hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Ozan Onat Ozan Onat

    Evrende yalnız olmamız mümkün mü?

    05.04.2015 Pazar | 19:42Son Güncelleme:

    İnsanlık yüzyıllardır gökyüzüne, yıldızlara bakıp o kilit soruyu kendi kendine soruyor? “Acaba yalnız mıyız? Bu kadar devasa bir evrende yalnız olmamız mümkün mü?”

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Gündelik yaşamımızda bize tüm dünya etrafımızda dönüyor gibi gelse de aslında durum oldukça farklı. Dünya çok büyük ve üzerinde bizim gibi yaşayan, düşünen milyarlarca insan var. İnsanı bırakın tüm canlılar var. Ve biz bu devasa dünyanın üzerinde çok çok ufak bir noktayız.

    Devasa dünya mı demiştik? Bize devasa gelen dünyamız ise evrenin içinde bir nokta bile değil. Sadece gözlemleyebildiğimiz evren bile o kadar büyük ki, insan beyni tanımlamakta zorlanıyor.

    Bugüne kadar güneş sistemimiz dışında 1800’den fazla gezegen keşfedildi. Son yapılan araştırmalar sadece Samanyolu Galaksisi’nde 200 milyardan fazla yıldız olabileceğini gösteriyor. Samanyolu Galaksisi ise evrendeki milyarlarca galaksiden sadece bir tanesi.

    Pek çok bilim insanına göre evrendeki güneş benzeri yıldızların 5’te 1’inin çevresinde yaşama uygun gezegen olması mümkün. Bu da sadece Samanyolu Galaksisi’nde milyarlarca yaşama uygun gezegen anlamına geliyor. Yani evrende başka canlılar olma olasılığının bayağı yüksek olduğunu kestirebiliyoruz.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Evrende yalnız olmamız mümkün mü
     

    Peki evrende bizden başka canlılar olabileceğini düşünüyorsak, bu konuda ne yapmalıyız? Ya da bir şey yapmalı mıyız?

    Pek çoğumuzun adına aşina olabileceği SETI Enstitüsü (Search For Extraterrestrial Intelligence) on yıllardır evreni anlamaya, keşfetmeye çalışıyor, evrende yaşam izi arıyor. Bu amaç doğrultusunda dünyanın çeşitli bölgelerindeki radyo teleskoplar aracılığıyla bilim adamları gece gündüz başka medeniyetlerden bize ulaşabilecek radyo dalgalarını tarıyor.

    Ama on yıllardır yapılan dinleme çalışmalarından henüz hiçbir şey çıkmadı. Aslında evrenin devasalığını düşününce, daha uzun süre de bir sonuç çıkmayabilir. Peki ne yapılabilir?

    Kar amacı gütmeyen uluslararası bir kuruluş olan “American Association for the Advancement of Science” tarafından her yıl düzenlenen ve binlerce bilim insanı, mühendis, eğitimci ve gazeteciyi bir araya getiren yıllık toplantıda bu sene Active SETI kavramı tartışıldı.

    NEDİR ACTIVE SETI?

    SETI Enstitüsi’nden Astronom Douglas Vakoch gibi bazı isimler, artık radyo teleskopların başında sinyal beklemekten vazgeçip bizim harekete geçmemiz gerektiğini düşünüyor. “Radyo teleskopların başında 7 gün 24 saat evrenden gelecek bir mesaj bekliyoruz. Belki de hiç yollanmamış bir mesajın peşindeyiz. O zaman neden biz evrene mesaj yollayıp burada olduğumuzu haber vermeyelim? Böylece başka bir evrendeki gelişmiş bir uygarlık (eğer mevcutsa) mesajımızı alıp, bizimle temasa geçebilir.”

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    İşte bu noktada büyük tartışma başlıyor. Bu insanlık için çok önemli bir adım olabilir ve yüzyıllardır merak ettiğimiz soruya bir cevap da bulunabilir. Ama bu harekete karşı çıkan pek çok bilim insanı var ve bu isimlerin bir kısmını çok yakından tanıyoruz. Mesela ünlü fizikçi Stephen Hawking veya astrofizikçi Neil deGrasse Tyson ya da Tesla Motors’un sahibi Elon Musk. Bu parlak zihinler şunu söylüyor; “bu adım insanlığın bu zamana kadarki en büyük keşfini sağlayabilir, ama bu aynı zamanda insanlığın son keşfi de olabilir.”

     Evrende yalnız olmamız mümkün mü

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Pasif olarak evrenden gelebilecek mesajları beklemek ve bir gün mesaj gelirse, gözümüzü mesajın geldiği yöne çevirmek kısmen mantıklı bir hareket. Ama biz bir mesaj yollarsak ve bu mesajı bizden çok daha ileri seviyede ama aynı zamanda kötü niyetli bir uygarlık alırsa ne olur? İnsanlığın son 100 yıl içindeki teknolojik gelişimini göz önüne alırsak ve bir başka uygarlığın bizden sadece 200-300 yıl daha ilerde olabileceğini düşünürsek tehlikeleri ön görmek mümkün. Bırakın binlerce yılı.

    Hiç tanımadığımız bir uygarlıkla temasın sonucunda, Amerika kıtasının keşfinden sonra Amerikalı yerlilerin yaşadığı katliamın biz benzerini tüm dünya yaşayabilir. Tabii ki korkunun ecele faydası yok ve insanın merakı ve cesareti her zaman daha fazla ilerlemeyi sağlıyor. Ama bu gibi bazı ciddi adımları atmadan önce stratejisini iyi kurmak önemli.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Önemli bir ayrıntı daha var. Böyle bir adım atmak ne yazık ki sadece birkaç kişiyi değil, dünya üzerindeki tüm insanları, hatta tüm canlıları ilgilendiriyor.

    Peki bu kararı kim verecek?

    DÜNYA KONUŞUYOR

    SETI uzmanları bu kararı verecek kişinin dünya üzerindeki herkes olduğunu düşünüyor. Hatta bu yolda SETI’den uzmanların başlattığı bir çalışma var. “Earth Speaks” / “Dünya Konuşuyor” adını taşıyan çalışmanın sitesine girdiğinizde şu soruyla karşılaşıyorsunuz;

    “Eğer dünya dışı zeki bir varlıktan bir mesaj alırsak, sizce cevap vermeli miyiz? Cevabınız evetse, sizin mesajınız ne olur?” Site aracılığıyla mesajınızı bırakmanız ve dünyanın dört bir tarafından bırakılan mesajları okumanız mümkün.

    Kim bilir, binlerce ışık yılı uzaktaki bir uygarlık bir gün sizin mesajınıza cevap verebilir.