hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Tarihte bugün: 20 Mart

    Tarihte bugün: 20 Mart
    expand

    Fransa Milli Meclisi, 20 Mart 1792'de giyotinle idamı onayladı. Adını, mucidi Fransız doktor Joseph Ignace Guillotin'den alan giyotin, ilk kez 25 Nisan 1792'de kullanıldı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Tarihte en bilinen idam araçlarından birisidir giyotin, idam mahkumunun kafasını üst taraftan kesmek prensibiyle yapılmış bir çeşit idam aracıdır. Giyotin ilk kez 1792 yılında Jacques Nicholas Pelletier adlı bir hırsızı idam etmek için kullanılmıştır…

    Gelişim

    Giyotin, belirtildiği gibi Fransız Devrimi ile adını duyurmuştur. Kendisinden çok önce, Avrupa’nın uzun yıllar kullandığı giyotin benzeri araçlar bulunsa da Fransız yapımı bu makine standart bir idam biçimi olarak kullanılmaya başlanmıştır.

    Alet, adını mucidi Joseph-Ignace Guillotin’den alır. Bir doktor olan Guillotin aynı zamanda bir meclis üyesidir. İdam cezalarını infaz etmek için bir makine tasarlar. Amaç daha “insancıl” ve eski rejimden daha modern, daha devrimsel bir idam cezası uygulamaktır.

    Fransa’da giyotinden önce soylular genellikle kılıçla ya da baltayla idam ediliyordu. Bunun yanında asılma da yaygın bir idam biçimiydi. Tüm bunların yanında çok acı veren yakılma ve eziyet içeren cezalar da bulunuyordu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bu, giyotine göre eski ve geri kalmış yöntemlerde idam bir anda gerçekleşmiyor, acı verici bir süreç oluyordu. Hatta bu dönemde, ölüm acısız ve hızlı olsun diye kurbanın ailesi cellatlara para bile teklif ediyordu. Tüm bu şartlar altında devrimini gerçekleştiren Fransa, ölüm cezalarını da modernleştirmeliydi, bunlarla birlikte 20 Mart 1792′de giyotin resmi olarak Fransa’nın idam aleti haline geldi.

    1939′da kullanımı durduruldu fakat Fransa’nın 1981′de idam cezasını kaldırmasına dek resmi idam aleti olarak kalmayı sürdürdü. Bu döneme dek idamlar ya giyotinle ya da kurbanlara tüfekle ateş edilerek infaz edilirdi.

     

    Antoine Louis (1723-1792), Chirurgicale Akademisinin bir üyesiydi ve giyotin konseptini ilk olarak gerçekleştiren insandı. Geliştirdiği bu alete “lousion” ya da “loisette” deniyordu ve giyotinin atası sayılırdı. Kurbanın kafasını tutan iki parçalı tahta (lunette) ve belirli bir açıya sahip bıçak, Louis’in makinasında da bulunuyordu.

    Giyotin ilk kez Nicolas J. Pelletier’in idamında, 25 Nisan 1792 tarihinde kullanıldı.

    Mucit Guillotine hakkında yayılmış bir mit ise kendisinin, mucidi olduğu giyotinle öldürüldüğüdür; ancak, bu yanlıştır. Dr. Guillotine 26 Mayıs 1814′te doğal sebeplerden ötürü ölmüştür. Dr. Guillotine, aletin ve idam şeklinin kendi soyadıyla anılmasından rahatsız olmuş ve soyadını değiştirmiştir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Fransa’da Giyotin

    Terörün Tırmanışı

    Haziran 1793 - Temmuz 1794 arası Fransa’da “Terörün Tırmanışı” ya da kısaca “Terör” olarak adlandırılır. Monarşinin çöküşünün ardından yaşanan karışıklık, yabancı monarşist güçler tarafından saldırıya uğrama korkusu ve monarşi sonrası karşı-devrim partileri Fransa’yı tamamiyle bir paranoyaya sürükler. Devrimin gerçekleştirdiği demokratik reformların birçoğu bu dönemde iptal edilir ve giyotinli idamlar başlar. Bu dönemde Maximilien Robespierre, hükümetin en kuvvetli adamlarından biri haline gelir ve Terör’ün simgesi sayılır. Devrim Mahkemesi, binlerce insanı giyotine sürükledi. Asiller ve halk, entelektüeller, politikacılar, fahişeler… Herkes her an idam edilebilirdi. “Madam Giyotin” olarak anılan bu makineyle tanışmak için “cumhuriyet karşıtı” ifadesi bile yeterliydi. Giyotin, “Madam Giyotin” dışında “Ulusal Jilet” olarak da adlandırılmıştır. Tahminlere göre ölü sayısı 15.000 ile 40.000 kişi arasındadır. XVI. Louis ve kraliçe Marie Antoinette 1793 yılında idam edilir. Temmuz 1794′te Maximilien Robespierre de giyotinle idam edilir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bu süre boyunca giyotinli idamlar, idam yerine toplanan kalabalığın popüler bir eğlencesi haline gelir. Hatta bu dönemde idam saatlerinin yazılı olduğu programlar satılmaya başlanır. Her gün gelen izleyiciler en iyi izleme yerlerini öğrenirler. İdamları izlemeleri için ebeveynler, çocuklarını da getirir. Terör’ün bitimiyle bu kalabalıklar aniden dağılır. Aşırı tekrarlar bu ürkütücü eğlenceyi bile sıkıcı hale getirmiştir.

    Giyotin’in Sonu

    Halka açık son idam mahkumu, 6 cinayet işlemiş Eugene Weidmann’dı. 17 Haziran 1939′da şu an Adalet Sarayı olan, fakat o zaman hapishane olarak kullanılan bir binada kafası kesildi. Fransa’daki son idam mahkumu Hamida Djandoubi’dir ve 10 Eylül 1977′de cezası infaz edilmiştir. Fransa’da idam cezası 1981 yılında kaldırıldı.

    Fransa Dışında Giyotin

    Fransa dışında, 1792′den çok önce giyotin benzeri aletler bulunuyordu, ancak özellikle Avrupa’daki ülkeler, bu “modern” idam makinesini kullanmayı seçmiştir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Dikkate değer bir örnek; Almanya’nın kullandığı “Fallbeil” (Düşen Balta) denen alettir. Bu alet çeşitli Alman eyaletlerinde 17. yüzyıldan beri kullanılmaktadır hatta Napolyon Bonapart zamanında geleneksel idam aleti olur.

    Giyotin ve tüfekle ateş ederek öldürme Almanya’daki legal idam yollarıdır. Almanya’da 1871-1918 arasında, Weimar Cumhuriyeti’nde ise 1919-1933 yılları arasında kullanılmıştır.

    Alman Federal Cumhuriyeti’nde 11 Mayıs 1949′da 24 yaşındaki Berthold Wehmeyer adlı mahkum idam edilir ve bu giyotinli son idam olur. Batı Almanya idam cezasını 1949 yılında kaldırır. Doğu Almanya idam cezasını 1987 yılında, Avusturya ise 1968 yılında kaldırmıştır. İsveç’te ise giyotinli son idam 1910 yılında gerçekleşir.

    Giyotin, Amerika Birleşik Devletleri’nde hiçbir zaman kullanılmaz. 19. yüzyılda elektrikli sandalye kullanılmadan önce tartışıldıysa da devreye girmemiştir. 1996 yılında Georgia eyaletinin meclis üyesi Doug Teper, elektrikli sandalye yerine giyotin kullanımını önerir ve suçlunun organlarının hastalara bağışlanabileceğini söyler. Ancak bu öneri kabul edilmez.

    Canlı Kafalar

    Giyotinin ilk kullanımından itibaren Dr. Guillotin’in umduğu gibi hızlı bir ölüm yolu olup olmadığı tartışma konusu olmuştur. Geçmişteki idam yöntemlerinde acı çekmeyle ilgili minik kuşkular olmuştur. Ama giyotinin icadıyla, “insancıl” bir ölüm yolu olması dolayısıyla, bu konu ciddi bir biçimde tartışmaya açılmıştır. Giyotinin bıçağının kafayı vücuttan çok hızlı ayırması yüzünden kurbanın acı çekme süresini uzatması da olasıydı. Bıçağın yeterince çabuk kesmesi, beyne görece ufak bir etki yapması ve küçük bir ihtimal de olsa aniden bilinçsizlik haline geçilmesi de ihtimaller dahilindeydi.

    İdamları izleyenler, hareket eden gözler ya da oynayan ağızlar hakkında sayısız hikayeler anlatırdı. Hatta Charlotte Corday’in kopmuş kafasının ensesine atılan bir tokatta bir kızgınlık ifadesi oluştuğu bile söylenmişti.

    Canlı kafalar yüzünden bilimadamları bir çok deney yaptı. Ancak parmak şıklatmalara ve isimlerin telaffuzuna rağmen herhangi bir tepkiyle karşılaşmadılar. Büyük ihtimalle damarların büzülmesi, gibi bir sebepten dolayı kafaların surat ifadelerinin değiştiği söylendi.

     

    Başka neler olmuş: 

    1653: Osmanlı tarihinde ilk bütçeyi yapmakla tanınan Sadrazam Tarhoncu Ahmet Paşa, bundan rahatsızlık duyanların padişaha şikayeti sonucu öldürüldü.

    1727: Bilim adamı Isaac Newton öldü.

    1918: Türk Kadını Dershanesi açıldı. Dershanede yabancı dil, Türkçe ve müzik dersleri ile konferanslar verildi.

    1930: Ressam Hoca Ali Rıza 47 yaşında öldü.

    1933: Nazilerin ilk toplama kampı, Münih yakınlarında açıldı.

    1945: Adana-Ceyhan'da meydana gelen 6.0 büyüklüğündeki deprem 39 can aldı, 328 ev yıkıldı.

    1956: Fransa, Tunus'un bağımsızlığını tanıdı. Tunus'un ilk Devlet Başkanı Habib Burgiba oldu.

    1967: Kıbrıs Türk Toplumu Lideri Rauf Denktaş, üç yıldır ayrı kaldığı adaya dönme kararı aldı.

    1971: Atatürk'ün yakın arkadaşı, Anadolu Ajansının şirketleştiği 1 Mart 1925'te kurucuları arasında yer alan ünlü gazeteci Falih Rıfkı Atay 77 yaşında İstanbul'da öldü.

    1976: Agatha Christie'nin "Şark Ekspresi'nde Cinayet" romanına da konu olan ünlü "Orient Express", 70 yolcusuyla İstanbul'a geldi.

    1981: "Otello", "Hamlet" oyunlarındaki rolleriyle tanınan; Türk tiyatrosunun kurucularından, oyuncu Ertuğrul Sadi Tek öldü. Sadi Tek, 1897'de İstanbul'da doğmuştu.

    1981: Arjantin'in eski başkanı Isabel Peron, rüşvet suçundan 8 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

    1996: İngiltere'de hükümet, "deli dana" hastalığının insanlara da bulaştığını açıkladı.

    1998: Terör örgütünün elebaşılarından Şemdin Sakık ve kardeşi, Irak'ın kuzeyinde Barzani kuvvetlerine teslim oldu.

    2003: ABD'nin Irak operasyonu Bağdat'ın bombalanmasıyla başladı.

    2005: Mersin'de Metropol miting alanında yapılan Nevruz kutlamalarının ardından Türk bayrağını yere atıp yakma girişiminde bulunuldu. Olay yurtta infiale yol açtı.

    2007: Irak'ta, Saddam döneminin devlet başkanı yardımcısı Taha Yasin Ramazan, 2003'te başlayan Irak savaşının yıl dönümünde asılarak idam edildi.

     

    Tarihte bugün arşivi

    Ocak ayı arşivi
    Şubat ayı arşivi
    Mart ayı arşivi
    Nisan ayı arşivi
    Mayıs ayı arşivi
    Haziran ayı arşivi
    Temmuz ayı arşivi
    Ağustos ayı arşivi
    Eylül ayı arşivi
    Ekim ayı arşivi
    Kasım ayı arşivi
    Aralık ayı arşivi

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow