hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Disosya Harikalar Dünyası'ndayız, ya siz?

    Disosya Harikalar Dünyasındayız, ya siz
    expand

    Disosya Harikalar Dünyası, geçtiğimiz pazartesi prömiyer yaptı. Aralık ve Ocak ayında her pazartesi Hal Sahnesi'nde seyircinin karşısına çıkacak.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Oyunun yönetmeni Sami Berat Marçalı'nın 'Alice Harikalar Diyarı'nda ile Oz Büyücüsü'nün karıştığı kurguda hikayenin sizi bambaşka bir yerlere götürdüğünü görüyorsunuz ' diye anlattığı oyunla ilgili gerçekleştirdiğimiz söyleşimiz aşağıda:

    * Sıfır Nokta İki'yi anlatalım önce biraz. Nasıl kuruldu? Şimdi başka prodüksiyonlara da ev sahipliği yapar oldu vs?

    Sami Berat Marçalı: 2007'de kuruldu. 4 tane mühendis olan arkadaşımız kurdular. O zaman ben yoktum. İlk sene Sam Shephard'ın Vahşi Batı oyununu oynadılar. Sonra bir yurt dışı projesi vardı. 'Hayali' onu sadece yurt dışında oynadılar. İngiltere'de.

    Sonra kadro değişti, bir tek Eyüp Emre Uçaray kaldı, sonra Heves Duygu Tüzün geldi. Ben geldim. Bugünkü kadro kuruldu. Araştırmalar, yeni akımlar, çağdaş metinler derken. Çok fazla okuduk, araştırıdık o dönem Mark Ravenhill'in Açık Saçık Birkaç Poloroid'ini oynadık. Disosya Harikalar Dünyası ise 10. oyunumuz.

    Bense ilk yönetmenliğimi Korku Tüneli ile yaptım. Disosya Harikalar Dünyası'ndan önce Bazı Sesler'i yönettim. Limonata'yı yazdım.Disosya yönettiğim 3. oyun.

    Sıfır Nokta İki'den bağımsız olarak İkinci Kat'ı kurduk bir de. Engin (Hepileri) gibi genç yönetmenlerle çalışabileceğimiz bir proje tasarlamak istedik.

    * Athony Neilson'la tanışmanız ve bu metni oynamaya karar vermeniz nasıl oldu?

    Aslında biz bu metni bulalı epey oluyor. Çok da sevmiştik ama metin çok zordu, oyunda 25 kişi vardı ve minimum 8-9 kişi gerekiyordu. Oyunun ciddi bir prodüksiyonu var. Şarkı söylüyorlar, dans ediyorlar biz de o dönem mecburen biraz beklettik. Sonra çevirisinin Özlem Karadağ tarafından çevrildiğini öğrendik Özlem'le tanıştık ve Disosya da dahil olmak üzere tüm metinlerimizi o çevirdi.

    Oyun; Alice Harikalar Diyarı'nda ve Oz Büyücüsü'nün hikayesini alıp ciddi bir kurguyla bizi masalsı, bambaşka bir dünyaya götürüyor ve izlerken de okurken de çok acayip bir hisse kapılıyorsun. Oyun disosyatif bozukluğu olan bir kızı merkeze alıyor aslında. Ve bu küçükken yaşadığı bir tecavüzden dolayı yaşadığı bir rahatsızlık ve derine indikçe katmanlarını görüyorsun; çocukluk anılarının sonrasında çıkan problemlerde ne kadar önemli bir yer kapladığını görüyoruz. Metin o çocuklukta yaşanan travmanın ne kadar ciddi olduğunu ortaya koyuyor.

    * Disosya Harikalar Dünyası'nda seyirciyi ne bekliyor peki?

    Oyunda, oyunun merkezinde Lisa diye bir kız var. 30 yaşında. 6 yaşında babası tarafından tecavüze uğramış. Bunu aile de biliyor ama üstünü örtmüş, unut(muş)  gibi yapmış ve Lisa'ya da unutturmuş. Bir gün Lisa bir seyahatten dönerken bir rahatsızlığı ortaya çıkıyor, bu da disosyatif bozukluk. Bunu aşabilmek için buna sebep olan şeyle yüz yüze gelmesi gerekiyor.

    Sevgilisi Lisa'ya yardımcı olmak istese de aslında sadece Lisa'nın iyileşmesini istiyor. Disosyatif bozukluk nedir diyecek olursak; travma sonucu 30'lu yaşlarda yaşanan bir denge kaybı. Kafanda bir dünya yaratıp o dünyada yaşamaya başlıyorsun. Lisa'yı da 'Disosya' denen o ülkeye aslında Freud gönderiyor; 'Sen geçmişinle yüzleşirsen hayatın yeniden dengesini bulacak' diyor o yüzden onu Disosya Harikalar Diyarı'nda ya gönderiyor. Orada bazı karakterlerle karşılaşıyor; Lisa'nın kendi kafasında yarattığı karakterler: 'Güvensizlik Görevlileri' gibi, 'Günah Keçileri gibi' 'Yemin Alma Törenleri' gibi.

    * Daha önce Limonata'nın yazarıydın. Başka oyunlar da yönetmiştin. Burada da yönetmen koltuğundasın. Sıfır Nokta İki'de böyle bir sınır yok diyebilir miyiz?

    Aslında önce yönetmenlik vardı. Ama galiba yönetirken metinle o kadar iç içe oluyorum ki kafamda çok fazla şey yaratıyorum onları da kaleme dökmem gerekiyor. Kendi diyalog yazımı de güçlendirmeye çalışıyorum.

    İlk yazdığım oyunla; Genç Yazarlar Festivali'ne kabul edilmiştim o dönem hocalardan feedback aldım vs, orada diyalog yazdık o diyalogda kitap yazan bir kadın vardı. Sonra buradan Limonata'nın hikayesi çıktı, oluştu.

    Burada sınır yok diyebiliriz, senin ne yapman istediğinle alakalı, ne yapmak istiyorsan ona açığız.

    * Sıfır Nokta İki'nin tiyatro anlayışından bahsedersek nereye konumlandırırız?

    Bence evrenseli de yakalıyor ama bir yandan da burada yaşayan, İstiklal'den geçen insan ne düşünüyor ne hissediyor onu da yakalamaya çalışıyor. Diyebiliriz.

    Limonata'nın da AUT'un da beğenilmesinin altında bence bu,  bizden olması yatıyor. Mesela Limonata'da eksiksiz tepki alan yer; 'Uçak geliyor diyip yemek yediren anne' çünkü bunu herkes yaşamış.

    * Seneye neler düşünüyorsunuz?

    Şu an için Ocak'tan Nisan'a kadar AUT, Disosya ve Limonata devam ediyor. Limonata ve AUT dönüşümlü olarak her Cuma-Cumartesi  İkinci Kat'ta, Disosya da her Pazartesi Sahne Hal'de oynuyor.

    Mayıs itibariyle Emre'nin yöneteceği bir oyun girecek. Haftanın 3 günü ve sadece bu Mayıs-Haziran-Temmuz ve Ağustos'ta oynamayı planlıyoruz. Artık sezon kapatmıyoruz.

    * Tiyatro festivali ile ilgili bir proje öneriniz var mı?

    Projenin ne olduğu tartışma halinde ama festivale proje önereceğiz. Festivale kabul edilmezse de seneye yeni sezonda sahneleyeceğimiz ilk oyun olacak.

    * Tiyatro ile ilgili söylenen ….'yı klişe buluyorum dediğin bir şey var mı?

    Sanırım 'perde açmakla' ilgili bir derdim var benim. Çünkü artık perdelerin ardından bakmak bana çok soğuk geliyor.

    * Diğer projelerden biraz bahsedelim:

    Philip Ridley'in bir oyununu yönetiyorum. İsmi Cam Yaprakları. Yan Etki grubun adı. Şerif Sezer, Faik Ergin, Melike Güner, Ulaş Astepe oynuyor. Ocak ayında Salı günleri İkinci Kat'ta oynanacak. Diğer bir projede Şenay Gürler'in içinde yer alacağı bir oyun yönetiyorum. O da Kraft Tiyatro tarafından oynanacak. Şubat ayında start alacak.

    DİSOSYA HARİKALAR DİYARINDA KÜNYESİ

    Yazan: Anthony Neilson
    Yöneten: Sami Berat Marçalı
    Çeviren: Özlem Karadağ

    Oyuncular: Pınar Çağlar Gençtürk, Cem Aksakal, Heves Duygu Tüzün, Özgür Özgencer, Fatih Gençkal, Güçlü Yalçıner, Murat Mahmutyazıcıoğlu, Haki Biçici, İpek Banu Kılar
    Reji asistanı: Tutku Erten
    Oyun asistanları: Zeynep Aytekin, Selen Lun, Zehra Şahin, Gülgün Ünlütürk
    Koreograf: Barış Gönenen
    Dekor tasarım: Zeynep Aytekin
    Işık tasarım: Ushan Çakır
    Kostüm Tasarım: Meltem Tolan

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow