Canlı Yayın
Pınar Yılmazerler
Sabah erkenden kalkıp, bir canlıyı öldürmeye gitmenin, o canlıya pusu kurmanın, bin türlü hile ile (O hayvanın sesini taklit eden düdükler vs. Böylece hayvan bir arkadaşının, dişisinin geldiğini zannedip bu hileye kanıyor) onu tuzağa düşürüp, katletmenin nesi spor olabilir? Yoksa açlıktan ölmek üzere misiniz? “Survivor”dasınız da ne bulsanız yiyecek durumda mısınız?
Oysa buzdolabınız dolu, baktığınız zaman kümesler, ahırlar, ağıllar emrinize amade. Ama hala gözünüz doğada kendi halinde yaşamını sürdüren av hayvanlarının etinde! Neden bu kadar tepkiliyim? Avcılığa oldum olası zaten tepkiliyim. Bir de şimdi Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü'ne bağlı bölge müdürlükleri tarafından Türkiye'nin birçok ilinde 'Av turizmi' adı altında çeşitli yaban hayvanlarının avlanması için ihaleler hazırlandı. Buna göre; 10 bin lirayı ödeyip bir ayının canını alabilecek bu avcılar. Ya da 6 bin liradan yaban keçilerini, 5-6 bin liradan çengel boynuzlu dağ keçilerini öldürebilecek. Ceylanlar, kızıl geyikler, melez yaban koyunları da katledilecekler listesine dahil.
O kalp atışını durdurmanın bedeli 10 bin TL
Bu arada Anadolu, Ege ve Marmara Federasyonlarının çatı kuruluşu Hayvan Hakları Konfederasyonu (HAYKONFED) yönetimi, ihalelerin iptali için Orman ve Su İşleri Bakanlığı'na dilekçeyle başvuruda bulundu. Sonuna kadar destekliyorum HAYKONFED’i. İhalelerin iptali ve buradan kazanılacak parayı kendi ceplerinden karşılamak için kampanya başlatmış Hayvan Hakları Federasyonu. “Devletin hayvanların ölümünden kazanacağı paraya ihtiyacı varsa, biz yaşam hakkı savunucuları bu parayı cebimizden toplayıp devlete verelim” diyorlar. Yetkililer ayrıca; Anadolu'ya özgü bir tür olan boz ayılarla ilgili National Geographic tarafından Sarıkamış'ta 6 ay süren bir belgesel çekimi yapıldığını, televizyoncular gider gitmez üç boz ayının vurulduğunu söylüyorlar. Yani yaşamak her türlü zor ne yazık ki.
Doğaya adanmış hayatlar "Bozayının izinde"
Sözün özü; bizim gibi nefes alan, bebek doğuran, anne sevgisine ihtiyaç duyan, kalbi tıpkı bizim gibi atan bir canın, o kalp atışını durdurmanın bedeli 10 bin TL. Hem de devlet eliyle, izniyle. “Sözün bittiği yer” deniyor ya hani. İşte tam da o yerdeyiz. Dualarımız ve tüm desteğimiz Hayvan Hakları Federasyonu ve tıpkı onlar gibi yaşam hakkına saygı duyan tüm mücadeleciler için.
Sabah erkenden kalkıp, bir canlıyı öldürmeye gitmenin, o canlıya pusu kurmanın, bin türlü hile ile (O hayvanın sesini taklit eden düdükler vs. Böylece hayvan bir arkadaşının, dişisinin geldiğini zannedip bu hileye kanıyor) onu tuzağa düşürüp, katletmenin nesi spor olabilir? Yoksa açlıktan ölmek üzere misiniz? “Survivor”dasınız da ne bulsanız yiyecek durumda mısınız?
Oysa buzdolabınız dolu, baktığınız zaman kümesler, ahırlar, ağıllar emrinize amade. Ama hala gözünüz doğada kendi halinde yaşamını sürdüren av hayvanlarının etinde! Neden bu kadar tepkiliyim? Avcılığa oldum olası zaten tepkiliyim. Bir de şimdi Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü'ne bağlı bölge müdürlükleri tarafından Türkiye'nin birçok ilinde 'Av turizmi' adı altında çeşitli yaban hayvanlarının avlanması için ihaleler hazırlandı. Buna göre; 10 bin lirayı ödeyip bir ayının canını alabilecek bu avcılar. Ya da 6 bin liradan yaban keçilerini, 5-6 bin liradan çengel boynuzlu dağ keçilerini öldürebilecek. Ceylanlar, kızıl geyikler, melez yaban koyunları da katledilecekler listesine dahil.
O kalp atışını durdurmanın bedeli 10 bin TL
Bu arada Anadolu, Ege ve Marmara Federasyonlarının çatı kuruluşu Hayvan Hakları Konfederasyonu (HAYKONFED) yönetimi, ihalelerin iptali için Orman ve Su İşleri Bakanlığı'na dilekçeyle başvuruda bulundu. Sonuna kadar destekliyorum HAYKONFED’i. İhalelerin iptali ve buradan kazanılacak parayı kendi ceplerinden karşılamak için kampanya başlatmış Hayvan Hakları Federasyonu. “Devletin hayvanların ölümünden kazanacağı paraya ihtiyacı varsa, biz yaşam hakkı savunucuları bu parayı cebimizden toplayıp devlete verelim” diyorlar. Yetkililer ayrıca; Anadolu'ya özgü bir tür olan boz ayılarla ilgili National Geographic tarafından Sarıkamış'ta 6 ay süren bir belgesel çekimi yapıldığını, televizyoncular gider gitmez üç boz ayının vurulduğunu söylüyorlar. Yani yaşamak her türlü zor ne yazık ki.
Doğaya adanmış hayatlar "Bozayının izinde"
Sözün özü; bizim gibi nefes alan, bebek doğuran, anne sevgisine ihtiyaç duyan, kalbi tıpkı bizim gibi atan bir canın, o kalp atışını durdurmanın bedeli 10 bin TL. Hem de devlet eliyle, izniyle. “Sözün bittiği yer” deniyor ya hani. İşte tam da o yerdeyiz. Dualarımız ve tüm desteğimiz Hayvan Hakları Federasyonu ve tıpkı onlar gibi yaşam hakkına saygı duyan tüm mücadeleciler için.
SON DAKİKA
