hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Av. Ahmet Kemal Şenpolat Av. Ahmet Kemal Şenpolat

    Hayvan hakları savunucularının içinden insan çıkmıyorsa...

    04.05.2015 Pazartesi | 16:36Son Güncelleme:

    Dünyada adalet yok… Zulmün en güzel çiçeğini de hayvanlar dünyasına verdiği ise bir gerçek. Hepimizin beklentisi ise kendimizden güçsüz canlılara yapılan işkencelerin karşılığı olmasını beklediğimiz adalet. Yani biz hayvan hakkı savunucularının, güçsüz insanların, kendini savunamayan, doğanın, çevrenin ise çok nadiren gördüğü bir mutluluk.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Nepal’de deprem sonucu ölen zavallı insanları, enkaz altında kalan çocukların çektiği acıyı düşünmeden bu insanların hayvanlara yapmış olduğu kültürel geleneklerinden kaynaklanan öldürme ritüllerinin suçunu o zavallı 3-4 yaşındaki çocuklara kadar atfetmek ise artık insanlıktan çıktığımızın tam uç örneği.

    Bu yönde beyanatlar vermek, içimizdeki hıncın nefret kaynağını yanlış yere yönetmek aslında bizler gibi sahipsiz kimsesiz hayvanlar için mücadele eden sivil toplum örgütlerini de toplum nezdinde zor durumda bırakıyor.

    Doğal afetler biliyoruz ki ancak gelişmemiş, uygarlaşamamış, bilimi kabul etmeyen toplumları vuruyor. Yani bunun hayvanlara eziyet eden insanları bulması tamamen bir tesadüf ya da kendisini hayvansever sanan kişilerin dilediği bir temenni. Fakat daha 5 aylık enkaz altında kalmış annesine sarılarak can vermiş bir bebeğin, atom bombasından külü havaya savrulmuş bir kız çocuğunun daha dünyanın dengelerinden haberdar olmaksızın bu şekilde cezalandırılmasına sevinmek sadizmden başka bir şey değil. İlahi adaletin gerçekleşmediğini gören insanların yanlış adalet beklentileri. 

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Hayvan hakkı savunucusu olduğunu iddia eden insanların maalesef büyük bir kısmı hayattan yedikleri darbeden olsa gerek ya da dünyadaki tüm gerçeklere gözlerini kapatıp hayvan sevgisine çok sardırdıklarından olsa gerek İNSANI ve ona sıkı sıkıya bağlı olan, İNSANİ DEĞERLERİ unutuyorlar.

    Yaralı köpeği acil servise götürdü

    Bu yoldaki dava arkadaşlarımda baktığım en önemli şeylerden birisi o arkadaşlarınızı soyduğumuzda kişinin içinden İNSAN çıkmıyorsa, usul usul yanından ayrılmak olmalı.
    Nepal’de enkaz altında günlerce can çekişerek ölenler arasında hayvanı olan, hatta vejetaryen olanı bile vardı desem, onlar için de yaşın yanında kuru da mı yanında diyeceksiniz?

    Kanada'nın her yıl foklar için yapmış olduğu kürk katliamı ya da Japonya’nın balina avcılığına izin vermesi, İspanya’nın boğa güreşlerinin tam anlamıyla hala yasaklanmaması ama orada bir felaketin gelmemesini nasıl açıklamak lazım?

    Tek açıklaması var rasyonel akla, bilim ve uygarlığa verilen değer!...

    Orada bulunan milyonlarca masum insanın başına felaket geldiği zamanlar da acı çekenler arasında hayvan hakkı savunucusu ya da hırsız, katil, tecavüzcü, profesör, bilim insanı diye ayırım olmuyor. Ya da daha açık söylemi ile bu şekliyle adalet beklentisine girmemiz, belki bir çocuk aşısının uygulamasını bulan doktorun ya da konusunda uzman bir veteriner hekimin ölümü bile olsa sırf o topluma mensup diye herhangi bir doğal felakette elimizi ovuşturmamıza mı neden olması gerekiyor?

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Hatay Arkeoloji Müzesi'nde restorasyon skandalı

    Şunu kabul ediyorum : Hayvanlara rahat vermeyen hiçbir toplum rahat bulamıyor bu dünyada. Zaten dünyanın tüm toplumları istisnasız kitlesel olarak çevreye, doğaya, hayvanlara zarar veriyor. O yüzden yaşadığımız tüm bu rahatsızlıklar Hiç kimse öbür tarafta cehennem var diye beklentiye de girmesin. Cehennemi kendi elleriyle insanoğlu yaratıyor bu dünyada zaten.
    Ama inanın içinde çocuk sevgisi, insan sevgiisi olmayan acı çekmelerine sevinme ruh hali, toplumları genelleyerek hele milliyetçilik ya da din üzerinden ayrıştırıp, hayvan hakları ile uğraşan bizim gibi idealist insanları, toplumu arkasına alıp iyi bir şeyler yapmak isteyen bizlerin de önünü tıkıyor.

    Lafın kısası Nepal'deki gibi doğal afetler arkasından söylenen bu gibi söylemler gene geliyor bizim gibi gerçek havyan hakları savunucularını vuruyor.