hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Kurtulmuş: Ege'de oldu bittiye müsade etmeyeceğiz

    { title }

    SONRAKİ VİDEO

    Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Çankaya Köşkü'ndeki Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulunarak, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Yunan bakanın Kardak kayalıkları ile ilgili yaptığı açıklamayı değerlendirdi, "Ege'de hiçbir oldu bittiye müsaade etmeyeceğiz" dedi. Her türlü hakkımız koruyacak güce sahibiz ifadesini kullandı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Yunanistan Savunma Bakanı'nın 'Kardak'a gelsinler. Nasıl gideceklerini görelim' açıklamasının ve Kardak'ta yaşanan gelişmelerin Bakanlar Kurulu'nda gündeme gelip gelmediği sorulan Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş, şunları söyledi: "Ege'de gerilimi artıracak sözler söyleyen çok sayıda siyasetçiler oldu. Ben Yunan Savunma Bakanı'nın da sadece kendi görüşünü ifade ettiğini düşünmek isterim. Yunanistan'da koalisyon hükümeti söz konusu, hükümetin resmi görüşü olmadığını ümit ederim. Türk Yunan ilişkilerine, Ege'de barışın sağlanmasına hizmet edecek bir şey değildir. Türkiye, Ege'deki haklarını bilmektedir. Ege'de hiçbir oldu bittiye müsaade etmeyecektir. Kardak kayalıklarının Türkiye için sembolik bir anlamı vardır. Bu anlama bağlı olarak Türkiye; her türlü hakkını, hukukunu Ege Denizi'nde koruyabilecek güce de imkana da stratejiye de sahiptir" 

    Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, "ABD'deki FETÖ elebaşının Kanada'ya kaçması ihtimali üzerinde ciddi istihbarat bilgilerimiz mevcuttur. Kanada'da FETÖ örgütüne mensup kişilerce satın alınmış olunmuş bazı çiftliklerin olduğu ve muhtemelen buraya geçebileceği yönündeki ciddi istihbaratlar Amerikan Adalet Bakanlığı ile de paylaşılmıştır. Ümit ederiz ki gereğini yaparlar" dedi.

    Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilgili medyada yer alan haberle ilgili kendisine yöneltilen bir soruyu yanıtlayan Kurtulmuş, şöyle konuştu:  "Öyle anlaşılıyor ki birileri Türkiye'de sivil siyasi iradeyle hükümetle TSK'nın uyumlu şekilde çalışmasından rahatsızlık duyuyor. Birileri 15 Temmuz'daki o hain kalkışmadan sonra Türk Silahlı Kuvvetleri'mizin yeniden itibar kazanarak, yeniden halkla bütünleşme sürecine girerek, operasyonlar yapmasından, bu operasyonlarda da başarılı olmasından öyle anlaşılıyor ki birileri rahatsızlık duyuyor. Mesele son derece yanlıştır. TSK'nın siyasetin içine çekilmesinin hiçbir faydası olmadığını Türkiye görmüştür. 15 Temmuz'daki hain kalkışma sadece bir darbe teşebbüsü olarak kalmamış, maalesef Türk Silahlı Kuvvetleri'mizin tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleri'mize en fazla zarar veren, Türk Silahlı Kuvvetleri'mizin itibarını en fazla zedeleyen bir kalkışma olmuştur. Dolayısıyla Türk Silahlı Kuvvetleri'miz, 15 Temmuz'dan da çıkardığı dersle asla siyasetle ilgili değildir. Siyasetin içerisine çekilemez. Türk Silahlı Kuvvetleri'miz kendi işine odaklanmış vaziyettedir. Vatan savunmasıyla ilgilidir. Kaldı ki Türkiye de eski Türkiye değildir. Herkesin sözlerine, söylediklerine dikkat etmesi lazım. Artık öyle herhangi bir şekilde manşet atarak, ne Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ayar vermek ne hükümete ayar vermek mümkün değildir. Herkes bunu aklına koysun. Köprünün altından çok sular aktı. Türkiye'de bundan sonra hükümet, milletin verdiği yetkiye dayanarak işinin başındadır. Türk Silahlı Kuvvetleri de hükümetin, sivil iradenin, milletin yetkilendirmiş olduğu iradenin emrinde görevlerini yapan Türkiye'nin önemli kuruluşlarından biridir. Siyasetin içerisine asla girmeyecektir. Türk Silahlı Kuvvetleri'ni siyasetin içine sokmaya kimsenin gücü yetmez. Türk Silahlı Kuvvetleri, FETÖ'nün ve geçmiş dönemlerde Türk Silahlı Kuvvetleri'ni siyasete bulaştırmak isteyenlerin ne kadar büyük zarar verdiğini biliyor. Bütün bu itibarsızlaştırma çabalarının gerçekten en büyük zararı Türk Silahlı Kuvvetleri'ne verdiğini farkındadır"

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "TÜRKİYE TEMASLARINDA BU KONULAR GÜNDEME GELMEDİ"

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesud Barzani'nin Türkiye ziyaretinden önce yaptığı 'Cumhurbaşkanı, cesur bir siyasetçi; barış süreci için Demirtaş ve diğer milletvekilleri serbest kalmalı' açıklaması üzerinden Barzani'nin Türkiye'deki temaslarında bu konunun gündeme gelip gelmediği sorulan Kurtulmuş, "Türkiye temaslarında bu konular gündeme gelmedi. Türkiye temaslarının özü Sayın Barzani'yle ve Bölgesel Kürt Yönetimi ile Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin yapmış olduğu iş birliğinin gözden geçirilmesi, bölgede barışın sağlanması ve özellikle terör örgütlerine karşı ortak mücadelede hangi konular ele alınabilecek; bunlar gündeme gelmiştir. Bu konular görüşmelerde gündeme gelmedi" dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    'BAYRAK' AÇIKLAMASI: İLK KEZ ÇEKİLMİYOR

    IKBY Başkanı Barzani'nin, İstanbul Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'ne gelişi sırasında kapının önündeki direğe çekilen bayrağın diplomatik anlamı sorulan Kurtulmuş, "İlk kez çekilmiyor. Sayın Barzani, Türkiye'ye her geldiğinde bu diplomatik uygulama yapılmıştır. Hem Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'nin bayrağı hem Irak bayrağı hem de Türk bayrağı 3 bayrak asılmıştır. Dolayısıyla önceki uygulamalarda da böyle olmuştur. Bu uygulama diplomatik teamüllere uygundur. Irak anayasasına da uygundur. Bunda yadırganacak bir şey yok" diye yanıt verdi.

    "OPERASYONLARIN HİÇBİRİNİ TOPRAK KAZANALIM, DİYE YAPMIYORUZ"

    Türkiye'nin 4 bin askerle ABD'ye destek olarak Rakka operasyonuna katılacağı yönündeki iddialar sorulan Kurtulmuş, şöyle konuştu: "Rakka operasyonu konusunda görüşmelerimiz devam ediyor. Henüz gelinmiş ortak bir nokta, sonuç yoktur. Biz bu operasyonların hiçbirini toprak kazanalım, diye yapmıyoruz. Yapacak da değiliz. Bu operasyonlar Türkiye'nin ulusal güvenliğini ilgilendiren operasyonlardır. Buradaki temel meselemiz; kiminle, nerede, hangi sorunu çözebilirsek çözmeye gayret ederiz. Bizim derdimiz Suriye'de, Irak'ta bir an evvel barışın sağlanmasıdır. Görüşmelerimiz devam ediyor"

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "ASTANA'YA KADAR UZANAN GÖRÜŞMELER SÜRECİNE ZARAR VERMEZ"

    Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş, şöyle devam etti: "Rakka'da ABD ve uluslararası koalisyonla ortak bir operasyon ihtimali eğer görüşmelerden sonra ortaya çıkarsa bunu yapmak, sonu Astana'ya kadar uzanan o görüşmeler sürecine zarar vermez ya da Astana sürecinde Ruslarla bir işbirliği içerisinde olmamız ABD ile Rakka meselesini konuşuyor olmamıza mani olmaz. Bunlar birbirinden ayrı konulardır"

    "CİDDİ İSTİHBARATLAR AMERİKAN ADALET BAKANLIĞI İLE PAYLAŞILDI"

    Fethullah Gülen'in Kanada'ya gideceği ve oradaki çiftliğinin adresinin ABD'ye iletildiği yönünde bilgiler olduğu hatırlatılan Kurtulmuş, hükümete bu konuda bir istihbaratın gelip gelmediğinin sorulmasına üzerine şunları söyledi: "ABD'deki FETÖ elebaşının Kanada'ya kaçması ihtimali üzerinde ciddi istihbarat bilgilerimiz mevcuttur. Kanada'da FETÖ örgütüne mensup kişilerce satın alınmış olunmuş bazı çiftliklerin olduğu ve muhtemelen buraya geçebileceği yönündeki ciddi istihbaratlar Amerikan Adalet Bakanlığı ile de paylaşılmıştır. Ümit ederiz ki gereğini yaparlar"

    "ABD'NİN, YPG'YE PYD'YE SİLAH YARDIMI YAPMASI SORUNU ÇÖZECEK MESELE DEĞİL"

    ABD'nin YPG'ye yeni silah sevkiyatı yaptığına dair haberler sorulan Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş, "Biz başından itibaren uyarılarımızı yapıyoruz. ABD'nin, YPG'ye PYD'ye silah yardımı yapması, bu da sorunu çözecek mesele değildir. 'Buradaki örgütleri silahlandırarak, bunları silahlandırırsanız bu silahların bir kısmı şu örgütün eline öteki kısmı da öteki örgütün eline geçer' dedik. Nitekim öyle oldu. DEAŞ bu silahlardan aldı, istifade etti. Aynı şekilde PYD ve YPG de istifade etti. Rakka'nın tamamına yakını Arap nüfusludur. Burada doğru olan yol; makul, meşru unsurlarla birlikte DEAŞ'a karşı mücadelenin hızının artırılmasını sağlanmak olmalıdır" dedi.

    "AVUSTURYA'NIN SAYIN DIŞİŞLERİ BAKANI'NIN AÇIKLAMALARINI HOŞ KARŞILAMAYIZ"

    Avusturya Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz'un Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın referandum için Avusturya'da seçim çalışması yapmasını istemediği yönündeki açıklaması sorulan Kurtulmuş, şöyle yanıt verdi. "Biz de Avusturya'nın Sayın Dışişleri Bakanı'nın bu açıklamalarını hoş karşılamayız ve makul, meşru zeminlerde görüşlerini ifade etmeyi isteriz. Orada yapılacak olan siyasi faaliyetler, Avusturya'nın seçimleriyle ilgili bir faaliyet değildir. Türkiye'nin cumhurbaşkanı, başbakanı, bakanları orada gidecekler ve 'Ey Avusturya halkı; şu partiye değil, bu partiye oy verin' diye çağrıda bulunacak değillerdir. Biz nasıl Türkiye'deki seçim çevrelerinde referandumla ilgili kampanya faaliyetleri yürüteceksek Avrupa ülkelerinde de oradaki seçim bölgelerinde de faaliyetlerimizi yürüteceğiz. Bunun Avusturyalıları hiçbir şekilde rahatsız etmemesi lazım. Onları ilgilendiren bir durum değildir. 'Evet' diyenler de 'Hayır' diyenler de kampanya yapacak. Buna mani olmak ya da buna mani olmaya ilişkin söz söylemek demokrasiyi yanlış anlamaktır. Biz bu sözü hiç duymamış olalım"

    "BU RESMİ BİR TÖREN DEĞİL"

    Ankara'da, 21 Mart günü Hz. Ali'nin doğum gününün kutlanacağı yönündeki açıklaması hatırlatılarak, yeniden bir 'Alevi açılımı' olup olmayacağı sorulan Kurtulmuş, "Bu sene Alevi Bektaşi sivil toplum kuruluşlarının öncülüğünde, Kültür Bakanlığı'mızın verdiği destekle, Ankara'da ve Hacı Bektaş'ta bu törenler, bu anmalar yapılacak. Böylece uzun yıllar sonra Türkiye'de devletle Alevi yurttaşlarımız, dostlarımız, kardeşlerimiz bir araya gelerek, böyle bir anma gününde bir arada olma fırsatı bulacaklar. Bu resmi bir tören değildir. Kültür Bakanlığı'mızın desteklediği bir törendir; ama bu toplantının sahibi Alevi Bektaşi geleneğini temsil eden STK'larımızdır" diye konuştu.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow