hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Ozan Onat Ozan Onat

    Hollywood sanal gerçeklik peşinde

    02.11.2014 Pazar | 11:17Son Güncelleme:

    Sanal Gerçeklik (Virtual Reality - Kısa adıyla "VR") daha çok oyun dünyasıyla entegre bir teknoloji gibi gözükse de, sinema ve televizyon projeleri için yepyeni bir platform. Yakın gelecekte de özellikle içerik konusunda sıkıntı yaşayan sektörün yeni bir atılım yapması için önemli bir basamak olabilir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Gözüken o ki, Oculus Rift, Sony Morpheus, Samsung VR gibi sanal gerçeklik başlıkları önümüzdeki yıl son kullanıcıya sunulacak ve 2015 yılı şüphesiz "Sanal Gerçeklik" tanımını çok daha fazla duyup konuşacağımız bir yıl olacak.

    Henüz piyasada son kullanıcının satın alabileceği bir sanal gerçeklik başlığı mevcut olmasa da potansiyel öyle büyük ki, ardı ardına projeler üretilmeye devam ediliyor.

    Bu konudaki en büyük atılımlardan biri Oculus Rift'i satın alan Facebook'tan geldi. Geçtiğimiz yaz aylarında Facebook temsilcileri Hollywood'un büyük film stüdyoları ve yönetmenleriyle bir araya gelip filmleri Oculus'a uyarlama veya sadece Oculus için filmler yaratma konusunda fikir alışverişinde bulundular.

    Hollywood sanal gerçeklik peşinde

    Son olarak önümüzdeki hafta Türkiye'de de vizyona girecek ve pek çok sinemaseverin heyecanla beklediği Christopher Nolan'ın yeni filmi Interstellar / Yıldızlararası için de bir Oculus projesi gerçekleştirildi. Ekim ayı içine New York, Houston, Los Angeles gibi pek çok şehirde sinemaseverler kurulan standlarda Oculus Rift'le 3 dakika da olsa filmdeki uzay gemisi Endurance'ta seyahat etme şansı buldular. Yapılan yorumlar ise yaşanan deneyimin eşsiz olduğu yönünde.

    Oldukça ilerleme kaydetmiş bir başka projeyse bağımsız bir belgesel filmi olan Zero Point. Condition One şirketinin hazırladığı ve konusu da VR teknolojisinin gelişimi olan belgeselin kısa bir tanıtımını aşağıda linki bulunan videoda görebilirsiniz.

    Hatta bu filmin tamamını şu anda web sitesi üzerinden satın almanız da mümkün. Bu video VR'ın film izleyicisine nasıl bir deneyim yaşatabileceğini kısıtlı da olsa biraz anlatıyor. Videoyu izlerken mouse'nuzu hareket ettirerek sağa sola, aşağıya yukarıya bakmanız mümkün.

    https://www.reelhouse.org/conditionone/zeropoint/zeropoint

    Oculus'la bir başka ses getiren projeyi NBC kanalı gerçekleştirdi. Tüm dünyada milyonlarca takipçisi olan "The Voice" (O Ses Türkiye'nin orijinal formatı) için "The Voice 360" isimli bir turne düzenlendi. Eylül ayı içinde New York, Chicago ve Los Angeles'ta kurulan "The Voice 360" standına giden izleyiciler, Oculus Rift teknolojisi sayesinde yarışmadaki jürilerin koltuklarına oturup onların gerçekte ne gördüğünü ve nasıl duyduğunu deneyimleme şansını elde ettiler.

    İngiliz bağımsız yapım şirketi Atlantic Productions ise görsel efekt şirketi Zoo ile bir araya gelerek Alchemy VR şirketini kurdu ve sanal gerçeklik çalışmalarına başladı. İlk projelerden biri ise belgesellerin efsanevi ismi Sir David Attenborough ile olacak. Attenborough izleyiciyi 550 milyon yıl önce okyanuslarda yaşayan canlılarla buluşturacak.

    Hollywood sanal gerçeklik peşinde

    Belgesel geliştirmede dünyanın en iyilerinden olan BBC de, VR teknolojisini test etmeye başladı. Londra'da "Visualise" adı altında bir ekip kuran BBC'nin Future Media İş Geliştirme Başkanı Cyrus Saihan şöyle diyor; "VR teknolojisi henüz emekleme döneminde, ama geleceğin platformu olma potansiyelini taşıyor."

    Tüm bu projeler sanal gerçeklik teknolojisinin potansiyelinin çok büyük olduğunu bize gösteriyor ama bunun gerçeğe dönüşmesi için çözülmesi gereken bazı teknik sorunlar da var.

    Öncelikle VR başlığın içinde uzun bir süre gerçek hayattan, gerçek görüntüden uzak, bir aksiyonun içinde olmak izleyici için biraz baş döndürücü olabilir. Bir de bütün aksiyonun kendi bakış açınızdan olduğunu düşünürseniz, tıpkı 3D teknolojisinde yaşanan göz ağrısı, baş dönmesi gibi sorunların ortaya çıkması çok muhtemel. Zaten sektörün uzmanları ilk aşamada 15-20 dk'lık bir film yapmanın daha gerçekçi olduğu konusunda hem fikir. 90-100 dakikalık uzun metrajlı bir film izlemek nasıl bir etki yaratacak, henüz bilinmiyor.

    Gerçek dünyadan bir nebze kopuk olmak fiziksel aktivitelerinizde de sorun yaratabilir. Başlık takılıyken biraz yürüyeyim, ya da sehpada duran kahve fincanıma uzanayım derseniz, bazı tatsız kazalara sebep olabilirsiniz.

    Hollywood sanal gerçeklik peşinde

    Yaratım sürecinde yaşanabilecek bir problemse basit bir film çekiminde bile olması gereken çekim ekibi. Bir film çekilirken kamera arkasında kameramanı, yönetmeni, sesçisi, ışıkçısı, setçisi vs... geniş bir ekip bulunur. Işıklar, dekor malzemeleri vs.. pek çok aksesuar vardır. Bizse şu anda izleyicinin 360 derece izleyeceği bir görüntüden bahsediyoruz. Yani kamera arkasındaki ekibin ve malzemenin tamamen yok olması gerekiyor. VR başlığını kullanan bir izleyicinin kafasını arkaya çevirdiğinde ekiple karşılaşmasının tatsız bir görüntü olacağı aşikar. Sanırım çok daha küçük ve basit ekiplerle çalışmak bu yolda bir çözüm olabilir. Dolayısıyla VR teknolojisi için yapım ve hikaye anlatım tekniklerinin en baştan yaratılması gerekecek.

    Bir başka sorunsa kaydedilen görüntünün çok fazla yer tutması. Bu zamana kadar yapılan çalışmalarda bir saniyede 1GB'lık görüntü elde edildiği görülüyor. Terabaytlar dolusu görüntüyü saklamak ve işlemek teknolojinin gelişmesindeki ciddi engellerden biri.

    VR teknolojisinin geniş kitlelere yayılmasında yaşanabilecek bir sorunsa bunun deneyimlenmesi gereken bir teknoloji olması. Yani bir teknoloji marketine girdiğinizde çevrenizi saran onlarca dev televizyona bakıp, hangisinin size etkileyici geldiğine kolayca karar verebiliyorsunuz. Mesela Curved TV'nin size nasıl bir görsellik sunduğunu anlamak için kabaca bir göz atmak yeterli olabiliyor. Ama VR deneyimini yaşamak için fiziksel olarak orada duran başlığı kafanıza geçirmeniz ve bir miktar vakit geçirmeniz gerekli. Teknolojinin kitlelere yayılmasını sağlamak için, başlıkları deneyimlemesi gereken milyonlarca insan var.

    Fakat bütün bunlar çözülmeyecek sorunlar değil. Bence sanal gerçeklik teknolojisinin gelişmesinin önünde daha temel ve sosyal bir engel var. O da günümüz VR teknolojisinin tek başınıza deneyimleyebileceğiniz bir eğlence ortamı olması. Kuşkusuz iyi geliştirilmiş bir VR teknolojisiyle, bir filmin içindeki aksiyonu sonuna kadar yaşayabilirsiniz. Ya da bir maçı futbol sahasının içinden izleyebilirsiniz. Ama sevgilinizle beraber bir film izlemenin tadını hissetmek ya da arkadaşlarınızla beraber bir maç heyecanı yaşamak bu teknolojide şu an mümkün değil. Başlığı taktığınız an tek başınasınız. Bakalım sektör bu sorunu çözmek için bir yöntem bulabilecek mi? Yoksa yalnızlığa mahkum muyuz?

    VR teknolojisinin detaylarını yazdığım konuyla ilgili ilk yazımı da aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz;

    http://www.cnnturk.com/yazarlar/guncel/ozan-onat/yeni-medya-ve-sanal-gerceklik