzeri etkinlik hayata geçirmiş. Diğerleri ise yılda en az 7 program düzenlemişler. Sayısal olarak hesapladığınızda yılın her haftası en az 5, 6 etkinliğe ev sahipliği yapıyor kulüplerimiz. Diğer taraftan siz ne yapmaktan keyif alıyorsanız o alanda çalışan bir kulüp bulma imkanınız var. Sanat, spor, kariyer, akademik gibi bir çok alanda kulüplerimiz çalışmalarını yürütüyorlar.

Sınav Tarihleri Belli Oldu! 2017 Sınav Takvimi!

Öğrenci Konseyi Başkanı olmak nasıl bir duygu? Bu görev kapsamında neler yapmaktasınız?

Kısaca şöyle anlatabilirim, Marmara Üniversitesi Öğrenci Konseyi Başkanlığı 89.000 öğrencisinin oyu ile seçilen ve üniversiteyi hem ulusal hem de uluslararası alanda temsil etme yetkisine sahip tek kurum. Resmi bir yükümlülüğü var ve bunlara da uymak zorunda. Her seçim dönemi oldukça zorlu ve yoğun çalışmayı gerektiriyor. Seçmen sayısı bir çok belediye başkanının seçmen sayısından daha fazla olan bir kurumdan bahsediyoruz aslında. Ve amacı da üniversitesinde öğrencilerin daha iyi akademik ve sosyal bir ortamda bulunmasını sağlamak için gereken tüm şeyleri yapmak. Konsey Başkanı olarak benim en büyük şansım muhteşem bir ekibe sahip olmaktı. Hem seçim öncesi hem de seçimden sonra her bir süreci hep beraber gerçekleştirdik. Bir çok ilke ve sistemli işleyişe imza attık. Onlarca proje hayata geçirdik. Şöyle düşünün kafeteryada ki çay ücretinden tutun da yönetmelik değişikliğine kadar bir çok alanda çalışma yürütüyorsunuz. Onlarca ulusal ve uluslararası proje hayata geçiriyorsunuz. Bunu ancak inanan, çalışan ve asla vazgeçmeyen bir ekiple yapabilirsiniz. Nasıl bir duygu peki? Bir kere çok ağır çünkü büyük bir sorumluğunuz var. İşinizi iyi yaptığınızda ve başardığınızda vicdanınız sizi rahat bırakıyor ama başaramadığınız da vicdanınız sizi rahatsız etmeye başlıyor. Bu sebepten gece gündüz çalıştık. Sorumluğumuzun farkında olarak çalıştık. Seçimle görev başına gelen her kurumda olduğu gibi bizde de bazı seçmenlerimizi mutlu edemediğimiz durumlar oluyor. Bir de ne yaparsanız yapın mutlu edemediğiniz seçmenler oluyor. Bu dönemler duygusal açıdan daha ağır geçiyor tabi. Ama projelerinizin, çalışmalarınızın başarılı olduğunu gördüğünüzde, insanların hayatında bir fark oluşturduğunu gördüğünüzde, işte o mutluluk ise uykusuz gecelere, yoğun çalışmalara, ekibinizin emeklerine yani her şeye değer. 

Son olarak aday öğrencilere ve Marmara Üniversitesi’ni düşünen adaylara neler söylemek istersiniz? 

Çok net söyleyeceğim şey, bugün geçmişe dönsem ve yeniden sınava girsem yeniden Marmara Üniversitesini tercih ederdim. Eğer Marmara Üniversitesini tercih ederlerse ve yerleşirlerse asla unutmamalıdırlar ki her üniversite gibi Marmara’dan da mezun olunabilir ama asıl önemli olan nasıl mezun olduğunuzdur. Kendisine ve çevresine fayda sağlayacak kişilere Marmara’da her zaman ihtiyaç duyulacaktır.