Bağdat'ın Tahrir meydanı yakınlarındaki Dicle nehrini aşan köprüden geçtikten hemen sonra sol taraftaki Savunma Bakanlığı binasının önünde yüzlerce insan... Büyük çoğunluk, 2'şer şeritli yolun karşı tarafında bakanlık binasına yaklaşık 50 metre uzaklıkta... Ama onlarca kişi de girişi tellerle örülmüş binanın kontrol noktasında duruyor. Karşı taraftan çağrılan insanlar, binaya giriş yapıyorlardı. Her şey olağanüstüydü, savaş ortamıydı. Olağandışı görünen en dikkat çekici şey ise, kapıdaki iri yapılı beyaz tenli, gözlüklü, otomatik silahlı ABD'li askerdi. "Sadece 10 kişi gelsin" dedi, tüm Iraklılar birden karşıya geçti. Kimse onu anlamıyordu, çünkü İngilizce konuşuyordu. Önce, silahını kaldırdı "Get back" diye bağırdı, Iraklılar anlamadı, ardından ağzından şu kelimeler büyük bir sinirle ve gürültüyle çıktı, "get the f..k out, motherf..kers"... Iraklılar ne yaptı? Hiçbir şey, anlamadılar ya da anlamak istemediler. Ama ses tonundan dolayı ABD'linin o okkalı küfürüne karşı gülümseyip geri gittiler. Bekleyenler, Irak'ın yeni askerleri olacaktı. Irak'a istikrar gelmesi için askerler böyle alınıyor. O sırada, istikrar "o sırada" öyle sağlandı!
Hep aynı yorum yapıldı, yapılıyor. Bazı yorumcular, halen "ABD'liler işgal sonrası en büyük hatayı Irak ordusunu dağıtarak yaptı, Irak bu yüzden istikrar kazanamadı, iç savaşa sürüklendi" diyor. Oysa ABD'nin öyle bir derdi var mıydı? Matematik yalan söylemez. 2. Dünya Savaşı'ndan sonra ABD, başka insanların, başka ulusların yaşadığı ülkelerde bilinen en az 40 kez askeri müdahale yaptı, silahlı operasyon gerçekleştirdi, bombaladı, asker gönderdi.
11 Eylül saldırılarının yaşandığı 2001'den sonra 8 ülkede ABD askeri varlığını hissettirdi. Afganistan'a asker gönderdi, Irak'ı işgal etti. İnsansız hava uçaklarıyla Pakistan'ı, Yemen'i ve Somali'yi bombaladı. Libya'ya NATO üzerinden müdahale etti, Suriye'yi ve Irak'ı halen bombalıyor. Bu müdahalelerin ortak sebeplerinden, bahsi geçen ülkelerdeki istikrarsızlık ve "terör" tehdidi"ydi. "Terör tehdidi" bertaraf edilemedi, istikrarsızlık da tam tersine büyüdü, çatışmalar arttı, iç savaşa dönüştü. Suriye, Irak, Afganistan, Pakistan, Yemen ve Somali şimdi iç savaşı yaşıyor. Ülkeler bölündü, ABD istikrar getirmek istedi! ama "doğulu" insanlarımız birbirlerini öldürdü. FOX TV sunucusunun, " We need to kill them" sözleri bu coğrafyanın insanlarının elinden gerçekleşti.
Yani, ABD'nin istikrar sağladığı tek şey ise, başka insanların hayatlarına, yaşam tarzlarına müdahale etmesi, işkenceler, bu coğrafyadaki canların yok edilmesi, katliamlar ve zamansız ölümlerin sıradanlaşması oldu.
Bağdat'ın Tahrir meydanı yakınlarındaki Dicle nehrini aşan köprüden geçtikten hemen sonra sol taraftaki Savunma Bakanlığı binasının önünde yüzlerce insan... Büyük çoğunluk, 2'şer şeritli yolun karşı tarafında bakanlık binasına yaklaşık 50 metre uzaklıkta... Ama onlarca kişi de girişi tellerle örülmüş binanın kontrol noktasında duruyor. Karşı taraftan çağrılan insanlar, binaya giriş yapıyorlardı. Her şey olağanüstüydü, savaş ortamıydı. Olağandışı görünen en dikkat çekici şey ise, kapıdaki iri yapılı beyaz tenli, gözlüklü, otomatik silahlı ABD'li askerdi. "Sadece 10 kişi gelsin" dedi, tüm Iraklılar birden karşıya geçti. Kimse onu anlamıyordu, çünkü İngilizce konuşuyordu. Önce, silahını kaldırdı "Get back" diye bağırdı, Iraklılar anlamadı, ardından ağzından şu kelimeler büyük bir sinirle ve gürültüyle çıktı, "get the f..k out, motherf..kers"... Iraklılar ne yaptı? Hiçbir şey, anlamadılar ya da anlamak istemediler. Ama ses tonundan dolayı ABD'linin o okkalı küfürüne karşı gülümseyip geri gittiler. Bekleyenler, Irak'ın yeni askerleri olacaktı. Irak'a istikrar gelmesi için askerler böyle alınıyor. O sırada, istikrar "o sırada" öyle sağlandı!
Hep aynı yorum yapıldı, yapılıyor. Bazı yorumcular, halen "ABD'liler işgal sonrası en büyük hatayı Irak ordusunu dağıtarak yaptı, Irak bu yüzden istikrar kazanamadı, iç savaşa sürüklendi" diyor. Oysa ABD'nin öyle bir derdi var mıydı? Matematik yalan söylemez. 2. Dünya Savaşı'ndan sonra ABD, başka insanların, başka ulusların yaşadığı ülkelerde bilinen en az 40 kez askeri müdahale yaptı, silahlı operasyon gerçekleştirdi, bombaladı, asker gönderdi.
11 Eylül saldırılarının yaşandığı 2001'den sonra 8 ülkede ABD askeri varlığını hissettirdi. Afganistan'a asker gönderdi, Irak'ı işgal etti. İnsansız hava uçaklarıyla Pakistan'ı, Yemen'i ve Somali'yi bombaladı. Libya'ya NATO üzerinden müdahale etti, Suriye'yi ve Irak'ı halen bombalıyor. Bu müdahalelerin ortak sebeplerinden, bahsi geçen ülkelerdeki istikrarsızlık ve "terör" tehdidi"ydi. "Terör tehdidi" bertaraf edilemedi, istikrarsızlık da tam tersine büyüdü, çatışmalar arttı, iç savaşa dönüştü. Suriye, Irak, Afganistan, Pakistan, Yemen ve Somali şimdi iç savaşı yaşıyor. Ülkeler bölündü, ABD istikrar getirmek istedi! ama "doğulu" insanlarımız birbirlerini öldürdü. FOX TV sunucusunun, " We need to kill them" sözleri bu coğrafyanın insanlarının elinden gerçekleşti.
Yani, ABD'nin istikrar sağladığı tek şey ise, başka insanların hayatlarına, yaşam tarzlarına müdahale etmesi, işkenceler, bu coğrafyadaki canların yok edilmesi, katliamlar ve zamansız ölümlerin sıradanlaşması oldu.