hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    "ABD'de Halkın Kendine Yakışanı Giymesi Hareketi"

    ABDde Halkın Kendine Yakışanı Giymesi Hareketi
    expand

    "Wall Street'i işgal et" hareketi eylemlerini 1 aydır sürdürüyor. Polis müdahalesi ve "medya karartmasına" rağmen dünya gündeminin ilk sıralarına oturdular. ABD'de yaşayan "blogger" A. Murat Eren, gidip aralarına karıştığı "Amerikan Baharı"nın yaratıcılarını ve atmosferi yakın plandan anlattı.

    "Wall Street'i işgal et" hareketini yerinde görmek ve fotoğraflamak amacıyla yaşadığı Massachusetts'ten New York'a giden A. Murat Eren, öncelikle bu hareketi tanımlıyor. Eren'in "Nedir bu Occupy Wall Street?" sorusuna verdiği yanıt şöyle:

    "Occupy Wall Street, 17 Eylül'de başlamış olan, ABD'de baskıdan, faşizmden, polisin halk karşısındaki üstünlüğünden, kronik kapitalizm ve şirket menfaatleri ile şekillenen ulusal ve uluslararası politikalarından, 135 ülkedeki 700'den fazla askeri üsten, Irak ve Afganistan'daki ölümlerden, dünyanın çeşitli yerlerindeki diktatörler için harcanan milyarlarca dolardan, yetersiz ve pahalı eğitimden, gelir dağılımındaki adaletsizlikten, politik oligarşiden, sosyal eşitsizliklerden, çalışmayan sağlık sisteminden ve halkın menfaatlerine hizmet etme gayesini yitirmiş adalet sisteminden artık bıkmış olan, iktidar için halkı sömüren fakat gerçek problemlere kalıcı çözüm sunmaktan aciz siyasi hareketlere bir mesaj vermek isteyen, demokrasi denen uyku halini git gide daha çok kanıksayan halkı silkelemek, git gide kısılan sesini yeniden yükseltmek, olan bitene dair rahatsızlıklarını dile getirmek isteyenlerin yürüttüğü, İspanya, Yunanistan, Mısır, Tunus ve Libya'da başlayan ayaklanmalardan cesaret aldığını inkar etmeyen, devlete ve statükoya karşı bu ülkelerdeki gibi bir halk organizasyonunu ABD'de tesis etmeyi hedefleyen bağımsız bir hareket.





    İzlenimlerini "ABD'de halkın kendine yakışanı giymesi" başlığıyla kaleme alan A. Murat Eren'in gözlemleri özetle şöyle:

    - Occupy Wall Street hareketinin izlerine şehrin iş merkezleri dışında kalan bölgelerinde rastlamanın da mümkün olduğunu görünce epey sevindim.

    - Bir kişi bir çiftçi marketinde, elinde "The Wall Street Journal" isimli meşhur gazetenin isminden esinlenerek hazırlanmış, manşetinde "Devrim evde başlıyor" diyen, alt başlığında ise Wall Street protestolarının üçüncü haftasına girdiğini müjdeleyen "The Occupied Wall Street Journal" gazetesini dağıtıyordu.

    - Wall Street'e gitmek için metro beklerken istasyonda üç boynuzlu eski şapkası, kamuflajı, megafonu ile bekleyen birisini görünce "bu kesin Wall Street'e gidiyor" diye düşünmüştüm.

    - Wall Street'e vardığımızda sokağın -ve çevresindeki sokakların- polis tarafından tamamen kapatılmış olduğunu görüp pek sevindim. Nitekim bu benim için Occupy Wall Street hareketinin artık kayda değer bir çekinceye sebep olmaya başladığının bir diğer kanıtı idi.

    - Polis barikatı dünyanın her yerinde halkın iradesinin devletin öngördüğü seviyenin üzerine çıktığının göstergesidir; ne kadar uzunsa, o kadar iyi.

    - İkiz Kuleler ile Wall Street arasında bir yerde kalan Zuccotti Park idi. Yerlerdeki flamaları izlemek -artık eylemciler arasında Özgürlük Parkı olarak anılan- Zuccotti Park'ı bulmak için yeterli olabilirdi.

    - Göstericilerin çok ciddi bir kısmı ise daha sonra 700 kişinin tutuklandığını öğreneceğimiz Brooklyn Köprüsü'ndeki yürüyüşe gitmişlerdi.

    Derdi olan gelmiş, gerçek bir halk hareketi

    - Öncelikle birileri tarafından şekillendirilen, bir ideoloji çerçevesinde dile getirilen "düzenli" bir protestodan söz etmek mümkün değil. Daha çok anarşik ve düzensiz bir "derdi olan gelmiş" havası hakim. Elinde poşeti, çabucak yazdığı belli olan pankartı ile dikilen amcanın her an pankartı katlayıp koltuğunun altına alarak evinin yolunu tutacak gibi duruyor olmasının nedeni bu. Bu insanlar oraya "birilerinin peşine düşmek" ya da "birilerini desteklemek" için gitmiyorlar. Bu gerçek anlamda bir halk hareketi.

    - Hayata geçirilmeye çalışlışan şey toplu bir uyanış, toplu bir silkeleniş. Toplanan insanların belirli bir rengi, problemlerin çözümü için net bir formülleri yok. Ortada belirli bir renk olmayınca bu hareketi tahrip etmek de güçleşiyor. Ana akım medyanın uzun yıllar boyunca ustalaştığı propaganda temelli yayın anlayışının kapsama alanı dışında kalan bu hareketin uzun bir süredir sansürleniyor olmasının sebebi de bu bocalama.




    Birilerini pataklamaya çalışan "vatanseverler" yok

    - Parkın girişini yıldızları şirket logolarına dönüştürülmüş, üzerinde kocaman "Savaş" yazan ve dünyanın hatırı sayılır bir kısmı için gerçekten de savaşı ve şirketleri ile empoze ettiği kültürü temsil eden bir ABD bayrağı süslüyor. Hiçbir "vatansever" grubun gelip bu tahrip edilmiş ABD bayrağını bu hale getirenleri pataklamaya çalışmıyor oluşu, benim gibi sırf bayrak direğine tırmanıyor diye kafasından vurularak öldürülen ve o dönem arkasından sık sık "hak etti köpek" yorumları yapılan Solomos Spyrou Solomou'nın akıbetine şahit olangillerden gelen birisinin hem tedirginlik, hem kıskançlık hem de saygı ile dolmasına yetiyor. Bu bayrağın karşısında bir süre oturdum. Halkın kendi temsil ettiği değerleri protesto edişine müsamaha gösteren bu pis bayrak şanlı değilse nedir, bilemiyorum.
     


    Liderlik yok, yatay, otonom bir hareket

    - Burada oturanlar bu hareketin liderleri değil, burada oturanlar bu harekette sizden daha fazla söz sahibi değil, bizler lider değiliz. İstese liderlik edebilecek olanların, liderliğin insana dair her şeye karşı büyük bir hakaret olduğunu görebilecek kadar aydın olanları ve egosuna gem vurmuş olabilenlerin için Albert Camus'nün şu sözlerinde ifade gibi gibi bir serzeniş bu: "Önümden yürüme, takip etmeyebilirim. Arkamdan yürüme, yol göstermeyebilirim. Sadece yanımdan yürü ve arkadaşım ol."



    - Occupy Wall Street hareketinin bir başı yok. Bu harekete dair ilk çağrı Adbusters isimli derginin Temmuz ortasında yaptığı -ve şimdilerde son derece estetik bulduğum bir afiş ile resmedilen- çağrıya uzanıyor. Son zamanlarda İnternet örgütlenmesi ile sık sık gündeme gelen (ve bu durumdan son derece rahatsız olmalarına rağmen Guy Fawkes maskesi ile bağdaşmış olan) Anonymous isimli grubun da bu çağrıyı Ağustos ayının sonlarına doğru gündemine alması, İnternet'teki aktivistlerin insiyatif almaları ve bu hareketin bir parçası haline gelmelerinde önemli dönüm noktalarından birisi.

    - Pratikte bilfiil bir karar mekanizması olmasına rağmen en azından bugüne kadar gerçekten yatay, lidersiz, otonom yapısı ile anarşik görüşün temelinde yatan değerlerle bağdaşık biçimde şekillenen bir hareket. Elbette bu tip bir konsensus-temelli harekat ortamında herkesi kucaklayan ortak bir anlayışın kendini belli etmesi epey zaman alabilecek bir süreç. Onlar da bunun bilincinde ve gayet bekliyorlar. Kimsenin bir acelesi yok ve teknik olarak "resmi bir talepleri" yok. Ben oradaki insanları tek tek incelediğimde edindiğim intiba, tam olması gerektiği gibi hiçbir şeyi ve her şeyi talep ediyor oldukları idi. Bu insanlardan Mısır'ın Tahrir Meydanı'nı dolduran insanların tedirginliğinden ve heyecanından fazlasını beklemek yanlış olur.

    - Eğer anarşist literatüre dair bir malumatınız yok ve ne olup bittiğini bir bağlama oturtmakta güçlük çekiyorsanız, onun da çaresi bu parkta: "Bekliyorlar" derken ciddiyim. Yazının ilk fotoğrafında gördüğünüz gazete işte buradan geliyor. Gazetelerden 'sorumlu' arkadaş kimseye iş dağıtma derdinde değil. Bacak bacak üstüne atmış, birilerinin inisiyatif alıp yanına giderek "gazete dağıtmak istiyorum, 100 tane ver" demesini bekliyor.

    - Bir diğer grup buldukları kartonların üzerine akıllarına gelen sloganları yazıp bir kenara koyuyor. Birisi inisiyatif alıp bu kartonlardan birisini taşımak isterse gelip alsın diye.

    Editör Notu: Yazı ve fotoğraflar A. Murat Eren'in izniyle kullanılmıştır. Eren'in bloguna şuradan ulaşabilirsiniz:http://meren.org/blog/

    Wall Street eylemlerini, isyancıların 24 saat canlı yayın yaptıkları şu linkten de izleyebilirsiniz: http://www.livestream.com/occupywallstnyc
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow