hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    "Türkiye ile yakın olmak istiyoruz"

    Türkiye ile yakın olmak istiyoruz
    expand

    Kuzey Irak'taki Kürt yönetiminin Başbakanı Neçirvan Barzani 8 askerin serbest bırakılmasının ardından, "Askerlerin serbest bırakılması bizim Türkiye ile iyi ilişkiler içinde olmak istediğimizin sembolik bir mesajıdır" dedi.

    CNN TÜRK editörü Yunus Şen'e açıklamalarda bulunan Barzani, "Biz Türk halkı ve Türkiye ile yakın ilişkiler içinde olmak istiyoruz, bu iyi ilişkiler kurmak istediğimizin bir mesajı" diye konuştu.
     
    Neçirvan Barzani, askerlerin serbest bırakılması için Irak Devlet Başkanı Celal Talabani ve Kürt lider Mesud Barzani'nin çok çaba harcadığını belirtti.
     
    Barzani, "Bütün bu çalışmalar Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'in bilgisi dahilinde gerçekleşti" dedi.

    Barzani, "Askerler sabah Erbil'e geldi. Burada ABD'ye teslim edildi. Türk yetkilisi gelmedi, onlara veremedik" diye konuştu.
     
    Barzani ayrıca, "Amerikan askeri uçağı askerleri Erbil'den aldı Musul'a gitti. Buradan da ABD helikopteriyle Amerni Hava Üssü'ne götürüldüler. Buraya da Türkiye'den askeri helikopterler geldi. Buradan da Diyarbakır'a gittiler" dedi.
     
    Röportajın tam metni:
     
    Yunus Şen: Sayın Başbakan, Türk askerleri serbest kaldı ve bildiğim kadarı ile siz de onların kurtulması için çaba harcadınız. Bu nasıl oldu?
     
    Neçirvan Barzani: Türk halkına ve Türk askerlerinin ailelerine Irak Devlet Başkanı Talabani, Irak Kürdistanı Başkanı Barzani ve Irak hükümetinin ve dostlarımızın çabaları sonucunda Türk askerlerinin salıverildiğini ve iki saat kadar önce Irak'ın Kürdistan bölgesini terkettiğini açıklamaktan büyük memnuniyet duyuyorum. Irak ve bölge başkanları, Irak hükümeti ve dostlarımız insani açıdan bu olaya yaklaştılar ve çözüm bulmak için uğraş verdiler. Aynı zamanda Türkiye ile iyi ilişkiler içinde olmak istediklerine yönelik olarak sembolik bir mesaj göndermek istediler. Bütün bu çalışmalar sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın ve Başbakan yardımcısı Cemil Çiçek'in bilgisi dahilinde gerçekleşti. Bütün bu çabalar Başbakanınızın makamı ile işbirliği içerisinde yürütüldü ve sonuçları da bizi çok memnun etti.
     
    Y.Ş: Kulislerde olup bitenler hakkında da bize ayrıntı verebilir misiniz? Bazı DTP milletvekillerinin de dün buraya geldiklerini duyduk….
     
    N.B: Daha önce de belirttiğim gibi, bu şahıslar bizim tarafımızda işin içinde değillerdi. Onlar üç birey olarak geldiler. Bizim çalışmalarımızda sadece Irak Devlet Başkanı, Irak Kürdistan Bölgesi başkanı ve Irak hükümeti yer aldı ve tüm görüşmeler sizin başbakanlığınızın bilgisi dahilinde yürütüldü. Askerler sabah saat 07.00'de salıverildi ve iki saat kadar önce Irak'ın Kürdistan bölgesinden ayrılarak Türkiye'ye dönmek üzere yola çıktılar.
     
    Y.Ş: Siz Başbakanlığa ya da Cemil Çiçek'e haber mi verdiniz?
     
    N.B: Evet, onları bilgilendirdik. Tamamen olayları onların bilgisi dahilinde yürüttük. Tüm ayrıntıları onlar da biliyordu.
     
    Y.Ş: Askerler serbest kaldıktan sonra onları aradınız mı?
     
    N.B: Askerler bırakılmadan önce ve sonrasında bilgi verildi.
     
    Y.Ş: Amerika Birleşik Devletleri uçağı ile mi gönderildiler?
     
    N.B: Ne yazık ki Türkiye bizi tanımıyor. Bizimle görüşmelere oturmaya hazır değil. Bizimle çalışmak istemiyor. Biz bunun doğru bir yaklaşım olduğuna inanmıyoruz. Irak Kürdistan bölgesi olarak, Irak halkının da seçimde oy vererek onayladığı Irak Anayasası uyarınca biz yasal olarak Irak devletinin bir parçasıyız. Maalesef Türkiye bizimle görüşmek istemiyor, bu yüzden askerler ABD Silahlı Kuvvetleri'ne teslim edildi. Bu sabah Erbil havaalanından ayrılarak Türk tarafına devredilecekleri noktaya gitmek üzere yola çıktılar.
     
    Y.Ş: Erbil'de mi yoksa serbest kaldıkları yerde mi Amerikan askerlerine teslim edildiler?
     
    N.B: Bu Erbil havaalanında gerçekleşti çünkü Amerikalılar ve Irak Federal Hükümetinin temsilcileri orada hazır durumdaydı. Havaalanında Amerikalılara verildiler.
     
    Y.Ş: Türkiye'ye Amerikan askeri uçağı ile mi gittiler?
     
    N.B: Amerikan uçağı ile ayrıldılar ancak ben daha sonra bir Türk uçağına aktarılacaklarını düşünüyorum.
     
    Y.Ş: Ama Erbil ve Türkiye arasında bu aktarmayı yapabilecekleri başka bir hava alanı yok…
     
    N.B: Bazı üsleri var… Tam olarak emin değilim ama uçak değiştirdiklerini düşünüyorum.
     
    Y.Ş: Şahsen askerleri gördünüz mü?
     
    N.B: Hayır şahsen görmedim.
     
    Y.Ş: Ne zaman bu sorunu çözme kararı aldınız? Olay olduğu anda mı, yoksa iki gün önce mi PKK ile görüştünüz?
     
    N.B: Başlangıçtan itibaren bizim pozisyonumuz açıktı. İlk günden itibaren PKK saldırılarını kınadık. Türkiye içerisinde her türlü saldırıyı ve bu askerlerin kaçırılmasını doğru bulmuyoruz. Bu sorunun çözülmesi için Türkiye ya da PKK tarafından silahlı çatışmaların sonucunda yararlı olacağına inanmıyoruz. Türk halkı ve Türk hükümetinin bizim PKK eylemlerinin arkasında olmadığımızı ve onlardan sorumlu olmadığımızı anlamasını istiyoruz. İnsani açıdan, komşuluk duyguları içinde ve Türkiye ile olan tarihi ilişkilerimizden dolayı ve zor anlarımızda bize yardım etmiş oldukları için biz de bu askerlerin serbest kalması için elimizden gelen her şeyi yaptık. Baştan itibaren PKK'ya bu esirleri kayıtsız şartsız serbest bırakmaları gerektiği mesajını gönderdik. PKK'nın da bu mesajı anladığını düşünüyoruz. Tüm tarafların da çabaları sonucunda bugün serbest kaldıklarını görmek bizi memnun etti.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow