Başkent Hartum sokakları geniş, trafik yok.
Lüks araçlar da var caddede…
Sudan'da gelir eşitsizliği çok büyük.
Fakirlik, ailelerin bölünmesinin nedenlerinden, aynı ülkelerin olduğu gibi...
Süslü kadın anlamına da geliyor, o gün o süslü "rakşa"ya bindik. 2005'in ilk ayıydı.
Güneyliydi Ngor, Sudan Halk Kurtuluş Hareketi'ne sempatisi vardı.
Evlerine gittik, 23 yaşında üniversitede okusa da evlenmişti Ngor, 18 yaşındayken...
Kapıda eşi karşıladı, "sıradışılık yok", kızın ailesine evlenirken, inek verilmişti, "başlık parası" gibi...
Ama evde sadece bir yatak, kilim ve buzdolabı vardı. Başka da duvarda asılı bir çerçeve ve içinde bir fotoğraf...
John Garang, Sudan Halk Kurtuluş Hareketi'nin yani neredeyse tamamı Hristiyan olan Güney Sudanlıların lideri... "Bizim kahramanımız" dedi Ngor...
1983'ten 2005'e kadar hareketin lideriydi, kanlı çatışmalar yaşanırken de hareketi yönetti, barış görüşmeleri sırasında da...
ABD'de eğitim almış bir Ekonomi Profesörüydü, Sudan Cumhurbaşkanı Ömer El Beşir'le masaya oturdu, kapsamlı barış anlaşması sonrası 2004'te Afrika'nın en uzun iç savaşı sona erdi. Bazı rakamlara göre 2 milyon kişin öldüğü Afrika tarihinin en uzun savaşı sonrası John Garang aynı zamanda Sudan Devlet Başkan Yardımcısı oldu. Son açıklamalarında, güneyi ve kuzeyi ayırmadı, ötekileştirmekten değil, ötekileştirilmiş Sudanlıları özgürleştirmekten bahsetti. Ta ki bir kaç ay sonra meydana gelecek kazaya kadar... Birdenbire oldu! Afrika'yı bilenler bilir, uluslararası istihbaratın en güçlü olduğu ülkelerden biri Uganda'dır. Uganda Devlet Başkanı Yoweri Museveni ile görüşen Garang, Uganda liderinin helikopteriyle ülkesine dönüyordu. Helikopter Sudan-Uganda sınırında düştü, Garang ile birlikte toplam 13 kişi hayatını kaybetti.
Ya sonra?
Sonrası ABD'li aktör George Clooney'e gördük, Güney Sudan'da... Garang'in yerine hareketin askeri kanadın şahin isimlerinden Salva Kiir geçti. 9 Temmuz 2011'de "uluslararası destekle" Sudan bölünmüş, Güney Sudan da kurulmuş oldu. İsrail "en genç devlet" olarak tanımlanan Güney Sudan'ı ilk tanıyan ülkelerdendi. Güney Sudan kuruldu ama iç karışıklık devam etti. Halen de yeni ülkeye huzur gelmiş değil. Bölünerek, "mutlu olacaklarını sandılar" herhalde...
Ya şimdi?
Kimine göre hain, kimine göre kahraman... Bu konu, yazının bahsi değil...
Abdullah Öcalan, o çok tartışılan Nevruz mesajında, "Bizim kavgamız hiçbir ırka, dine, mezhebe veya gruba karşı olmamıştır, olamaz. Bizim kavgamız ezilmişliğe, bilgisizliğe, haksızlığa, geri bırakılmışlığa her türlü baskı ve ezilmeye karşı olmuştur." ifadesini kullanmıştı.
Türkiye'de de yakın bir süreç işliyor. Ancak sonuca ulaşsa bile, çok hassas olacağı kesin...
Başkent Hartum sokakları geniş, trafik yok.
Lüks araçlar da var caddede…
Sudan'da gelir eşitsizliği çok büyük.
Fakirlik, ailelerin bölünmesinin nedenlerinden, aynı ülkelerin olduğu gibi...
Süslü kadın anlamına da geliyor, o gün o süslü "rakşa"ya bindik. 2005'in ilk ayıydı.
Güneyliydi Ngor, Sudan Halk Kurtuluş Hareketi'ne sempatisi vardı.
Evlerine gittik, 23 yaşında üniversitede okusa da evlenmişti Ngor, 18 yaşındayken...
Kapıda eşi karşıladı, "sıradışılık yok", kızın ailesine evlenirken, inek verilmişti, "başlık parası" gibi...
Ama evde sadece bir yatak, kilim ve buzdolabı vardı. Başka da duvarda asılı bir çerçeve ve içinde bir fotoğraf...
John Garang, Sudan Halk Kurtuluş Hareketi'nin yani neredeyse tamamı Hristiyan olan Güney Sudanlıların lideri... "Bizim kahramanımız" dedi Ngor...
1983'ten 2005'e kadar hareketin lideriydi, kanlı çatışmalar yaşanırken de hareketi yönetti, barış görüşmeleri sırasında da...
ABD'de eğitim almış bir Ekonomi Profesörüydü, Sudan Cumhurbaşkanı Ömer El Beşir'le masaya oturdu, kapsamlı barış anlaşması sonrası 2004'te Afrika'nın en uzun iç savaşı sona erdi. Bazı rakamlara göre 2 milyon kişin öldüğü Afrika tarihinin en uzun savaşı sonrası John Garang aynı zamanda Sudan Devlet Başkan Yardımcısı oldu. Son açıklamalarında, güneyi ve kuzeyi ayırmadı, ötekileştirmekten değil, ötekileştirilmiş Sudanlıları özgürleştirmekten bahsetti. Ta ki bir kaç ay sonra meydana gelecek kazaya kadar... Birdenbire oldu! Afrika'yı bilenler bilir, uluslararası istihbaratın en güçlü olduğu ülkelerden biri Uganda'dır. Uganda Devlet Başkanı Yoweri Museveni ile görüşen Garang, Uganda liderinin helikopteriyle ülkesine dönüyordu. Helikopter Sudan-Uganda sınırında düştü, Garang ile birlikte toplam 13 kişi hayatını kaybetti.
Ya sonra?
Sonrası ABD'li aktör George Clooney'e gördük, Güney Sudan'da... Garang'in yerine hareketin askeri kanadın şahin isimlerinden Salva Kiir geçti. 9 Temmuz 2011'de "uluslararası destekle" Sudan bölünmüş, Güney Sudan da kurulmuş oldu. İsrail "en genç devlet" olarak tanımlanan Güney Sudan'ı ilk tanıyan ülkelerdendi. Güney Sudan kuruldu ama iç karışıklık devam etti. Halen de yeni ülkeye huzur gelmiş değil. Bölünerek, "mutlu olacaklarını sandılar" herhalde...
Ya şimdi?
Kimine göre hain, kimine göre kahraman... Bu konu, yazının bahsi değil...
Abdullah Öcalan, o çok tartışılan Nevruz mesajında, "Bizim kavgamız hiçbir ırka, dine, mezhebe veya gruba karşı olmamıştır, olamaz. Bizim kavgamız ezilmişliğe, bilgisizliğe, haksızlığa, geri bırakılmışlığa her türlü baskı ve ezilmeye karşı olmuştur." ifadesini kullanmıştı.
Türkiye'de de yakın bir süreç işliyor. Ancak sonuca ulaşsa bile, çok hassas olacağı kesin...