3 bin 500'ü çocuk 18 bin sivil..
On sekiz bin ayrı hayat...
Onlar Suriye'nin başkenti Şam'ın güneyindeki Yermük Kampı'nda sıkışıp kalan Filistinli mülteciler.
Onların ne kaçacak ne düşen bombalardan korunabilecekleri bir yerleri var. Sınırlar onlara kapalı...
***
1948'te İsrail devleti kurulduktan sonra yaşadıkları toprakları terk etmek zorunda kalıp Suriye'ye sığınmıştı onlar.
1957'de kamp kurulduğunda 200 bin kişilerdi.
Mart 2011'de Suriye'deki iç savaş başladıktan sonra çoğu kaçtı.
Geriye gidecek hiç bir yeri olmayan 18 bin kişi kaldı.
Kamp muhaliflerin kontrolünde, Şam yönetiminin kuşatması altındaydı.
Şam'daki Başkanlık Sarayı'nın 12 kilometre uzağında ablukada yine canlar yitiyordu.
Açlıktan ölenlerin sayısı artarken geçen Ocak ayında çocukların bir deri bir kemik kaldığı fotoğraflar adeta o acıların simgesi oluyordu.
Daha kötü ne olabilir ki derken bir de terör örgütü IŞİD girdi denkleme.
Kampın neredeyse tamamını ele geçirdi.
Birleşmiş Milletler'e göre Yermük'te sıkışıp kalanlar hiç olmadıkları kadar çaresiz... Hatta BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon'a göre Yermük Mülteci Kampı, ölüm kampına benzemeye başladı.
Durum o kadar endişe verici.
***
Ne yemek var şimdi orada ne de su.
Kampın içindeki hastanelerin büyük bölümü saldırılarda yerle bir olmuş.
Yaralılar var, ancak onları tedavi edecek ilaç da araç gereç de yetersiz.
Bölgedeki yardım görevlilerinin tanık oldukları acıyı daha da artıyor.
"Sokaklarda yatan insanlar var" diyorlar, "ama çatışmalar yüzünden kimse gidip de onlara yardım edemiyor".
Kızılhaç en son Ekim 2014'te girebilmiştik kampa diyor... Tekrar giriş izni istiyor.
Dünya Sağlık Örgütü sivillerin kurtarılması için koridor açalım diyor.
Ama tüm o çağrılar yanıtsız kalıyor.
Yerine Esad Rejimi ve Filistin "biz anlaştık" diye çıkıyor ortaya...
Kampa yeni bir operasyon düzenleyeceklerini söylüyorlar. IŞİD'den kurtarmak için...
Ancak herkes gibi onlar da biliyor. O çatışmalarda olan yine sivil halka oluyor...
3 bin 500'ü çocuk 18 bin sivil..
On sekiz bin ayrı hayat...
Onlar Suriye'nin başkenti Şam'ın güneyindeki Yermük Kampı'nda sıkışıp kalan Filistinli mülteciler.
Onların ne kaçacak ne düşen bombalardan korunabilecekleri bir yerleri var. Sınırlar onlara kapalı...
***
1948'te İsrail devleti kurulduktan sonra yaşadıkları toprakları terk etmek zorunda kalıp Suriye'ye sığınmıştı onlar.
1957'de kamp kurulduğunda 200 bin kişilerdi.
Mart 2011'de Suriye'deki iç savaş başladıktan sonra çoğu kaçtı.
Geriye gidecek hiç bir yeri olmayan 18 bin kişi kaldı.
Kamp muhaliflerin kontrolünde, Şam yönetiminin kuşatması altındaydı.
Şam'daki Başkanlık Sarayı'nın 12 kilometre uzağında ablukada yine canlar yitiyordu.
Açlıktan ölenlerin sayısı artarken geçen Ocak ayında çocukların bir deri bir kemik kaldığı fotoğraflar adeta o acıların simgesi oluyordu.
Daha kötü ne olabilir ki derken bir de terör örgütü IŞİD girdi denkleme.
Kampın neredeyse tamamını ele geçirdi.
Birleşmiş Milletler'e göre Yermük'te sıkışıp kalanlar hiç olmadıkları kadar çaresiz... Hatta BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon'a göre Yermük Mülteci Kampı, ölüm kampına benzemeye başladı.
Durum o kadar endişe verici.
***
Ne yemek var şimdi orada ne de su.
Kampın içindeki hastanelerin büyük bölümü saldırılarda yerle bir olmuş.
Yaralılar var, ancak onları tedavi edecek ilaç da araç gereç de yetersiz.
Bölgedeki yardım görevlilerinin tanık oldukları acıyı daha da artıyor.
"Sokaklarda yatan insanlar var" diyorlar, "ama çatışmalar yüzünden kimse gidip de onlara yardım edemiyor".
Kızılhaç en son Ekim 2014'te girebilmiştik kampa diyor... Tekrar giriş izni istiyor.
Dünya Sağlık Örgütü sivillerin kurtarılması için koridor açalım diyor.
Ama tüm o çağrılar yanıtsız kalıyor.
Yerine Esad Rejimi ve Filistin "biz anlaştık" diye çıkıyor ortaya...
Kampa yeni bir operasyon düzenleyeceklerini söylüyorlar. IŞİD'den kurtarmak için...
Ancak herkes gibi onlar da biliyor. O çatışmalarda olan yine sivil halka oluyor...