Canlı Yayın
İdris Arıkan
Karşılaşmaya ilgi çok fazla değildi. Fenerium ve Maraton tribünlerindeki artık "normalleşen" boşluklar dikkat çekti. Tribünlerde yaklaşık 25 bin Fenerbahçeli taraftar yer aldı. Ama Yıldız Savaşları serisinin son filmi "Force Awakens" yani "Güç Uyanıyor" temalı pankart şovu güzeldi.
Fenerbahçe beklenen baskıyla başladı.
İlk en net pozisyonda, ceza sahasının hemen önünde Robin Van Persie sağdan girdi, "imza" vuruşlarından birini yapamadı, top kalecide kaldı. Dakikalar 10'u gösteriyordu.
Dakika 19'da Caner Erkin'in güzel pasında, Nani sol çaprazdan vurdu, top üstten dışarı gitti.
Bir pozisyon sonra Nani'nin ortasında bu kez Volkan Şen karşı karşıya pozisyonda kafayla topu Molde'nin kalecisi Horvath'ın ellerine bıraktı.
Molde'nin en tehlikeli pozisyonunda ise, vurulan sert şutu kaleyi devralan kaleci Fabiano iyi çeldi.
28.dakikada Nani ceza sahasının dışından sert vurdu, konuk takımın kalecisi Horvath yine başarılıydı.
Ve penaltı pozisyonu Ozan Tufan, biraz da tecrübe eksikliğine verilecek şekilde rakip futbolcuyu itti. Hakem de açıkçası "kolay penaltı" çaldı.
Hoiland'ın, "Panenka" penaltısıyla Molde 1-0 öne geçti.
2 dakika sürdü, Molde'nin gol sevinci...
Meireles'in havadan "adrese teslim" pasında, Nani sakince sol köşeye ayak içi sakince dokundu. Eşitlik sağlandı.
İlk yarıda maçta beklenen erken gol gelmedi, hatta kısa süreli bir şok yaşandı. Fenerbahçe topu ayağında tutsa da, Molde kalesi önünde boğucu bir baskı kuramadı. Molde'nin biraz da tartışılan penaltıyla 1-0 öne geçmesi stadda şoka neden oldu. Çoğunlukla hakeme yönelik, "ıslıklar" altında oynanan maçta Fenerbahçe'nin golü gelince, olası yeni bir "Young Boys" gerilimi yaşanmayacağı kanısı oluştu. Fenerbahçe'nin orta saha direnci yetersizdi. Van Persie'nin de fiziki eksikliği dikkat çekti. Norveç takımı Molde ise, "iskandinav" atletizmi, yüksek top üstünlüğü ve "tatlı"nın üstünde sert defansıyla, topu fazlasıyla ileriye taşıyamasa da direnç göstermeye çalıştı.
İkinci yarıdaki ilk pozisyonda Moldeli oyuncunun sert şutu yandan dışarı çıktı. Kötü bir gece olacağının habercisiydi.
İlk dakikalarda Fenerbahçe'nin özellikle kanattaki hareketliliğinin, bindirmelerinin arttığı görüldü.
İlk organize atakta ise, Fenerbahçe'de sağdan "sıfır"a inen Şener Özbayraklı'nın pasında, Nani kendisinden beklenen vuruşu yapamadı.
Ayağını yeterince kapatamadı, topu üstten dışarı attı. Belki de maçın "kırılma anı"ydı.
Ancak yine Molde'nin golüne engel olunamadı. Dakika 53'ü gösteriyordu.
Sarı-Lacivertli takımın kalesinin solundan yapılan ortada, Elyounoussi'nin kafasına Şener de engel olmayınca, top yine Fenerbahçe kalesindeydi.
58'inci dakikada, Vitor Perreira büyük risk aldı, kaybetti. Orta sahadaki Fenerbahçe direncini daha da düşürebilecek bir adım geldi. Mehmet Topal'ın yerine Fernandao oyuna dahil oldu.
63. dakikada ise, 3. golün habercisi o pozisyon meydana geldi. Önce ilk top direkten döndü, ardından 2 dakika sonra Linnes'in ceza sahası dışından attığı şut gol oldu.
Durum 1-3'e geldi.
Son 7 dakikada, Molde'de kırmızı kart şoku yaşandı. Konuk takımın 2. golünü Elyounoussi çift sarı karttan kırmızı kartla oyundan atıldı.
90 artıdan sonra gelen fırsatları da Fernandao, Kadlec ve Ozan Tufan kaçırdı.
Hakem sertliğe izin verdi. Norveç takımının işine geldi. Fenerbahçe öne geçeceği golü bulamayınca, boşluk bulamaz oldu. Molde çok disiplinli takım. Alan savunmasını en iyi şekilde yaptı. İkinci yarı iyi top çevirdi. Takım olarak ileri, geri koştu. Fenerbahçe kalesine çok rahat geldi. Vitor Perreira'nın değişikliği Fenerbahçe'nin gardını düşürdü. Mehmet Topal'ın oyundan çıkarılması, orta alanda net şekilde bir boşluk oluşturdu. 2. Molde golünden sonra takımın moralinin düşmesi de, Fenerbahçe'nin zaten henüz "oluşmamış" organizasyon sorununa yine dikkat çekti. İşin kötü tarafı, 2 farklı tabeladan sonra bile Fenerbahçe doğru düzgün olgun atak yapamadı. 10 kişi kaldıktan sonra bile Fenerbahçe net pozisyon bulamadı. Nani az da olsa çaba gösterse de, krizi yönetecek bir oyuncu da ortaya çıkmadı. 165 milyon Euro'luk Fenerbahçe'ye, onda biri değerinde olmayan Molde, futbolun sahada kazanıldığını gösterdi. Açıkçası bir Avrupa Ligi "hayal kırıklığı" yaşandı, olası ilk lig galibiyetinden sonra çabuk unutulmamalı, önlem alınmalı...Ders olsun...
Karşılaşmaya ilgi çok fazla değildi. Fenerium ve Maraton tribünlerindeki artık "normalleşen" boşluklar dikkat çekti. Tribünlerde yaklaşık 25 bin Fenerbahçeli taraftar yer aldı. Ama Yıldız Savaşları serisinin son filmi "Force Awakens" yani "Güç Uyanıyor" temalı pankart şovu güzeldi.
Fenerbahçe beklenen baskıyla başladı.
İlk en net pozisyonda, ceza sahasının hemen önünde Robin Van Persie sağdan girdi, "imza" vuruşlarından birini yapamadı, top kalecide kaldı. Dakikalar 10'u gösteriyordu.
Dakika 19'da Caner Erkin'in güzel pasında, Nani sol çaprazdan vurdu, top üstten dışarı gitti.
Bir pozisyon sonra Nani'nin ortasında bu kez Volkan Şen karşı karşıya pozisyonda kafayla topu Molde'nin kalecisi Horvath'ın ellerine bıraktı.
Molde'nin en tehlikeli pozisyonunda ise, vurulan sert şutu kaleyi devralan kaleci Fabiano iyi çeldi.
28.dakikada Nani ceza sahasının dışından sert vurdu, konuk takımın kalecisi Horvath yine başarılıydı.
Ve penaltı pozisyonu Ozan Tufan, biraz da tecrübe eksikliğine verilecek şekilde rakip futbolcuyu itti. Hakem de açıkçası "kolay penaltı" çaldı.
Hoiland'ın, "Panenka" penaltısıyla Molde 1-0 öne geçti.
2 dakika sürdü, Molde'nin gol sevinci...
Meireles'in havadan "adrese teslim" pasında, Nani sakince sol köşeye ayak içi sakince dokundu. Eşitlik sağlandı.
İlk yarıda maçta beklenen erken gol gelmedi, hatta kısa süreli bir şok yaşandı. Fenerbahçe topu ayağında tutsa da, Molde kalesi önünde boğucu bir baskı kuramadı. Molde'nin biraz da tartışılan penaltıyla 1-0 öne geçmesi stadda şoka neden oldu. Çoğunlukla hakeme yönelik, "ıslıklar" altında oynanan maçta Fenerbahçe'nin golü gelince, olası yeni bir "Young Boys" gerilimi yaşanmayacağı kanısı oluştu. Fenerbahçe'nin orta saha direnci yetersizdi. Van Persie'nin de fiziki eksikliği dikkat çekti. Norveç takımı Molde ise, "iskandinav" atletizmi, yüksek top üstünlüğü ve "tatlı"nın üstünde sert defansıyla, topu fazlasıyla ileriye taşıyamasa da direnç göstermeye çalıştı.
İkinci yarıdaki ilk pozisyonda Moldeli oyuncunun sert şutu yandan dışarı çıktı. Kötü bir gece olacağının habercisiydi.
İlk dakikalarda Fenerbahçe'nin özellikle kanattaki hareketliliğinin, bindirmelerinin arttığı görüldü.
İlk organize atakta ise, Fenerbahçe'de sağdan "sıfır"a inen Şener Özbayraklı'nın pasında, Nani kendisinden beklenen vuruşu yapamadı.
Ayağını yeterince kapatamadı, topu üstten dışarı attı. Belki de maçın "kırılma anı"ydı.
Ancak yine Molde'nin golüne engel olunamadı. Dakika 53'ü gösteriyordu.
Sarı-Lacivertli takımın kalesinin solundan yapılan ortada, Elyounoussi'nin kafasına Şener de engel olmayınca, top yine Fenerbahçe kalesindeydi.
58'inci dakikada, Vitor Perreira büyük risk aldı, kaybetti. Orta sahadaki Fenerbahçe direncini daha da düşürebilecek bir adım geldi. Mehmet Topal'ın yerine Fernandao oyuna dahil oldu.
63. dakikada ise, 3. golün habercisi o pozisyon meydana geldi. Önce ilk top direkten döndü, ardından 2 dakika sonra Linnes'in ceza sahası dışından attığı şut gol oldu.
Durum 1-3'e geldi.
Son 7 dakikada, Molde'de kırmızı kart şoku yaşandı. Konuk takımın 2. golünü Elyounoussi çift sarı karttan kırmızı kartla oyundan atıldı.
90 artıdan sonra gelen fırsatları da Fernandao, Kadlec ve Ozan Tufan kaçırdı.
Hakem sertliğe izin verdi. Norveç takımının işine geldi. Fenerbahçe öne geçeceği golü bulamayınca, boşluk bulamaz oldu. Molde çok disiplinli takım. Alan savunmasını en iyi şekilde yaptı. İkinci yarı iyi top çevirdi. Takım olarak ileri, geri koştu. Fenerbahçe kalesine çok rahat geldi. Vitor Perreira'nın değişikliği Fenerbahçe'nin gardını düşürdü. Mehmet Topal'ın oyundan çıkarılması, orta alanda net şekilde bir boşluk oluşturdu. 2. Molde golünden sonra takımın moralinin düşmesi de, Fenerbahçe'nin zaten henüz "oluşmamış" organizasyon sorununa yine dikkat çekti. İşin kötü tarafı, 2 farklı tabeladan sonra bile Fenerbahçe doğru düzgün olgun atak yapamadı. 10 kişi kaldıktan sonra bile Fenerbahçe net pozisyon bulamadı. Nani az da olsa çaba gösterse de, krizi yönetecek bir oyuncu da ortaya çıkmadı. 165 milyon Euro'luk Fenerbahçe'ye, onda biri değerinde olmayan Molde, futbolun sahada kazanıldığını gösterdi. Açıkçası bir Avrupa Ligi "hayal kırıklığı" yaşandı, olası ilk lig galibiyetinden sonra çabuk unutulmamalı, önlem alınmalı...Ders olsun...
SON DAKİKA
