Bugün müze olarak kullanılan alçak tavanlı, kalın duvarlı bu küçük ve karanlık odadaki bütün eşya, eşlerin paylaşacağı tek kişilik küçük bir yatak, bir masa ve küçük bir sandıktan ibaretmiş.Transilvanya'da yaşayan Saksonlar din olarak Lütherci Protestan Hristiyanlığa inanırmış. Bu din belli koşullarda boşanmaya izin verse de, eşlerin evliliklerini sürdürmesi esastı. Bu nedenle sorunlu çiftler kendi rızalarıyla rahipten yardım istiyor, o da onları bu evlilik hapishanesine gönderiyor, orada anlaşmazlıklarına çözüm bulmaları için altı hafta zaman tanınıyordu.Bu, kadınları ve çocukları aile birliğine bağlayarak ayakta kalmalarını sağlayan bir uygulama olarak görülüyor. Anlaşmazlıklar çözülemeyip boşanma gerçekleştiği takdirde erkeğin eski karısına kazancının yarısını vermesi öngörülüyordu. Ancak erkeğin yeniden evlenmesi halinde ikinci karısı bundan yararlanamıyordu.