Alın yeni internet yasasını. Suçları saklamak için atılmış bir adım olduğu çok açık. AKP bu yasayla bir yandan yolsuzluk iddialarını örtbas etmeye çalışıyor, bir yandan da vatandaşı izlemeye alıyor.
Evet, internet sansürüne demokratik ülkelerde de rastlamak mümkün. Örneğin İngiltere'de; İngiltere çocuk pornosuyla savaşta, bu tür görselleri yayınlayan sitelere erişimi engelliyor. Halkın yüzde 99.9'u da bu uygulamayı destekliyor. Amaç çocukları korumak.
AKP'nin internet sansürü kimi koruyacak? Hırsızlık ve yolsuzluk iddialarına karşı Başbakan'ı ve çocuklarını, bakanlarını, bürokratlarını ve medya içine yerleştirilmiş tetikçilerini.
Başbakan'ın hararetle savunduğu bu internet yasasının benzerleri sadece Kuzey Kore ve İran'da var.
Bakın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül 2011 yılının Mayıs ayında attığı bir twitte ne diyor:
"Benim görüşüm, temelde hiç bir özgürlük kısıtlaması olmamalı. İsteyen herkes internette özgürce dolaşabilmeli."
Şimdi bu sansür yasası Gül'ün önünde onay bekliyor. Yukardaki satırları yazarken ne kadar samimi olduğunu hep birlikte göreceğiz. Şu anda bile insanlar sosyal paylaşım sitelerinde iktidardan çekindikleri için istediklerini, hissettiklerini açık bir şekilde dile getiremiyorlar. Eğer Gül bu yasayı onaylarsa, artık Facebook, Twitter, YouTube ve gazetelerin haber altı yorumlarında korkmadan fikrini açıklayanlar fişlenebilecek, hükümeti eleştiren sitelere erişim engellenebilecek.
AKP, kaç çocuk yapılması gerektiğini ve kürtajın, sezeryanın, içkinin, kızlı erkekli bir arada olmanın, hamileyken sokakta dolaşmanın kötü şeyler olduğunu halka empoze etmeye çalıştıktan sonra şimdi de halkın hangi internet sitelerine girip hangisine giremeyeceğine karar vermek istiyor.
Bu tür uygulamalarla halkını sıkı kontrol altında tutmaya çalışan diktatörlere göre internet gerçek bilgi, farklı bakış açıları içerdiği için kötüdür.
İşte İran'ın ruhani lider Ali Hamaney. 35 yıl öncesine kadar vaaz başına 1 TL alan Hamaney şu anda 95 milyar dolarlık ticari bir imparatorluğun sahibi ve herşeyi herkesten iyi bildiğini düşünen bir lider. Ona göre de halkın bilgiye ihtiyacı yok çünkü öğrenmek istedikleri şeyleri beyni tüm arama motorlarından daha güçlü olan ulu lidere sormaları yeterli.
Gece gündüz Suriye'ye "istihbarat devleti" diyen hükümet, bu yasayla interneti MİT'e bağlayabilecek ve zaten nefes almakta güçlük çeken medya özgürlüğüne bir darbe daha indirilmiş olacak.
Alın yeni internet yasasını. Suçları saklamak için atılmış bir adım olduğu çok açık. AKP bu yasayla bir yandan yolsuzluk iddialarını örtbas etmeye çalışıyor, bir yandan da vatandaşı izlemeye alıyor.
Evet, internet sansürüne demokratik ülkelerde de rastlamak mümkün. Örneğin İngiltere'de; İngiltere çocuk pornosuyla savaşta, bu tür görselleri yayınlayan sitelere erişimi engelliyor. Halkın yüzde 99.9'u da bu uygulamayı destekliyor. Amaç çocukları korumak.
AKP'nin internet sansürü kimi koruyacak? Hırsızlık ve yolsuzluk iddialarına karşı Başbakan'ı ve çocuklarını, bakanlarını, bürokratlarını ve medya içine yerleştirilmiş tetikçilerini.
Başbakan'ın hararetle savunduğu bu internet yasasının benzerleri sadece Kuzey Kore ve İran'da var.
Bakın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül 2011 yılının Mayıs ayında attığı bir twitte ne diyor:
"Benim görüşüm, temelde hiç bir özgürlük kısıtlaması olmamalı. İsteyen herkes internette özgürce dolaşabilmeli."
Şimdi bu sansür yasası Gül'ün önünde onay bekliyor. Yukardaki satırları yazarken ne kadar samimi olduğunu hep birlikte göreceğiz. Şu anda bile insanlar sosyal paylaşım sitelerinde iktidardan çekindikleri için istediklerini, hissettiklerini açık bir şekilde dile getiremiyorlar. Eğer Gül bu yasayı onaylarsa, artık Facebook, Twitter, YouTube ve gazetelerin haber altı yorumlarında korkmadan fikrini açıklayanlar fişlenebilecek, hükümeti eleştiren sitelere erişim engellenebilecek.
AKP, kaç çocuk yapılması gerektiğini ve kürtajın, sezeryanın, içkinin, kızlı erkekli bir arada olmanın, hamileyken sokakta dolaşmanın kötü şeyler olduğunu halka empoze etmeye çalıştıktan sonra şimdi de halkın hangi internet sitelerine girip hangisine giremeyeceğine karar vermek istiyor.
Bu tür uygulamalarla halkını sıkı kontrol altında tutmaya çalışan diktatörlere göre internet gerçek bilgi, farklı bakış açıları içerdiği için kötüdür.
İşte İran'ın ruhani lider Ali Hamaney. 35 yıl öncesine kadar vaaz başına 1 TL alan Hamaney şu anda 95 milyar dolarlık ticari bir imparatorluğun sahibi ve herşeyi herkesten iyi bildiğini düşünen bir lider. Ona göre de halkın bilgiye ihtiyacı yok çünkü öğrenmek istedikleri şeyleri beyni tüm arama motorlarından daha güçlü olan ulu lidere sormaları yeterli.
Gece gündüz Suriye'ye "istihbarat devleti" diyen hükümet, bu yasayla interneti MİT'e bağlayabilecek ve zaten nefes almakta güçlük çeken medya özgürlüğüne bir darbe daha indirilmiş olacak.