Bilindiği üzere, meme süt salgılayan bir salgı bezidir ve bu bezler dışında süt kanallarından ve destek dokusundan oluşmuştur. Adet görmeye başlayan her kadında, meme dokusu östrojen, progesteron, prolaktin gibi hormonların etkisinde kalır ve meme parenkiminde  de bu hormonlara yanıt olarak bir takım değişiklikler olur. Bu değişiklikler fibrokistik şeklinde olabildiği gibi büyük kistlerle de kendini gösterir.

 

Her iki memede ağrı, hassasiyet, gerginlik en önemli şikayetlerdir.  Şikayetler bazı kadınlarda çok hafif seyredebilirken, bazı kadınlarda şiddetli olup, sütyen kullanımına dahi engel olmaktadır. Ağrılar adet gören kadınlarda özellikle adete yakın meme büyümesi ve gerginliği ile artar, adet sonrası nispeten azalır.

 

Ailede birden fazla kadında görülebilir. Stresli durumlar ağrıyı artırır.

 

 

Eskiden kanser riski taşımayan bu kistlerin artık az da olsa, potansiyel olarak tümöre dönüşebilme eğilimleri olduğu biliniyor. Fibrokistik değişikliklerle birlikte, atipik hiperplazi varsa, kansere dönüşme riski daha yüksektir.

 

Öncelikle yersiz korkuya ve endişeye gerek yok. 

 

Fibrokistik meme hastalığında hormonal tedaviye gerek yoktur. Büyük kistler iğne enjeksiyonu ile boşaltılır ve takibe alınır. 

 

Bunun dışında aşırı şekerli, unlu, fast food türü beslenme, gazlı içecekler, aşırı çay, kahve tüketimi hormonal dengede bozukluğa yol açtığından, fibrokist oluşmasında rolleri vardır. İyi kavrayan ve iyi destekleyen sütyen kullanımı ağrıyı azaltacaktır. Hem fiziksel travmadan hem de stres travmasından memeyi korumak gerekir. Peryodik dönemlerde başlayan ağrılarda sıcak kompres memedeki gerginliği azaltacaktır.