hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Şirin Payzın Şirin Payzın

    Alevi köyünü teğet geçen devlet!

    22.05.2014 Perşembe | 07:34Son Güncelleme:

    Elmadere Alevi köyü. Ne Bakan gelmiş, ne Kaymakam, ne Belediye Başkanı ne Milletvekili ne de bir yetkili.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Elmadere köyü Kınık'a 15 km uzaklıkta.
    Kıvrıla kıvrıla yemyeşil dağlara doğru tırmanıyorsunuz.
    Cennet gibi bir köy ama evlerde cehennem azabı.
    30 madden işçisi var köyün, 11 işçi şehit.
    Şehitlik yapmışlar, yan yana yatıyorlar.
    Köyün büyük bir kısmı akraba. Madenden para kazanıyorlar.
    Yemyeşil köyde ne hayvancılık kalmış ne tarım.
    Destek yok, teşvik yok, iş yok, aş yok.
    Elmadere Alevi köyü.
    Gönülleri bol.
    "Biz Aleviyiz ama Sünni alevi ayrımı yapmayız"diyor taziyeye gittiğimiz acılı baba.
    Kapıları herkese açık.
    Açık açık olmasına da gelen yok.
    Ne Bakan gelmiş, ne Kaymakam, ne Belediye Başkanı ne Milletvekili ne de bir yetkili.
     
     
     

    15 km ötedeki Kınık Belediye Başkanı facianın ancak 7. Gününde ziyaret etmiş Elmadere'yi.
    11 evladını madende yitiren Elmadere'li ailelere ancak bu kadar pay düşmüş devletin ilgisinden.
    Neden Alevi oldukları için mi?
    Neden kimse onların da ayağına gitmez?
    Neden cenazelerini bulabilmek için kapı kapı gezerler?
    Neden devlet başsağlığını esirger?
    Bizim boynumuza sarıldılar.
    Bizlerin, yani gazetecilerin ziyaretiyle teselli buldu aileler.
    Röportaja geldik demeye utandık, taziye için evleri ziyaret ettik, Dinledik onları.
    Zaten birisi onları dinlesin istiyorlar.
    Hayatını kaybeden madenciler sayesinde kaynayan tencereler bundan sonra nasıl kaynayacak?
    Çocukları nasıl okuyacak?
    Tazminatları nasıl alacaklar.?
    Acaba işverene dava açmak isteseler yardım eden olacak mı?
    Dava açsalar hayatta kalan diğerleri işten atılır mı?
    Şimdi bekliyorlar. Televizyondan duydukları ile haklarının neler olduğunu anlamaya çalışıyorlar.
    Evladını kaybetmiş anne "Söylenene göre devlet maaş bağlayacakmış ama bize bilgi veren olmadı" diye dert yanıyor.
    Gözü yaşlı baba "Ben hastayım sigortam yok. Oğlum bakıyordu bana. Şimdi karısına, torunlarıma maaş bağlanacak ama biz ekmeksiz kaldık" diye ağlıyor.
    Birileri kapılarını çalsın, anlatsın diye bekliyorlar. Soruları da şimdilik bize soruyorlar.

    Alevi köyünü teğet geçen devlet


    Paşa vardiyası mı, serseri vardiyası mı?

    Gündüz vardiyası sabah 08-16 arası
    İşçilerin deyimi ile "paşa vardiyası" 16-24 arası.
    Onlar en şanslısı.
    Sonra "serseriler" yani 24-08 arası çalışanlar.
    İşte onlar en zoru başarıyorlar gece çalış, gündüz uyu.
    Madende üretim hiç durmuyor. Patron para kaybetmek istemez.
    İşçileri bulan, madende çalıştıran taşeron da primini arttırma derdinde.
    Maden işçisi kıdemsizse 1200 lira hadi bilemedin 1300 liraya yaşar.
    Haftanın 7 günü çalışır.
    Öğlen yemeği için ayrılan 25 dakika hariç 8 saat yerin altındadır.
    Yanında götürdüğü yemeği yer.
    Salça ekmek, Domates zeytin ekmek ya da bir parça börek.
    Yemeğini tavana asar yoksa fareler yer. Zaten ekmeği kömür karışıktır.
    Resmi tatillerde, bayramlarda, Ramazan ayında hep çalışır.
    Yer altında çalışır sigortası yer üstünden gösterilir.
    Rapor alırsa, hastalanırsa yevmiyeden kesilir.
    Kardeşiyle, babasıyla aynı vardiyaya konulur ses çıkaramaz.
    Aynı aile mensupları, vardiyalarını ayıralım, aileleri koruyalım diye kimse düşünmez.
    Onun için aynı aileden damat, iki oğul, baba yan yana mezarlarda yatarlar soran olmaz.
    Linyit kömürü evlerde sobalarda, tekstil fabrikalarında, sanayide, elektrik üretiminde, ısınmada yani kısaca hayatınızı konforlu yapan her şeyde kullanılıyor.
    Bundan sonra elektrik düğmesine her dokunuşunuzda yerin 2000 metre altında çalışan ve maden şehitliklerinde yatanları hatırlayın. Bir de geride bıraktıkları çocuklarını, kadınlarını, analarını.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Alevi köyünü teğet geçen devlet

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Radikal'de yayınlanmıştır