Canlı Yayın
İdris Arıkan
Başkent Kabil’de Vezir Ekberhan Caddesi'nin sonundaki meydana bakan evde oturuyoruz. İşte o anda her şey başladı. Bir anda "Amerika'ya ölüm, Danimarka'ya ölüm" sesleri duyuldu meydanda... Kalabalık bir anda arttı, ellerinde değnekler, sopalar olan eylemciler yaklaşık 300 kişiyi buldu. Vezir Ekberhan caddesinden yürümeye başladı, zaten iki sokak ötedeydi Danimarka'nın Büyükelçiliği...
2005 yılında bir Danimarka gazetesinin yayınladığı Hz. Muhammed karikatürleri bölgede tam olarak bir infiale yol açmıştı. Göstericiler, çok kızgın, caddede güvenlik görevlisi yoktu. Protestocular, Kabil'de yol boyunca karşılarına çıkan yabancılara saldırdı, özellikle batılı ülkelere ait araçları hedef aldı.
Danimarka bayrağı'nın ateşe verildiği sırada "şeytanlara ölüm" sloganları eşliğinde, değnekler havaya kaldırıldı. Son hedef, Danimarka Büyükelçiliği'ne ulaştılar. Alevler havada uçuşurken, dumanlar yükselirken, çatışmada, kavga anında önemli olan şey güzel görüntü almaktır.
O sırada, büyükelçilik kapısı önünde bulunan beton bariyerin üstüne çıkmamın nedeni buydu. Ancak bir bariyere 5-6 kişinin sığması zordu, düşmek üzere olduğunuz için eylemcilerle de temas kaçınılmazdı. Kızgın göstericilerden biri döndü, "Ecnebi, ecnebi" diye beni gösterdi.
O günlerde bölgede en ayrıcalıklı kimliklerden biri Türk olmaktı. Beni çekiştiren göstericiye, önce "Türküm" dedim anlamadı. Ardından, "Ben Türk ve müslümanım" diyince çekiştirmeyi bırakmıştı. Ekranlarda görülen, durumu bildiren, bölge hakkında ahkam kesen hiçbir batılı gazeteci yoktu. Dönüş yolunda da, yabancı firmaların binaları taşlanmıştı, bizim eve gelince çalışan arkadaşımız, Türk bayrağını kapımıza asınca, "az hasar"la olayı atlatmıştık.
Günümüze gelince, açıkçası olmayacak şey oldu. Afganistan'ın başkenti Kabil'de Türk büyükelçiliği'ne ait 2 zırhlı araç hedef alındı, Türk asker şehit oldu. Saldırıyı Taliban üstlendi, örgüt sözcüsü "Hedefimizde Amerikalılar vardı, Türkleri yanlışlıkla vurduk" açıklaması yaptı ama 2001'deki işgalden sonra ilk kez böyle bir şey yaşandı. Bombalı araçla saldırıda, bu tür hatalar da çok da normal değil. Somali'deki saldırı, Yemen'deki büyükelçilikle ilgili tehdit iddiaları da dikkat çekici... Bir arkadaşımızın da yazdığı gibi, "eskiden Afganistan'da yabancı misyonlar, "saldırı olmasın" diye araçlarına Türk bayrağı asmak isterdi.Nereden nereye!
Başkent Kabil’de Vezir Ekberhan Caddesi'nin sonundaki meydana bakan evde oturuyoruz. İşte o anda her şey başladı. Bir anda "Amerika'ya ölüm, Danimarka'ya ölüm" sesleri duyuldu meydanda... Kalabalık bir anda arttı, ellerinde değnekler, sopalar olan eylemciler yaklaşık 300 kişiyi buldu. Vezir Ekberhan caddesinden yürümeye başladı, zaten iki sokak ötedeydi Danimarka'nın Büyükelçiliği...
2005 yılında bir Danimarka gazetesinin yayınladığı Hz. Muhammed karikatürleri bölgede tam olarak bir infiale yol açmıştı. Göstericiler, çok kızgın, caddede güvenlik görevlisi yoktu. Protestocular, Kabil'de yol boyunca karşılarına çıkan yabancılara saldırdı, özellikle batılı ülkelere ait araçları hedef aldı.
Danimarka bayrağı'nın ateşe verildiği sırada "şeytanlara ölüm" sloganları eşliğinde, değnekler havaya kaldırıldı. Son hedef, Danimarka Büyükelçiliği'ne ulaştılar. Alevler havada uçuşurken, dumanlar yükselirken, çatışmada, kavga anında önemli olan şey güzel görüntü almaktır.
O sırada, büyükelçilik kapısı önünde bulunan beton bariyerin üstüne çıkmamın nedeni buydu. Ancak bir bariyere 5-6 kişinin sığması zordu, düşmek üzere olduğunuz için eylemcilerle de temas kaçınılmazdı. Kızgın göstericilerden biri döndü, "Ecnebi, ecnebi" diye beni gösterdi.
O günlerde bölgede en ayrıcalıklı kimliklerden biri Türk olmaktı. Beni çekiştiren göstericiye, önce "Türküm" dedim anlamadı. Ardından, "Ben Türk ve müslümanım" diyince çekiştirmeyi bırakmıştı. Ekranlarda görülen, durumu bildiren, bölge hakkında ahkam kesen hiçbir batılı gazeteci yoktu. Dönüş yolunda da, yabancı firmaların binaları taşlanmıştı, bizim eve gelince çalışan arkadaşımız, Türk bayrağını kapımıza asınca, "az hasar"la olayı atlatmıştık.
Günümüze gelince, açıkçası olmayacak şey oldu. Afganistan'ın başkenti Kabil'de Türk büyükelçiliği'ne ait 2 zırhlı araç hedef alındı, Türk asker şehit oldu. Saldırıyı Taliban üstlendi, örgüt sözcüsü "Hedefimizde Amerikalılar vardı, Türkleri yanlışlıkla vurduk" açıklaması yaptı ama 2001'deki işgalden sonra ilk kez böyle bir şey yaşandı. Bombalı araçla saldırıda, bu tür hatalar da çok da normal değil. Somali'deki saldırı, Yemen'deki büyükelçilikle ilgili tehdit iddiaları da dikkat çekici... Bir arkadaşımızın da yazdığı gibi, "eskiden Afganistan'da yabancı misyonlar, "saldırı olmasın" diye araçlarına Türk bayrağı asmak isterdi.Nereden nereye!
SON DAKİKA
