hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    İdris Arıkan İdris Arıkan

    Ölümler bizim coğrafyada sadece istatistik...

    09.01.2015 Cuma | 16:39Son Güncelleme:

    83, 38, 26, 18 ve 12... Hepsi aynı günde gerçekleşti. İstatistik değil, bu sayılar alelade de değil, insan canını anlatıyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Ancak bunlardan sadece, tabi ki ve elbetteki Fransa'nın başkenti Paris'te olan Charlie Hebdo katliamını hepimiz film gibi seyrettik. Diğerleri de candı ama Avrupa'da yaşananlar daha da bir can mıydı? 12 kişi "profesyonelce" katledildi. Sokak ortasında öldürülen polisin çaresizliğini herkes hatırlayacak. Aynı Irak'ta aynı gün öldürülen 83, Yemen'de öldürülen 38, Suriye'de öldürülen 26 ve Afganistan'da öldürülen 18 insan gibi... Ama orada ölenleri kimse hatırlamıyor şu an ailelerinden başka.... Aslında bu bahsettiğimiz coğrafyalardaki ölümler Paris'teki katliamda nedenlerinden biri... Tamam bunları yapanlar radikaller, doğru, "öldüren savunulamaz".

    Acı, acıyı doğurur, kin, kini ve nefret, nefreti...

    Ortalık toz duman, savaş alanına dönmüş durumda... 2003'ün yaz ayları, akşam saatleri... Henüz hayatta olan olan Arafat'ın Mukatası'na 5 dakika, Kudüs'ün merkezine yarım saat uzaklıktayız. Ramallah El Manara yani Aslanlı meydanın çevresi... İsrail askerleri, işgal edilen topraklarda yine operasyon yapıyor, onlarca Filistinli sokakta... O anlar şöyle yaşanır, Filistinli çocukların attığı taşlar akıldan çıkmaz, sanki havada kalır. Çoğu zaman İsrail askerlerinin araçlarına çarpar ancak biri İsrail askerleri tarafından vurulursa o olay, işte bir anda olur. Olur ve biter, sonra ambulanslar yanaşır. Gazeteciler ise, bazen kenarda bazen de olayın ortasında kalır. Ortasında kalmıştık, İsrail askerleri plastik mermi kullanıyordu. Kendimce çok bilinen askeri bir taktiği uyguluyorum, silahlar bizim olduğumuz tarafa doğru ateşleniyor. Çömelip, hedef küçültüyorum. İşte o anda Filistinli gazetecilerden biri yaklaştı. "Öyle eğilme, ayakta kal" dedi. "Neden?" diye sorduğumda, "Plastik mermi kullanıyorlar, yerden ateş ediyorlar, eğilirsen kafandan vurulursun" yanıtını verdi. Yöntem buydu, en azından yaralanmanı istiyorlardı gazeteci olsan bile... Ki o gün 2 gazeteciye de, plastik mermi isabet etti. Gazeteciler ölmedi ama o gün öncesinde ve sonrasında onbinlerce Filistinli hayatını kaybetti.

    Aynı aylarda, dönemin İngiltere Başbakanı Tony Blair, Amerikan Kongresi'nde, şu sözleri söylüyordu; "Terörizm Ortadoğu'da İsrail ve Filistin barışı olmadan yenilmez. Bu sorun, zehirin kaynağı. İşte radikaller, Filistin Devleti ve İsrail'in yok edilmesi konuları üzerinden geniş kitlelerin kafasını karıştırabiliyor"

    1948'ten beri, savaşlarda ve çatışmalarda öldürülen müslüman sayısının 11 milyon olduğu belirtiliyor. Buradaki gerçek sorun, bu coğrafyada öldürülenlerin sayılarının istatistik olmasından öteye geçmemesi... Yani, TV'lerde artık yer almaması...

    Ve Charlie Hebdo katliamında öldürülenlere gelince, radikaller için hedef gözükebilirler ama örneğin İsrail- Filistin sorununda da, o dergide doğru açıdan bakan karikatürler yayınlandı. Sorunu onlar yaratmadı ama sonucu ölümleri oldu.