hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    "Gül'ün adaylığını doğru bulmuyoruz"

    Gülün adaylığını doğru bulmuyoruz
    expand

    CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek AK Parti’nin Cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül’ün geçmişteki beyanlarının Cumhuriyet ile bağdaşmadığını, Gül'ün adaylığını doğru bulmadıklarını açıkladı. CHP, seçilmesi halinde Gül ile mesafeli bir ilişki modeli kuracak.

    CHP Genel Başkanı Deniz Baykal başkanlığındaki MYK toplantısında alınan kararlar Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek tarafından açıklandı.

    CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek, Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısında, "AKP'nin tek taraflı dayatmasıyla cumhurbaşkanı adayı gösterilen Abdullah Gül ile görüşmenin herhangi bir yararı olmadığı sonucuna varıldığını" açıkladı.
     
    Açıklamada, "Milli Görüş geleneğinden gelen Sayın Abdullah Gül'ün yakın geçmişteki pek çok yazı konuşması cumhuriyetin temel değerleriyle mutabık olmadığını açıkça göstermiştir" denildi.
     
    Özyürek Abdullah Gül'ün bu konuşmalarından örnekleri de "Cumhuriyet ilkeleri halka zorlama biçiminde dayatılmıştır', 'Ne Mutlu Türküm diyene lafını her yere yaza yaza Türkiye ilkel hale dönüşmüştür', 'Tarih boyunca görülmüştür ki en birleştirici unsur dindir', 'Moral değerleri açısından Türkiye'nin bütünlüğünü tehdit eden ve en ziyade tahribatı vermiş olan laiklik ilkesidir, laiklik olayıdır', 'Dindar olan bir subaya kendi ordunuzda hayat hakkı vermiyorsunuz, ona ajan muamelesi yapıyorsunuz', 'İkinci Cumhuriyet ve yeni Osmanlılık kavramlarını çok sağlıklı buluyorum ve geleceğe ümitle bakıyorum', 'Türkiye'de cumhuriyetin sonu geldi, kesinlikle laik sistemi değiştireceğiz" diye sıraladı.
     
    Özyürek “Anayasa Mahkemesi üyelerini, Hakimler Savcılar Kurulu üyelerini atama ve dolayısıyla hakimlerin tayin ve terfilerini ve rektörlerin atanması yetkisini eline geçiren cumhuriyet karşıtı bir kişi rejimin geleceğini tehlikeye atacaktır” dedi.

    "Gül'ün cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda Türkiye'nin kültürüyle, ekonomisiyle medyasıyla ve yaşam tarzıyla bir din devletine dönüştürülmesi sürecinin hızlanacağı" görüşünün öne sürüldüğü açıklamada "AKP'nin Sayın Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanı seçilmesini Atatürk ilkelerine dayalı laik demokratik cumhuriyete karşı bir rövanşa dönüştürdüğü görülmektedir" denildi.
     
    Özyürek, açıklamasının ardından, bir soru üzerine "Cumhurbaşkanlığı seçimi sırasında TBMM Genel Kurulu'na girme gereği duymadıklarını" kaydetti.
     
    "Erdoğan ziyarete geleceğini söylemişti"
     
    Yedi maddeden oluşan açıklamada, Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın seçimlerden sonra, "Cumhurbaşkanı adayını belirlerken uzlaşma arayacaklarını ve bu amaçla muhalefet partilerini ziyaret edeceklerini" dile getirdiği ve "Baykal'ı telefonla arayarak ziyarete geleceğini" söylediği belirtildi.
     
    Gelinen noktada "Gül'ün herhangi bir istişare yapılmadan, uzlaşma aranmadan AK Parti tarafından tek taraflı olarak aday gösterildiği" görüşüne yer verilen açıklamada, TBMM Başkanlığı seçiminde sergilenen tavrın CHP tarafından memnuniyetle karşılandığı ve AK Parti'li adaya destek verildiği hatırlatılarak, Cumhurbaşkanı adayının belirlenmesindede benzer bir yöntemin izlenmesinin kamuoyu tarafından beklenir hale geldiği kaydedildi.
     
    “Cumhuriyet Resepsiyonu’na katılmayız”
     
    Mustafa Özyürek, açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
     
    Özyürek, Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde kendisiyle temas kurup kurmayacaklarına ilişkin bir soru üzerine, "Zorunlu ilişkiler dışında kendisiyle bir ilişkimiz olmayacak. Mesela,Cumhuriyet resepsiyonuna katılmamız söz konusu değildir. Sayın Gül'ün dış gezilerine katılmamız söz konusu değildir ama diyelim bir önemli kriz anında, bir liderler toplantısı olursa ona elbette katılmamız gerekir" diye konuştu.
     
    Özyürek, Cumhurbaşkanı’nın yetkilerinin sınırlandırılmasına yönelik bir Anayasa değişikliğinin gündeme gelmesi halinde tepkilerinin ne olacağının sorulması üzerine de, “AKP'den gelecek bütün Anayasa değişikliklerini büyük bir ihtiyatla karşılayacağız. Elbette demokrasinin önünü açan, özgürlükleri genişleten değişiklikler olursa destekleriz. Onun dışında Atatürk ilkelerine dönük, laik, demokratik cumhuriyete dönük değişiklikler varsa onlara karşı çıkarız" dedi.

    “Milli Görüş gömleği”
     
    Özyürek, bir gazetecinin, "Başbakan Erdoğan daha önce milli görüş gömleğini çıkardığını ve değiştiğini söylemişti. Sayın Gül'ün de buna benzer bir açıklama yapması sizin tavrınızı etkiler mi?" sorusunu da şöyle yanıtladı:
     
    "Bu, gömlek çıkarmakla, giymekle görüşler değişmiyor. AKP'nin geçtiğimiz 4 yıl içindeki uygulamaları ortada. Pek çok yerde seçim kampanyasında Cumhuriyet Halk Partisi'ne dönük, laik kesime dönük, 'Bunlar dinsizdir' şeklinde kampanyalar yürütmektedirler. O nedenle, Türkiye'de toplumu 'laik olanlar', 'olmayanlar' şeklinde bölmeye çalışan bir hükümetin başbakan yardımcısıdır Sayın Gül ve AKP'nin pek çok, diyelim Kuran kurslarının yaptırımının ortadan kaldırılması, zina konusu gibi konularda farklı düşündüğüne tanık olmadık. Ben geçmişteki söylemleri ki, bunlar çok eskiye dayanmıyor, Sayın Gül'ün 40 yaşından sonra yaptığı görüşlerdir. 40 yaşından sonra da insanların böyle kolay kolay gömlek değiştirir gibi fikir değiştiremediklerini hep beraber biliyoruz."
     
    MHP’nin tavrı
     
    MHP'nin, Gül'ün adaylığının açıklanmasından önce Cumhurbaşkanı seçiminde Genel Kurul'a katılacağını açıkladığının, 367 sorununun bu şekilde ortadan kalktığının hatırlatılması üzerine Özyürek, "Sayın Bahçeli, bu konudaki görüşünü net olarak daha önce açıkladı. Bize göre yanlış olmuştur. Çünkü 367'nin amacı zorluk çıkarmak değil, uzlaşmayı sağlamaktır" dedi.
     
    Özyürek, "Eğer MHP 367'yi hemen bulmalarına yardımcı olacağını açıklamamış olsaydı Sayın Başbakan, daha önce söylediği, '3-4 isimle muhalefet partilerini ziyaret edeceğim' anlayışı doğrultusunda kesinlikle bir uzlaşma arayışına girecekti. Ama MHP'nin baştan böylesine bir karar vermiş olması işlerini kolaylaştırmıştır ve onların artık muhalefet partileriyle herhangi bir uzlaşma arayışını gereksiz hale getirmiştir” diye konuştu.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow