hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Av. Ahmet Kemal Şenpolat Av. Ahmet Kemal Şenpolat

    Sıradaki Sizsiniz

    19.02.2015 Perşembe | 15:00Son Güncelleme:

    Yediden yetmişe hepimizin canı çok yandı. Güzeller güzeli, gencecik bir kızcağızın çığlıklarını, çaresizliğini, çektiği fiziksel ve ruhsal acıyı, korkuyu düşündükçe çıldıracak gibi oluyoruz. Ancak maalesef yetkisi olup da konu ile ilgisi olmayan bilgisizler, yıllardır çıkarılması için uğraştığımız, hayvanları koruma yasasının kadına ve çocuğa şiddet ile ne kadar ilintili olduğunu bir türlü anlayamıyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Yapılan araştırmalara göre tüm tecavüzcülerin ve seri katillerin suç işlemeye, hayvanlara işkence, tecavüz ve öldürme ile başladıkları ispatlanmıştır. Buna göre suçlu insanlar hayvanlar üzerinde ilk denemelerini yaparlar da denilebilir. Elimizde istatistik ve mahkeme kararları olmamasına rağmen Suphi denilen insanlıktan nasibini almamış canavarın eminim ki geçmişte hayvanlar üzerinde bu gibi şiddet yollu denemeler yapmıştır. Gelişmiş ülkelerde hayvanlara karşı işlenen tüm suçlarla ilgili olarak mahkeme kararları ve bu kararlara bağlı arşiv sistemleri bulunmakta ve bundan dolayı potansiyel suçlu olarak aramızda gezecek kişiler aylar, yıllar öncesinden bu durumu belirtiyorlar.

    İlgisiz yetkililer ise, bizim gibi insanlar hayvanlara uygulanan şiddet nedeni ile isyan ettikçe durumu hayvan hakkı savunucularının bir çeşit hobilerinin zarar görmesi gibi algılıyorlar. 

    Ruhsal bozukluğu olan insanların çocukken hayvanlara zarar vermeleri ve bundan haz almaları ile başlar herşey. Güçleri ilk olarak en savunmasız canlı olan hayvanlara yeter. Ayrıca hayvana zarar vermek de onlar için tehlikesizdir. Çünkü hiç kimse sokaktaki kimsesiz, savunmasız bir canın ortadan yok olduğunu veya öldürüldüğünü fark etmez eğer birisi fark etse bile bunun bir cezası yoktur.

    Hayvanlar üzerinde gücünü ispatlayan şiddet meyilli bu insanlar, belli bir süre sonra yaşlılara, çocuklara, engellilere, kadınlara, toplumda güçsüz olan tüm canlılara bu şiddeti uygularlar. Domino taşın başında devrilirken ilk halkayı göremeyen bizler, konu çocuğa, kadına şiddete ya da 70 yaşında bir kadına tecavüz gelince uyanmaya çalışırız. Oysa ki hastalıklı bu kişiler suç işleyeceğini çok önceden göstermiştir. Bu şiddet eğilimleri ile cesareti de artmıştır. Çocuk dediğimizde de aklımıza tam anlamıyla savunmasız bir varlık gelir ve çocuklara zarar vermek de kolaydır. Çocuklardan da artık yeterince tatmin olamayan psikopat kişilikler toplumun fiziksel olarak bir başka zayıf halkası olan kadınlara yönelmeye başlarlar. Bu kişilerin durdurulamaz bir suç makinası olduğunu farkettiğimizde biz, toplumsal infial yaratan olaylar ile anlamaya çalışır ama inadına bu hastalığın ya da bu suçların kökenini göremeyiz.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Oysa ki hayvana işkence yapan, tecavüz eden akli dengesi bozuk insanlar en başta cezalandırılsa ki hatta tutuklama ya da akıl hastanelerine ömür boyu yatırılsa (çünkü bu patolojik davranışın tedavisi yoktur ve hapis yatmak onları caydırmaz) bu nedenledir ki bir çok masum çocuğun ve insanın tacize uğraması baştan engellenmiş olur. Hayvana tecavüz eden, işkence yapan bir kişinin kendi çocuğuna neler yapabileceğini tahmin edebilmeniz gerekir.

    İşte en başta da bahsettiğim ilgisiz yetkililer bunları bilmelidir çünkü bugün yetkisiz ilgililerin bağırıp durduğu şudur ki: "Bugün benim sokağımın kedisine tecavüz edip, sıcak suda hayvanları kaynatan hastalıklı insanlar, yarın senin çocuğuna ne kötülükler yapacaktır. Mahallende böyle bir kişi varsa sen kendini güvenlikli hissedebilir misin? 5199 sayılı Hayvanları Koruma Yasası'na baktığımızda bu kabahatleri (!) işleyen kişileri, mahkeme huzuruna çıkartmayıp sabıka kayıtlarına da bu suçlarını işlenmediği sürece daha çok canlar yanacaktır.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Tüm bağırışımız, isyanımız bu yüzdendir. Bu nedenledir ki umarım daha fazla Özgecan yok olmadan hayvanlara kötü muamelenin suç olarak kabul edildiği ve halen genel kurulda bekleyen yasa tasarımız, bir an önce kabul edilir, cezası tecil edilmez ve umuyorum ki bu cezalar en az iki yıl tutuklama ile başlar. En az iki yıldan başlar ki para cezasına çevrilemez. Hakimin bile iyi halden, takdiri haklardan indirim hakkı olmaz ve taksitle para cezası ödeme gibi saçma önerileri de olmaz.