hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Erdoğan: "Demokrasi bayramı...."

    Erdoğan: Demokrasi bayramı....
    expand

    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan referandum sonrası ilk değerlendirmesini yaptı, "Türkiye Ramazan bayramının ardından demokrasi bayramından da yüzünün akıyla çıkmıştır" dedi. Erdoğan, "Her vesayetçi anlayış kaybetmiştir. Bugün, bu akşam kaybeden darbeci anlayış olmuştur" diye konuştu. Başbakan, Fettullah Gülen'e de atıfta bulundu.

    Erdoğan, "Bugün halk oylamasından çıkan evet kararı milletimizin demokrasi özleminin bir neticesidir" diye konuştu.

    Erdoğan, partisinin İstanbul İl Başkanlığında yaptığı konuşmada, halk oylamasında görev alanlara teşekkür ederek, ileri demokrasi ve hukukun üstünlüğü
    mücadelesinde tarihi bir eşiğin milletçe aşıldığını söyledi.

    Başbakan Erdoğan referandum değerlendirmesine, "Sevgili vatandaşlarım, değerli kardeşlerim, öncelikle milletimize Ramazan Bayramı'nı bir kez daha kutluyorum. Türkiye Ramazan Bayramı'nın ardından demokrasi bayramından da yüzünün akıyla çıkmıştır" sözleriyle başladı.

    Başbakan'ın konuşmasından öne çıkan satırlar şöyle:

    Halkoylamasından yüzde 50 nin üzerinden evet oyu çıkmıştır.  Anayasamızın 26. maddesinde değişiklik yapan düzenleme yaklaşık yüzde 58 oy oranı ile kabul edilmiştir.

    Türkiye çapında katılım yüzde 77-78 aralığında oldu. Bundan önceki referandumda yüzde 67 idi. Milletimiz takdir yetkisini kullanarak anayasa değişikliği paketini onaylamıştır.

    Bu sonucun ülkemize, milletimize ve vatandaşlarımıza hayırlı olmasını Allah'tan temenni ediyorum. Öncelikle halkoylamasının ülke genelinde huzurlu ve esenlikle geçmesinden dolayı memnuyetimi ifade ediyorum. Vatandaş huzur içinde sandığa gitti ve hür iradelerini ortaya koydu. Demokratik olgunluk tüm dünyaya güzel mesaj verdi. Güvenlik birimlerinden, sağlık çalışanlarına, herkese şahsım, teşkilatim ve miilletim adına teşekkürlerimi sunuyorum.

    Ne mutlu bize ki demokrasinin, adaletin çıtasını elbirliğiyle yükseltik. Özgürliüğün, adaletin meşalesini birlikte tutuşturduk. Başımız dik diyoruz ki: Milletimizin iradesi tecelli etsin. Milletimizin iradesi saygındır, makbuldur, kıymetlidir.

    Evet diyenlerin, hayır diyenlerin, sandığa gitmeyenlerin de iradesi saygıdeğerdir. Kimsenin bunları görmezden gelme, küçümseme hakkı yoktur. Kimsenin bu iradeyi yok sayma hakkı yoktur. Demokrasi halkın iradesini kabullenmekle, bunu sürece katmakla anlam kazanır. 12 Eylül günü kazanan demokrasimiz olmuştur.

    "Kaybeden darbeci anlayış oldu"

    Demokrasiye olan güven bir kez daha ortaya çıktı. Demokrasinin, milli iradenin gücü bugün kat be kat artmıştır. Bugün evet diyenler de hayır diyenler de kazanmıştır. İler i demokrasi herkes içindir. Hukukun üstünlüğü herkes içindir. Herkes bu akşam büyük bir kazanç içindedir. Her vesayetçi anlayış kaybetmiştir. Bugün, bu akşam kaybeden darbeci anlayış olmuştur. Değişime ve değişimin getireceklerine direnen anlayış kaybetti.

    12 Eylül günü Türk demokrasi tarihine bir dönüm noktası olarak geçecektir. Hep bununla anılacaksınız. Hep bununla anılacağız. Darbe anayasası ile kirlenen 12 Eylül tarihi veya başlayan süreç bu halk oylamasıyla demokrasi için bir milat olarak tarihe bir parlak sayfa açmış, bu olumsuzluktan kurtulmuştur.

    Türkiye'de artık vesayet rejimi tarihe karışacaktır. Türkiye'de artık darbe heveslilerinin hevesleri kursağında kalacaktır. Türkiye'de artık milli iradenin gücü her türlü kirli oyunu bozacaktır. Türkiye'de artık değişime, demokratikleşmeye, büyümeye engel olanlar hiçbir şeyin yanlarına kar kalmayacağını daha iyi anlayacaktır. Türkiye'de artık çetelerden, terör örgütlerinden, karanlık odaklardan medet umanlar hayal kırıklığı yaşayacaklardır."

    MHP'ye eleştiri

    Bu anayasa değişikliği AK Parti projesine verilen destek değildir. Muhalefet partisi "bu bir güvenoylaması" diyordu. Acaba bundan sonrasını ne olarak tarif edecek.

    "Türkiye karanlık bir döneme girdi" diyor, bugün ülke karanlıktan aydınlığa çıkıyor tam aksine.

    Bu değişikliğe onay veren her vatandaşımı gönülden kutluyorum. Bu anayasa paketine destek veren CHP'li kardeşlerimi, MHP'li, BDP'li kardeşlerimi kutluyorum. Tehditlere aldırmadan sandığa giden kardeşlerimi kutluyorum. Başından itibaren desteğini ortaya koyan Saadet ve BBP'li, HAK-PAR'lı, bağımsız ülkücüleri, Kürt aydınlarını, İşçi Partilileri kutluyorum. Bu harekete inanan güvenen AK Partili kardeşlerimi kutluyorum.

    Bu süreç içinde her türlü mahalle baskılarına aldırmadan, her şeyini ortaya koyan sanat camiası içerisindekilere de şükranlarını sunuyorum. Sokak adını değiştirmeye varıncaya kadar baskılar yapıldı ve zamanı gelince de bunlar açıklanacak.

    Sandığa giderek hayır da dese, evet de dese iradesini yansıtan ve demokrasiye güç veren tüm vatandaşlarıma teşekkür ediyorum.

    Fettullah Gülen'e atıf

    Okyanus ötesinden destek veren kardeşlerimi kutluyorum.

    Yarından itibaren ilgili kurullarımızda değerlendirerek, yeni anayasa çalışmaları için nasıl bir yol izleyeceğimizi, nasıl bir yol haritası takip edeceğimizi kararlaştıracağız. Toplumun tüm kesimlerinin kanaatlerini ve düşüncelerini alarak, en geniş anlamda uzlaşı arayarak süreci devam ettireceğiz.

    Kanaatimizce sandıktan çıkan ana mesaj şudur; Halkımız demiştir ki evet artık ileri demokrasi, evet artık özgürlükler, evet artık üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğü, evet artık milli irade egemen olsun, evet artık vesayetçi anlayışlar son bulsun. Milletimizin bu güçlü mesajını herkes almak durumundadır. Evet bugün imtiyazlarını korumak isteyenler değil, toplumun adalet talebi kazandı, hak ve hakkaniyet kazandı.

    Çok çile çektik, çok çile çektirdiler. Biz çektik, gelecek nesiller bu çileleri çekmesinler. Diyorum ki darbelere karşı çıkarak demokrasiye güç verenlere müjdeler olsun. Bir daha darbeler ve onların yol açtığı zulümler yaşanmaması için darbecilerin dokunulmazlıklarını kaldırdık.

    Kişisel bilgilerin ortaya dökülmesinden ve mahremiyetinin ihlal edilmesinden dolayı mağdur olanlara da müjde veriyoruz. Bilgi güvenliğini esaslı bir sisteme dayandırarak fişleme dönemini sona erdirdik.

    Bundan dolayı artık benim vatandaşım sabah çok daha farklı, çok daha güzel, çok daha aydınlık bir güne uyanacak. Gerçekleştirdiğimiz bu değişim çok önemli, ama yeterli görmüyoruz. Bu değişikliklerin ülkedeki bütün sorunları çözeceği iddiasında da değiliz. Ama bunun iyi bir başlangıç olduğuna inanıyoruz. Siyasi görüşü, sosyal statüsü, ekonomik durumu her ne olursa olsun 81 vilayetimizdeki 73 milyon insanımızın ortak taleplerini hayata geçirmek için bundan sonra daha çok çalışacağız.

    12 Eylül günü nasıl tarihi bir milat olduysa, 13 Eylül günü de yeni anayasa çalışmaları için bir milat olacaktır.

    Burhan Kuzu'ya talimat

    Konuşmasında, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu'ya yarından itibaren anayasa çalışmalarına başlamaları konusunda talimat veren Erdoğan, önümüzdeki süreçte toplumun tüm kesimlerinin kanaat ve düşüncelerini alarak en
    geniş anlamda uzlaşı arayarak, bu süreci devam ettireceklerini kaydetti.

    Erdoğan, "Ama biz Anayasa yapacağız iddiasında olmayacağız. Fakat çalışmamızı yaparız, 2011 seçimlerinden hemen sonra Meclis Başkanı kim olacaksa onunla paylaşırız" dedi.

    Geçmişte de anayasa hazırlanmasına yönelik teklifi yaptıklarını anımsatan Erdoğan, bu uzlaşı arayışlarının o dönem kabul görmediğini hatırlattı.

    Erdoğan, "Şimdi 2011 sonrasında biz yine buna hazırız. Bu teklifi yine yaparız. Bizim bir çekincemiz yok. Bizim derdimiz üzümü yemek, bağcı dövmek değil" diye konuştu.

    Milletin emanetine sadakatle vefa göstermeye devam edeceklerini anlatan Erdoğan, bıkmadan usanmadan yorulmadan demokrasiyi geliştirmeye, hukuk düzenini evrensel standartlara kavuşturmaya devam edeceklerini belirtti.

    Başbakan Erdoğan, seçimlerin halk oylamalarının, demokratik iradeyi ve halk iradesini ortaya koyan en önemli göstergeler olduğunu kaydederek, halkın ne istediğini anlamak ne mesaj verdiğini okumanın herkesin görevi olduğunu ifade etti.

    Erdoğan, "Demokrasi tarihimizde önemli bir dönüm noktası olacağı kesinleşmiştir, 12 Eylül 2010 halk oylamasından herkes kendine göre dersler çıkaracaktır" dedi.

    Özür diledi

    Kendilerinin de bu sonuçlardan milletin mesajını daha iyi anlamaya çalışacaklarını dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

    "Sandıktan çıkan ana mesaj şudur; Halkımız demiştir ki evet artık ileri demokrasi, evet artık özgürlükler, evet artık üstünlerin hukuku değil hukukun üstünlüğü, evet artık milli irade egemen olsun, evet artık vesayetçi anlayışlar son bulsun. Milletimizin bu güçlü mesajını herkes almak zorundadır. Evet bugün imtiyazlarını korumak isteyenler değil, toplumun adalet talebi kazandı, hak ve hakkaniyet kazandı. Ara rejimlerde bölünmüş duvarlar bundan böyle bir daha milletimizin üstüne düşmeyecek inşallah. Bundan mutluluk duyuyoruz. Tek bir şey istiyoruz. Tek bir şey istiyoruz ki Türkiye'nin bütün yolları adalete çıksın, hukuka çıksın, demokrasiye çıksın ve istiyoruz ki kralların değil, kuralların egemen olduğu bir Türkiye olsun. Kimse kimseye üstünlük iddiasında bulunmasın. Devlet her türlü tasarrufunun meşruiyetini milletten alsın. Herkes kendini millet karşısında sorumlu görsün. Hele hele siyasetçi, oturduğu koltuktan güç almasın, oturduğu koltuğa güç kazandırsın.

    Millete kaybettirecek eylem ve söylemlerden herkes kaçınsın, bakınız referandum sürecinde büyük ölçüde Türkiye yakın geçmişiyle yüzleşme imkanı buldu. Bu süreçte, yüreklerimizi dağlayan acılarımız, vicdanlarımızı karartan anılarla
    tazelendi.

    Siyasetin rekabetçi karakteri gereği meydanlarda, ekranlarda maksadı aşan beyanlar da oldu. Bütün bunların hepsini geride bırakmak, yeni bir sayfa açmak durumundayız. Ben seçim sürecinde maksadı aşan yanlış anlaşılan ifadelerden
    mümkün olduğunca kaçındım. Şahsıma yönelik, partime yönelik ağır ithamlar, hakaretler ve olmayan yakıştırmalar sebebiyle ben hakkımı helal ediyorum.

    Eğer gerçekten ben de birilerini incittiysem, özür diliyorum. Artık geçmişe takılıp kalmadan ileri bakmak, hele hele birinci derecede terör konusunda iktidarı ile muhalefeti ile iş birliği yapmak, milletimiz için ülkemiz için hep birlikte samimiyetle çalışmak, çabalamak durumundayız. Bütün siyasi parti başkanlarını, bu kutlu yolculuğa, bu demokratikleşme sürecine katkıda bulunmaya, yeni bir anlayışla ülkemizin menfaati için iş birliği yapmaya davet ediyorum.

    Sandığa giderken, 'Söz de mühür de karar da milletindir' demiştim. 12 Eylül 2010 tarihi milat... Büyük kapı açılmıştır. İnşallah ardına kadar açılacak. Demokratik hukuk devleti olarak ülkemizin, dünyanın en güçlü ülkelerinden biri olmayı hak eden
    Türkiye'nin aydınlık yarınları için 7'den 70'e bu ülkenin bütün evlatlarının huzuru, mutluluğu için yeni bir sayfa açıldı. Yeni bir şafak söktü. İstisnasız 73 milyon insanımızın, istisnasız 81 vilayetimizin mutluluğu için bu yola girdik.

    Aşkla, heyecanla inançla bu yolda koşmaya alın teri dökmeye devam edeceğiz. Şimdi Türkiye'nin tıkanan yollarını aşmak için daha çok imkana sahibiz. Şimdi Türkiye'nin enerjisini yüreklerimizde daha çok hissediyoruz. Bu aziz millet için daha çok azim ve gayret gösterme sevdasındayız. Demokrasimiz buradan sadece daha ileri gidecektir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. "

    Erdoğan, iki bayramın yaşandığını, şu anda da üçüncü bir bayramın beklendiğini ifade ederek, "Basket Milli Takımının final maçına katılacağını, maçı izleyeceğini söyledi. "Dualarımızla 12 dev adamın yanında olacağız" diyen Erdoğan, Milli Takımın bu akşamki maçını da kazanması temennisinde bulundu.

    Değişiklik neler getiriyor?

    Başbakan Erdoğan, "Bu halk oylamasıyla, milletimizin çok önemli imkanlara kavuşmuş olduğunu, tarihi nitelikte değişikliklere onay verdiğini özellikle vurgulamak istiyorum" dedi.

    Oylamadan çıkan sonucun kendi sorumluluk ve mesuliyetini artırdığını söyleyen Erdoğan, "Bu halk oylamasıyla, milletimizin çok önemli imkanlara kavuşmuş olduğunu, tarihi nitelikte değişikliklere onay verdiğini özellikle vurgulamak istiyorum" diye konuştu.

    Anayasa paketi ile kadınlara, yaşlılara, çocuklara, engellilere, şehitlerin emaneti dul ve yetimlere ve gazilere müjde verdiklerini dile getiren
    Erdoğan, artık onlara hak ettikleri ayrıcalıkları sağlayan her türlü düzenlemeyi, anayasa güvencesi altında gerçekleştireceklerini kaydetti.

    Erdoğan, aynı şekilde çocuk istismarını en etkin şekilde engelleyecek tedbirleri de alabileceklerini bildirdi.

    Yurt dışına çıkarken havaalanında sürpriz yasaklarla karşılaşan vatandaşlara da müjde verdiklerini dile getiren Erdoğan, artık mahkeme kararı olmadan kimseye yurt dışına çıkış yasağı konamayacağını vurguladı.

    Bugüne kadar hakkını, hukukunu arama konusunda yeterli yollara sahip olmadığına inananlara da bu paketle müjde verdiklerini belirten Erdoğan, "Anayasa Mahkemesini, Türkiye İnsan Hakları Mahkemesine dönüştürerek hak arama yolunda önemli bir kapı daha açtık" dedi.

    Başbakan, bu noktada Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkı getirdiklerine dikkati çekerek, Yüksek Askeri Şuradan ihraç,
    Hakimler Savcılar Yüksek Kurulunun meslekten çıkarma cezaları, memurların aldığı kınama, uyarma dahil, her türlü cezaya karşı yargıya başvurma hakkını getirdiklerini kaydetti.

    Erdoğan, kamudan hizmet alırken ihmal edildiğine inanan çeşitli mağduriyetler yaşayan vatandaşlara da müjdeleri olduğunu vurgulayarak, kamu kurumundan aldığı hizmetin hızından ve kalitesinden memnun olmayanların başvurabileceği, adeta onların avukatı mesafesinde, Batıda ombudsmanlık denilen kamu denetçiliği kurumunun oluşturulacağını bildirdi.

    Bu anayasa paketi ile işçilerin, sendikal haklarını daha etkin kullanmalarının sağlandığını ve iki sendikaya üye olma imkanı verdiklerini dile
    getiren Erdoğan, memurların da toplu görüşmeden toplu sözleşmeye geçtiğini kaydetti.

    Bakanlar Kurulu olarak onay yetkilerini çektiklerini, bu yetkiyi Hakemler Kuruluna verdiklerini, nihai kararın bundan sonra onlarda olacağını kaydeden Erdoğan, bundan sonra, toplu sözleşmede ne varsa aynısının emekli memura da yansıtılacağını belirtti.

    Başbakan Erdoğan, Ekonomik ve Sosyal Konseyi, tüm kesimlerin kendini temsil ettiği ve ifade edebileceği bir platform haline dönüştürdüklerini vurgulayarak, "Türkiye'de hukukun üstünlüğünün egemen olduğu bir döneme giriyoruz. Artık üstünlerin hukuku olmayacak. Hukukun üstünlüğü olacak" dedi.

    HSYK'nın yapısı

    Anayasa Mahkemesinin ve Hakimler Savcılar Yüksek Kurulunun yapılarını demokratik ülkelerdeki işleyişe uygun hale getirdiklerini ifade eden Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

    "Yargıyı, ideolojik bataktan, kast sisteminden kurtaracak, küçük bir grubun kontrolündeki kapalı devre işleyişi katılımcı bir anlayışla değiştirecek süreci başlattık. Şu anda 11 asıl 4 yedek aynen duruyor. Ne oldu? 4 yedek asıl olacak ve bunlar 65 yaşına kadar görev yapacak. Buraya müdahale etmiyoruz. Fakat 2 yeni üye hukukçulardan seçilecek. Bunları Cumhurbaşkanımız atayacak. Toplamda
    17 üye olacak. Fakat 2 yeni üye 65 yaşa kadar değil, 12 yıl görev yapacak."

    Hakimler Savcılar Yüksek Kurulunda şu anki tabloda hükümetten sadece Adalet Bakanı ve Müsteşarın bulunduğunu anımsatan Erdoğan, 22 üyenin yine olacağını ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    "Fakat 3 tane daire olacak. Genel Kurulun Başkanı Adalet Bakanı olacak. Adalet Bakanı yetkilerin birçoğunu devrediyor. Dairelerin toplantısına Adalet Bakanı katılamayacak, sadece müsteşar katılacak. Bundan bile beyefendiler rahatsız oldu. Neden rahatsız oldu. Adli ve idari yargı 10 tane üye seçecek. Bunlar 15 yıl hizmet süresi içinde olanlar değil, daha genç olanlar. Diyorlar ki
    'Siz böyle bir tercihte bulunamazsınız.' Niye? Kast sistemi var ya yukarıda. 'Yargıtaydan kimleri gönderirsek onlar gelir, Danıştaydan kimleri getirirsek onlar gelir.' Biz de diyoruz ki 'Artık katılımcı demokrasi' Yargıtaydan yine olacak, ama 2 kişi, Danıştaydan yine olacak, ama 2 kişi. Yeter. Bütün bunlara karşı çıkıyorlar. Biz ne istiyoruz? Netice. Batı ülkelerini şöyle bir gözden geçirin hep bunları göreceksiniz. Federal Meclisi göreceksiniz, Federal Konseyi göreceksiniz. Ama Hakimler Savcılar Yüksek Kurulunda, Meclisin ne seçimi var ne
    tercihi var, hükümetin ne seçimi var ne tercihi var. Bir Adalet Bakanıdır tutturdular gidiyorlar."

    Aynı durumun Anayasa Mahkemesi içinde geçerli olduğunu kaydeden Erdoğan, "Anayasa Mahkemesinde Türkiye Büyük Millet Meclisinin nesi var? Türkiye'deki barolar bir üyelik için 3 tane isim gönderecekler Meclise. Meclis bu üç isimden bir tanesini seçmeyecek, dikkat edin tercih edecek. Seçim başka bir şey, tercih başka bir şey" diye konuştu.

    Erdoğan, Sayıştay için de aynı durumun söz konusu olduğuna işaret ederek, "Bunu bile hazmedemediler. Ne dediler? 'AK Parti kendini sağlama almak istiyor' Böyle bir şey yok. Dürüst olalım, samimi olalım. Bu ülkeyi beraber yöneteceğiz. Bugün biz varız, yarın siz olacaksınız" dedi.



    Bir açıklama da Arınç'tan... Kılıçdaroğlu'na çattı....

    Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da, "Her gün 'hayır'lakalkan, 'hayır' için her türlü şeyi söyleyen insanlar, 'hayır' oyu bile kullanamadılar. Bu büyük bir ciddiyetsizliktir" dedi.

    Arınç, "(Evet)ler, 'Hayır'lar değil, sonuç itibariyleTürkiye demokrasisi kazanmıştır ve bugünden itibaren daha ileri demokrasi, daha çok özgürlükler, yeni sivil ve çağdaş bir anayasaya doğru önemli bir adım atılmıştır" şeklinde konuştu.

    AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik de, "Sayın Kılıçdaroğlu, bir 'hayır' oyu vermeyerek hayırlı bir iş yapmıştır" diye konuştu.

    AK Parti Genel Merkezi'nde bayram havası


    Bazı bakan ve parti yöneticileri, halk oylaması sonuçlarını takip etmek amacıyla AK Parti Genel Merkezi'ne gitti.  Partililer, halk oylaması sonuçlarını sevinçle karşıladı. Aynı zamanda Ankara milletvekilleri olan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ile Devlet Bakanı Zafer Çağlayan halk oylaması sonucunu parti genel merkezinden takip etti.

    Genel başkan yardımcıları Abdülkadir Aksu, Hüseyin Çelik, Salih Kapusuz, Ekrem Erdem ve Haluk İpek ile Seçim Koordinasyon Merkezi Başkanı, İstanbul Milletvekili Mustafa Ataş da genel merkezde.

    Bu arada partililer de genel merkeze gelmeye başlarken, sonuçların izlenmesi için parti önündeki otoparka 2 sinevizyon kuruldu. Partililerin halk oylaması sonuçlarını sevinçle karşıladığı ve zaman zaman alkışladıkları görüldü.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow