hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Nevşin Mengü Nevşin Mengü

    İran'ın aydın problemi

    20.05.2014 Salı | 13:27Son Güncelleme:

    İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, İran rejimin kilit noktalarında bulunan pek çok ağır topu da sinirlendirecek, pek devrimci bir şey söyledi. Bir İranlı liderin şu ana kadar yaptığı en cesur çıkışlardan birini yaptı, özetle dedi ki Ruhani, bırakın gazeteci eleştirsin, bırakın Bilim adamı üretsin, bırakın sanatçı üretsin, rejim habire bu insanların tepesinde Demokles'in kılıcı gibi sallanmasın dedi. Hikâyeyi baştan anlatayım.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    18 Mayıs'ta İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, bilim insanlarına seslendi. "ülkemizin aydınlarını el üzerinde tutmamız gerekir" dedi. Asıl çarpıcı ifadesi ise "aydınlara karşı daha toleranslı olmamız gerek. Aydınları olmadan bir toplum ilerleyemez, ülkesine dönmek isteyan aydınlarımıza da kapımız açık"…(Mehr Haber Ajansı)

    Ne demek istedi Ruhani, şöyle anlatayım: aydınlar, bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler, yeri gelsin sistemi de eleştirsinler, yeri gelsin mollalara da dil uzatsınlar. Bilim insanlarının, aydınların yakasını bırakın ki, düşünsünler, eleştirsinler, eleştirilerden sistem feyz alsın dedi.

    Muhtemelen, siz de bu satırları okuyunca e ne var ki bunda demediniz, diyemediniz. İsteyen istediğini desin, aydın eleştirsin ki tartışılsın, doğru yol bulunsun zamanları çok eskilerde kaldı.  Bugünlerde bu coğrafya hiç ama hiç eleştiri; hiç ama hiç muktedire karşı bir akıl yürütme, bir önerme kaldıramıyor. Yani Ruhani, bugünlerde buralar için çok devrimci bir şey söylüyor.

    1979'da olanlar oldu, Şah gitti, Başbakan'ın liberal, siyaset üstü Rehber'in Humeyni olduğu bir sistem kuruldu. Devrimin idealleri çoktu. Komünist de vardı devrimcilerin arasında, liberal de, İslamcı da. Herkesin ortak düşmanı Şah'tı. Şah kaçtı ortaklık bozuldu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Komünistler kurşuna dizildi, liberaller sistem dışına itildi, kala kala devletin başında mollalar kaldı, farklı fikir yoktu, rejim yekpare idi bütün karar vericiler hemfikir idi. Müdanası yoktu yeni rejimin, giden gitsin kalan kalsındı, ya sev ya terket idi. Öyle de oldu. Mollalarla uzlaşamayanlar çekti gitti. Canını kurtarmak için gitti, çocuğunun geleceği için gitti. Ne var ki, gidenlerin çoğu eğitimli kişilerdi, sanatçılar, yazarlardı. Bilim insanlarıydı, beyaz yakalılardı.

    Umursamadı o dönem yeni rejim, onlar gitsin, biz bu ülkeyi gönlümüzce baştan yaratırız, aydın lazımsa anlayışımıza uygun yeni aydın sınıfını da yetiştiririz diye düşündü. Evdeki  hesap ve  fakat çarşıya uymadı.

    Rumi'nin, Hafız'ın, İbn-i Sina'nın topraklarından bir daha ne bir buluş çıktı ne de bir daha öyle dokunaklı mısralar yankılandı.

    Sinemayla çok şey anlattı İranlı sanatçılar, dünyayı kendilerine hayran bıraktılar. Ancak rejimin sevdiği tiplerden çıkmadı o sinemacılar. Yıldızı biraz parlayan sinemacı canını kurtarmak için soluğu İran sınırları dışında almak zorunda kaldı.

    İran diasporası ağırlıklı olarak Kuzey Amerika ve Avrupa'da. 5 milyon kadar İranlı anavatanının dışında yaşıyor. Yaklaşık 1 buçuk milyon kadar İranlı İran dışında doğdu. Kaçış sürüyor, Teknoloji Bakanı Dana, Ocak ayında her yıl, yüksek eğitimli 150 bin İranlının ülkesini terk ettiğini söyledi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Ürettiğiniz sansürleniyor, yarattığınız yasaklanıyorsa, ne yapacaksınız ki o topraklarda. Çektiğin film, kompoze ettiğin müzik seni hapse attırıyorsa, anavatanında gibi hissedebilir misin kendini doğduğun topraklarda. Yazdıkların yüzünden linç ediliyorsan eğer mesela, demek artık yer yok burada bana düşünmez, bavulunu toplamaz mısın? İran'ın okumuş çocukları da böyle yapıyor işte. Bakıyor olmuyor, mollalar Nuh diyor  Peygamber demiyor, topluyor tası tarağı gidiyor.

    Bunun büyük bir sorun olduğunu ilk eski reformcu Cumhurbaşkanı Hatemi dile getirmişti. ABD'de ilk iş orada yaşayan İranlılarla bir araya gelmişti. Gelin anavatanınıza dönün, çok şey değişecek sözleri vermişti. Mini etekli İran diasporası kadınları New York sokaklarında Hatemi'nin etrafını sarmış, sizin evde kimin sözü geçer eşinizin mi sizin mi diye sormuşlar, Hatemi gülümsemiş tabi ki benim sözüm geçer, baş üstüne derim demiş, kendisine düşman gibi bakan İran diasporasının kadınlarını bile gülümsetmişti.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Hatemi gitti işler değişti, Ahmedinejad döneminde İran diasporasının İran'a dönmesi için tutuklanmayı, işkence görmeyi, işbirlikçilikçe, ajanlıkla suçlanmayı göze alması demekti. Diaspora memlekete dönme fikrini tamamen unuttu, ülkeden kaçış hızlandı.

    Ruhani şimdi İran dışında yaşayan İran asıllı okumuşlara, sanatçılara, aydınlara sesleniyor. Geri dönün size ihtiyacımız var diyor.

    İran diasporasından bir gazeteci Negar Mortazavi "tutuklanma korkusu olmadan anavatana dönüş hakkı" tweetini attı, Ruhani  bu tweeti retweetledi. İran diasporası şimdi bu retweeti konuşuyor.

    Bölgede kimi ülkelerde iktidarlar kutuplaşma, dışlama, muhalifleri şeytanlaştırma politikasıyla güçlenme yolu ararken, komşumuzun Cumhurbaşkanı Ruhani bambaşka bir alternatif sunuyor, gelin barışalım, uzlaşalım, zaman karşılıklı eleştiri dinleme zamanı diyor. Eğer rejim Ruhani'nin önünü kesmezse komşuya hayırlı olsun.