Canlı Yayın
İdris Arıkan
Sadece sokakta nedensiz yere tutuklandı ve hapse atıldı. 2006'da bu sözleri söylediğinde Ebu Garip'teydi.
Eğer bir siyasetçiyle hapishaneyi ya da "isyancı" bölgesini ziyaret edecekseniz, genellikle bu "PR filmi"nin sonunda bazı mahkumlar için af kararı çıkar.
Bu da gazeteciler için bir fırsattır, "suçlu"yu veya "terörist"i görmek ya da onlarla konuşmak için...
Haziran ayında, yine Irak'ın sıcak günlerinden birinde, sabah 06.30'da o ünlü (Green Zone) "Yeşil Bölge"ye ulaştık.
Kum torbaları, yarım dipçikli kalaşnikoflu Iraklı askerler, kontrol noktası... Sonra Nepal'li paralı askerler... Ardından ABD'li askerler ve eğitimli köpekler... Yani "Green Zone" denen bölgeye standart giriş prosedürleri... 4 kontrol noktası sonrası binilen bir zırhlı araç... Dışarıyı az da olsa görmeye yarayan küçük pencereler... Önde ve arkada 4'er tane Hummer'li ABD askerleri koruma için çevremizde... Yaklaşık 1 saat süren bir yol, ardından ulaşılan hapishane; Ebu Garip...
Yine standart prosedürler, kontrol noktası ülkesi Irak'ta yeni kontrol noktaları... 4 kontrol noktası sonrası ulaşılan bir açık alan... Alanın çevresinde teller, üstünde çelik teller... Kontrol kuleleri ve içeride onlarca mahkum... Tellerden oluşan kafeslerde güneşin altında bekletiliyorlardı. Çocuk denecek yaşta mahkumlar vardı Şanslılardı, çünkü güvenlik açısından "düşük tehlikeli" kapsamındaydılar. Yanımızdaki siyah biraz "büyükçe" ABD askerine tabii ki, o dönemde Ebu Garip'te kalan 2 Türk'ü sordum. Ancak onlar "yüksek tehlikeli" grubundaydı. "40 kişiye bir kaşık verdiler. O kayboldu diye bizi ceza olarak soydular." dedi biri de... Gördüklerim sokaktan alınan sıradan insanlardı dediğim gibi...
Sonra Ebu Garip'te işkence fotoğrafları çıktı. Şimdi de CIA'in işkence raporu açıklandı. Herkesin haberi vardı, tüm dünya biliyordu. 3 maymunu oynarken, şimdi şaşırdık mı? İşin garip tarafı, ABD'deki tartışmada da kimse şaşırmış gibi değil. Tartışma işkence işe yaradı mı boyutunda, ilginç bir örnek var. Halit Şeyh Muhammed, ABD tarafından 11 Eylül saldırılarının mimarı olarak nitelendirilen isim. Gitmo yani Guantanamo'da nasıl zorlu bir sorgu! sürecinden geçtiyse, CIA ajanlarına, Montana'da Afro-Amerikalıları El Kaide üyesi yapmak için çalışan bir ekipleri olduğunu söylemiş. Tabi, FBI ajanları gönderildiğinde de "koca bir boşluk"... Aynı ABD'nin Ortadoğu Politikası gibi... Bu arada bize mahkumların affını yayınlamamız için Ebu Garip'e götüren siyasetçi kimdi, dönemin Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık Haşimi. Kim suçlu, kim haklı? Tipik bir Ortadoğu muamması. Nereden nereye…
Sadece sokakta nedensiz yere tutuklandı ve hapse atıldı. 2006'da bu sözleri söylediğinde Ebu Garip'teydi.
Eğer bir siyasetçiyle hapishaneyi ya da "isyancı" bölgesini ziyaret edecekseniz, genellikle bu "PR filmi"nin sonunda bazı mahkumlar için af kararı çıkar.
Bu da gazeteciler için bir fırsattır, "suçlu"yu veya "terörist"i görmek ya da onlarla konuşmak için...
Haziran ayında, yine Irak'ın sıcak günlerinden birinde, sabah 06.30'da o ünlü (Green Zone) "Yeşil Bölge"ye ulaştık.
Kum torbaları, yarım dipçikli kalaşnikoflu Iraklı askerler, kontrol noktası... Sonra Nepal'li paralı askerler... Ardından ABD'li askerler ve eğitimli köpekler... Yani "Green Zone" denen bölgeye standart giriş prosedürleri... 4 kontrol noktası sonrası binilen bir zırhlı araç... Dışarıyı az da olsa görmeye yarayan küçük pencereler... Önde ve arkada 4'er tane Hummer'li ABD askerleri koruma için çevremizde... Yaklaşık 1 saat süren bir yol, ardından ulaşılan hapishane; Ebu Garip...
Yine standart prosedürler, kontrol noktası ülkesi Irak'ta yeni kontrol noktaları... 4 kontrol noktası sonrası ulaşılan bir açık alan... Alanın çevresinde teller, üstünde çelik teller... Kontrol kuleleri ve içeride onlarca mahkum... Tellerden oluşan kafeslerde güneşin altında bekletiliyorlardı. Çocuk denecek yaşta mahkumlar vardı Şanslılardı, çünkü güvenlik açısından "düşük tehlikeli" kapsamındaydılar. Yanımızdaki siyah biraz "büyükçe" ABD askerine tabii ki, o dönemde Ebu Garip'te kalan 2 Türk'ü sordum. Ancak onlar "yüksek tehlikeli" grubundaydı. "40 kişiye bir kaşık verdiler. O kayboldu diye bizi ceza olarak soydular." dedi biri de... Gördüklerim sokaktan alınan sıradan insanlardı dediğim gibi...
Sonra Ebu Garip'te işkence fotoğrafları çıktı. Şimdi de CIA'in işkence raporu açıklandı. Herkesin haberi vardı, tüm dünya biliyordu. 3 maymunu oynarken, şimdi şaşırdık mı? İşin garip tarafı, ABD'deki tartışmada da kimse şaşırmış gibi değil. Tartışma işkence işe yaradı mı boyutunda, ilginç bir örnek var. Halit Şeyh Muhammed, ABD tarafından 11 Eylül saldırılarının mimarı olarak nitelendirilen isim. Gitmo yani Guantanamo'da nasıl zorlu bir sorgu! sürecinden geçtiyse, CIA ajanlarına, Montana'da Afro-Amerikalıları El Kaide üyesi yapmak için çalışan bir ekipleri olduğunu söylemiş. Tabi, FBI ajanları gönderildiğinde de "koca bir boşluk"... Aynı ABD'nin Ortadoğu Politikası gibi... Bu arada bize mahkumların affını yayınlamamız için Ebu Garip'e götüren siyasetçi kimdi, dönemin Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık Haşimi. Kim suçlu, kim haklı? Tipik bir Ortadoğu muamması. Nereden nereye…
SON DAKİKA
