hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Hizbullah'ın müebbet sanıklarına tahliye

    Hizbullahın müebbet sanıklarına tahliye
    expand

    Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 102. maddesinin yürürlüğe girmesinin ardından, tutukluluk süresi 10 yılı geçen terör örgütü mensubu 34 sanık daha tahliye oldu. Tahliye edilenler arasında Hizbullah davası sanıklarından Edip Gümüş ile Cemal Tutar ve Hizbullah terör örgütünün liderlerinden olduğu iddiasıyla yargılanan Hacı İnan da var. MLKP üyesi olduğu iddiasıyla 13 yıldır tutuklu bulunan Muhabbet Kurt da serbest kalan isimlerden.

    Tutukluluk süresini belirleyen Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 102. Maddesi'nin yürürlüğe girmesiyle cezaevinde kanun kapsamına giren tutukluların serbest bırakılması işlemlerine başlandı.

    İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Hizbullah terör örgütünün sözde askeri kanat sorumlusu Hacı İnan'ın da aralarında sanıkların tahliyelerine karar verdi.

    Mahkeme, tahliyesini kararlaştırdığı  Hacı İnan, örgütün sözde İstanbul sorumlusu İlyas Kutulman, İbrahim Evliyaoğlu, Mehmet Bayram Eren, Emin Ekinci, Sabahattin Alkan, Abdülsettar Yıldızbakan ve Burhan Ekineker hakkında adli kontrol hükümlerinin uygulanmasına karar verdi.

    Buna göre mahkeme heyeti, sanıkların bağlı oldukları polis ya da jandarma  birimlerine her hafta pazartesi günü giderek imza atmalarını karara bağladı.

    Mahkeme ayrıca, 8 sanık hakkında yurt dışına çıkış yasağı konulmasına hükmetti.

    Mahkeme heyeti, aynı dava kapsamında tutuklu yargılanan, Üsküdar'da 10  kişinin cesedinin çıkarıldığı evin kiracısı Cevat Işıklı'yı ise sonradan yakalandığı ve tutuklulukta geçirdiği süre 10 yılı doldurmadığı için tahliye etmedi.

    Davanın geçmişi

    Beykoz'da bir villaya 17 Ocak 2000'de düzenlenen operasyonda silahlı çatışma sonucu Hizbullah terör örgütünün elebaşı Hüseyin Velioğlu ölü olarak ele geçirilmişti. Üsküdar'da Hasippaşa Mahallesi 2. Çıkmaz Sokak 26 numaradaki gecekondunun çevresinde 19 Ocak 2000'de yapılan kazı çalışmaları sonucu ise 10 ceset çıkarılmıştı.

    Kartal'da Çavuşoğlu Mahallesi Samanyolu Caddesi Görkemli Sokaktaki villa tipi evin bahçesinden de 8 ceset çıkarılmıştı. Tüm bu kurbanların ''domuz bağı'' yöntemiyle bağlanıp, boğularak öldürüldükten sonra üzerlerine kireç atılıp gömüldükleri belirlenmişti.

    Daha sonra düzenlenen operasyonlarda, Hüseyin Velioğlu'nun ölü olarak ele geçirilmesi ve örgütün yöneticileri arasında yer alan Edip Gümüş ile Cemal Tutar'ın yakalanmasının ardından yeniden yapılanma çabası içinde oldukları iddia edilen Hacı İnan'ın da aralarında bulunduğu dava sanıkları ele geçirilmişti.

    Sanıklar hakkında yapılan soruşturma sonucunda İstanbul DGM'deki bazı mahkemelerde açılan 3 ayrı dava birleştirilmişti. Toplam 24 sanıklı davanın iddianamelerinde, Hizbullah terör örgütünün sözde askeri kanat sorumlusu Hacı İnan ile sözde İstanbul sorumlusu İlyas Kutulman'ın da aralarında yer aldığı 9 sanığın, ''Anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye kalkışmak'' suçundan idam cezasına çarptırılmaları isteniyor.

    Ancak Türk Ceza Kanununda yapılan değişiklik, idam cezası yerine müebbet ağır hapis cezası verilmesini öngörüyor.

    İddianamelerde, diğer sanıkların ise ''yasa dışı örgüt üyesi olmak'' ve ''yasa dışı örgüt üyelerine yardım ve yataklık etmek'' suçlarından 4.5 ile 22.5 yıl arasında çeşitli ağır hapis cezalarına çarptırılmaları talep ediliyor.

    Tahliye olan diğer Hizbullah mensupları


    Yeni düzenlemeden Diyarbakır Cezaevinde tutuklu bulunan terör örgütü Hizbullah'a üye olmak ve faaliyetlerde bulunmaktan yargılanan üst düzey yöneticiler Edip Gümüş, Mehmet Varol, Mustafa İpek, Sinan Yakut ve Şehmus Kınay serbest bırakılırken, askerlik sorunu olduğu belirlenen Cemal Tutar, Fuat Balca, Mahmut Demir, Kemal Gülşen ile Abdülkerim Kaya ise Askerlik Şubesine teslim edildi.

    Serbest bırakılan ve yurt dışına çıkma yasağı konulan 10 tutuklunun adli kontrol altında tutulacakları ve her gün en yakındaki polis veya jandarma karakoluna giderek imza verecekleri belirtildi.

    Kalabalık bir grup tarafından coşkuyla karşılanan tutuklululardan Edip Gümüş, cezaevi önünde toplanan kalabalığa hitaben yaptığı konuşmada, herkesi selamladığını belirterek, "Cenabı Allah sizin bu muhabbetinizi, bu sevginizi inşallah dünyada da, ahirette de karşılıksız bırakmayacak. Bu muhabbet bu güzellikle Mevlam kıyamette de cennette de bizleri yan yana getirecek inşallah. Allah'u Teala dünyada da bizleri de kardeşlerimizi de aziz edecek. Bizlerin kurtuluşu bizden sonra gelenlere hayırlı kapıların açılmasına sebep olacak. Mevlam hepinizden razı olsun. İnşallah yarından itibaren bütün kardeşlerimle kucaklaşma imkanı bulacağım" dedi.

    Gümüş ve arkadaşları, daha sonra konvoyla cezaevinden ayrıldı.

    Neden sorumlu tutulmuşlardı?

    CMK 102. maddesinin yürürlüğe girmesiyle aralarında terör örgütü Hizbullah'ın üst düzey sorumlularının da bulunduğu 10 sanık, yazar Konca Kuriş ve eski DEP milletvekili Mehmet Sincar'ın da yer aldığı 188 adam öldürme ve 84 yaralama olayından sorumlu tutulmuştu.

    Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesinde yaklaşık 9 yıl süren, 30 Aralık 2009'da karar verilen Hizbullah ana davasında, sanıklar Edip Gümüş, Cemal Tutar, Fuat Balcı, Abdulkerim Kaya, Mehmet Varol, Mustafa İpek, Mahmut Demir, Kemal Gülşen, Sinan Yakut, Şeyhmus Kinay, Yusuf Beğiç, Mehmet Veysi Özel, Rifat Demir, Mehmet Beşir Acar, Mehmet Tahir Ak ve Mehmet Garip Özer "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin mevcut anayasal düzenini silah zoruyla yıkarak yerine şeri esaslara dayalı İslam devleti kurmayı amaçlama" suçundan müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.

    Yargıtay 9. Ceza Dairesine giden dosyanın karara bağlanmaması nedeniyle, yeni düzenlemeden sonra CMK'nın 102. maddesinden yararlanan, Diyarbakır D Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan sanıklar Edip Gümüş, Mehmet Varol, Mustafa İpek, Sinan
    Yakut ve Şeyhmus Kınay serbest bırakılmış, askerlik sorunu olduğu belirlenen Cemal Tutar, Fuat Balcı, Mahmut Demir, Kemal Gülşen ile Abdulkerim Kaya ise askerlik şubesine teslim edilmişti.

    Serbest bırakılan ve yurt dışına çıkma yasağı konulan 10 tutuklunun adli kontrol altında tutulacağı ve her gün en yakındaki polis veya jandarma karakoluna giderek imza vereceği bildirildi.

    Sanıklar, aralarında yazar Konca Kuriş ve eski DEP milletvekili Mehmet Sincar'ın da yer aldığı 188 adam öldürme ve 84 yaralama olayından sorumlu tutulmuştu.

    Gerekçeli karardan

    Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesince hazırlanan bin 180 sayfalık gerekçeli kararda, terör örgütü PKK'nın silahlı eylemlerinin terör örgütü Hizbullah'ın silahlı eylemlere kalkışmasında etkili olduğu belirtilmişti.

    Gerekçeli kararda, "Güneydoğu'da PKK'nın silahlı propagandayı çok etkili bir yöntem olarak kullanması ve buna bağlı olarak oluşturduğu etki alanı, bölgede var olan radikal İslami hareketlerin silahlı eylemlere kalkışmasında etkisi de ayrıca tartışılmalıdır" denilmişti.

    Terör örgütü Hizbullah'ın yabancı ülkelerden İran'la bir dönem bağının olduğu kaydedilen kararda, "Sanıklardan Edip Gümüş, 3 defa İran'a giderek bir villada kaldığını, orada Hüseyin Velioğlu ile görüştüğünü belirtmişti. Ancak örgütün İran istihbaratının bizzat yönlendirmesi sonucu herhangi bir eylem yapıp yapmadığı tespit edilememiştir" ifadesine yer verilmişti.

    Kararda, yazar Konca Kuriş ve eski DEP milletvekili Mehmet Sincar'ın öldürülmesi eylemleri de yer almıştı. Batman'da 1993 yılının eylül ayında Sincar'ın öldürülmesi eyleminin talimatını sanık Musa Özer'in verdiği, eylem sorumlusunun Sinan Yakut, tetikçilerin de Rıfat Demir ile "Hüseyin" kod adlı kişi olduğu belirtilmişti.

    Batman'a geldiği haberi alınan milletvekili Sincar'ın çarşıda vurulduğu bildirilmişti.

    Yazar Konca Kuriş'in ise 1998 yılının temmuz ayında Mersin'de evinin önünde silah zoruyla kaçırıldığı, aynı ildeki bir hücre evinde bir süre tutulduktan sonra örgüte ait otomobille Konya'ya götürüldüğü kaydedilmişti.

    Kuriş'in cesedi, Konya'nın Meram ilçesindeki bir evde 3 cesetle birlikte bulunmuştu.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow