hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Dink davasında TÜBİTAK raporuna itiraz

    Dink davasında TÜBİTAK raporuna itiraz
    expand

    Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin davanın 17. duruşması yapıldı. Hem sanık avukatları hem de müdahil avukatlar, TÜBİTAK’ın mahkemeye gönderdiği Akbank kamerasına ait görüntülerle ilgili rapora itiraz etti. Mahkeme rapordaki çelişkilerin giderilmesi talebini kabul etti.

    İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklardan Erhan Tuncel ve Yasin Hayal ile tutuksuz sanık Salih Hacı Salihoğlu ile Ersin Yolcu katıldı.

    Duruşmada, Dink ailesinin üyeleri ile avukatları da hazır bulundu.

    Duruşmayı CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal, BDP İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, gazeteciler Ali Bayramoğlu ve Oral Çalışlar ile Paris ve Brüksel barolarından avukatlar da izliyor.

    Görüntülü ve sesli olarak yapılan duruşmada gelen evrakın okunmasının ardından, tanıklar Erhan Şivil ve Mehmet Ali Temelocak dinlenildi.

    Tutuklu yargılanan Ogün Samast'ın dosyası, 6008 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun gereğince ayrılarak, görevsizlik kararıyla Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmişti.

    Dosyaya gelen evraklar okundu

    Duruşmada mahkeme başkanı dosyaya gelen evrakları okudu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Hrant Dink cinayetine ilişkin yürüttüğü soruşturmanın halen devam ettiği, ancak henüz ek dava açılmasını gerektiren bulgu olmadığı cevabının geldiği belirtildi.

    İki tanık dinlendi

    Duruşmada, dosyası çocuk mahkemesine gönderilen Ogün Samast’ın cinayetten sonra Trabzon’a gittiği otobüste yanında oturan Mehmet Ali Temelocak ve arkasında oturan Erhan Şivil tanık olarak dinlendi.

    Tanık Mehmet Ali Temelocak, Ogün Samast’la sadece “nereden geldiği, nereye gittiği" şeklinde sohbet ettiğini söyleyerek “Bu olaydan sonra yurtdışına gidiş gelişte ‘yanıma Türk yolcu vermeyin’ diyorum." dedi.

    Mahkeme başkanı Rüstem Eryılmaz, daha önceki duruşmada alınan karar gereğince savcı Hikmet Usta’ya esas hakkındaki görüşünü açıklayıp açıklamayacağını sordu. Savcı Hikmet Usta ise duruşmaya ilk defa bu celse katıldığını belirterek, dosyanın halen delil toplanması aşamasında olduğuna dikkat çekti.

    Mahkemeye 2 ay önce atandığını kaydeden Usta, esas hakkındaki görüşünü açıklamak için de süre istedi.

    TÜBİTAK raporuna tepki

    Müdahil avukatlarından Fethiye Çetin, TÜBİTAK’ın mahkemeye gönderdiği raporda Akbank’a ait 3 adet hard diski incelediğini hatırlatarak, tek sayfalık raporun akla ve mantığa aykırı olduğunu belirtti.

    TÜBİTAK’ın raporunda silinmemiş görüntü dosyası olmadığının yer almasının çelişkili olduğunu anlatan Çetin, Akbank’ın cinayet günü sabah ile öğlen arasını gösteren kayıtların üzerine yeni kayıtlar yaptığını ve bankanın kendisinin kayıtlarını sildiğini söyledi.

    “Bu hard disklerde görüntü vardı ancak yeni görüntülere yer açmak için banka bunları silmişti" diyen Çetin, raporda “silinmiş dosya yoktur" denmesinin çelişkili olduğunu ifade etti.

    Söz konusu hard disklerin Akbank’a ait olup olmadığını tespitini isteyen Çetin, TÜBİTAK’ın çelişkileri ortadan kaldırmasını, raporda “silinmiş" olarak gösterilen ve “h.dink" ismindeki dosyanın ne anlama geldiğinin araştırılmasını istedi.

    Emniyet Müdür Yardımcısı ifade verdi

    Çetin, Ankara Ağır Ceza Mahkemesi’nde cinayet döneminde Trabzon’da emniyet müdür yardımcısı olan Necati Ekici’nin talimatla verdiği ifadeyi anlattı.

    Ekici’nin Ogün Samast’ın görüntülerinin televizyonlarda yayınlanmasından sonra babasının, “O benim oğlum" diye emniyete başvurduğunu söylediğini anlatan Çetin, “Ekici, ifadesinde bunun üzerine baba Ahmet Samast ile eve gittiklerini, evin jandarma bölgesinde olması nedeniyle jandarmayla beraber gittiklerini ve Ogün Samast’ı bulamadıklarını anlatıyor. Babasına nerede olabileceğini soran Ekici’ye Ahmet Samast internet kafede olabileceğini söylüyor. Oraya gittiklerinde de bulamıyorlar. Bunun üzerine Ekici, başka nerede bulabileceklerini soruyor. Baba Samast bunun üzerine, ‘Oğlumun yerini Jandarma komutanı bilir. Onunla sık sık görüşüyorlardı’ dediğini söyledi." diye konuştu.

    Avukat Çetin, bu jandarma komutanının kim olduğunun ortaya çıkarılması için Ogün Samast’ın babası Ahmet Samast’ın tanık olarak dinlenmesini istedi.

    Sanık Erhan Tuncel’in avukatı Erdoğan Soruklu ise “Bu çaplı olay müvekkilimin tek başına yapacağı bir olay değildir. Maddi imkanı olmayan müvekkilim, emniyet ve jandarma görevlilerinin etkisi bulunduğu görülen şehirlerarası bir organizasyonu gerçekleştirmesi söz konusu olamaz" diye konuştu.

    TÜBİTAK raporunun kafa karıştırdığını söyleyen Soruklu, derin yapıların TÜBİTAK raporuna kadar uzanıp delil kararttıklarını düşündüklerini kaydetti. Soruklu, raporla ilgili açıklayıcı bilgiler istenmesini talep etti.

    Tuncel: "Yasin, dink'i katledenleri temsil ediyor"

    Bu konuşmaların ardından duruşma yarım saatlik aradan sonra tekrar başladı.

    Duruşmada söz alan sanık Erhan Tuncel, "Bu davada 3 sanık kaldı. Bunu kim istedi ona bakmak lazım. Burada Yasin Hayal, Dink’i katledenleri temsil ediyor. Beni ortaya koydular, kendileri çekildi. Ben eylemin gerçekleştirileceğini, Yasin’in kararlı olduğunu bildirdim. 2 defa suikast girişimi atlattım. Çeşitli tehditler aldım. Burada 3 kişi kaldık. Kemal Türkler davasına dönmez inşallah" dedi.

    Duruşmayı izleyen polisler tartışma konusu oldu

    Öte yandan duruşmada başkan ile sanık avukatları arasında tartışma yaşandı.

    Dink ailesinin avukatları söz alarak, "Duruşma salonunda emniyetten, istihbarattan polisler var. Duruşmayı izliyorlar. Biz bunların kim olduğunu biliyoruz. Lütfen kim olduklarını tespit ediniz?" diye konuştu.

    Mahkeme başkanının, "Duruşma herkese açık. Böyle sanıkları etkileme diye bir durum da yok. Siz kim olduklarını biliyorsanız söyleyin" diye konuşması üzerine, Dink ailesi avukatları mahkeme kürsüsünün yanında ayakta duran sivil iki kişi gösterdi.

    Mahkeme Başkanı ise, "Biri benim koruma polisim. Diğeri de başka bir başkanın koruması. İkisi de buradaki koruma polisleri" diye yanıt verdi.

    Bu konuşmaların ardından iki polis memuru duruşma salonundan ayrıldı.

    TÜBİTAK raporu itirazına kabul

    Duruşmada taleplere ilişkin görüşü sorulan Savcı Hikmet Usta, toplanan deliller, suçun niteliği, ağırlığı ve terör kapsamında olması, suçların dünyada ve ülkemizde infial uyandırması ve sanıkların üzerine atılı suçun TCK’nın 309. maddesi kapsamında değişebileceğini belirterek sanıklar Erhan Tuncel ve Yasin Hayal’in tutukluluk hallerinin devamını istedi.

    Duruşmaya verilen yaklaşık 1 saatlik aradan sonra kararlarını açıklayan Mahkeme Heyeti, sanıklar Erhan Tuncel ve Yasin Hayal’in üzerlerine atılı suçun yasal yaptırımı olan sevk maddelerinin alt ve üst sınırlarının suç ve tutuklama tarihlerine nazaran kaçma şüphelerinin devam ettiğini belirtti.

    Kuvvetli suç şüphesini gösteren olgu kriterinin devam ettiğini, koruma tedbirlerinin uygulanmasını yeterli olmayacağını ifade ederek sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.

    Mahkeme, Ogün Samast’ın babası Ahmet Samast’ın tanık olarak dinlenilmesi talebini yargılamaya bir yenilik katmayacağı gerekçesiyle reddetti.

    Müdahil avukatlarından Fethiye Çetin’in bir bankaya ait güvenlik kamera görüntülerine ilişkin TÜBİTAK’ın hazırladığı rapordaki çelişkilerin giderilmesi talebini kabul eden mahkeme, söz konusu raporun ekinde yer alan “h.dink" ifadesinin açıklanması için hard disklerin yeniden TÜBİTAK’a gönderilmesine karar verdi.

    Mahkeme, cinayetle Ergenekon terör örgütü arasında güçlü bağlantılar bulunduğu gerekçesiyle kovuşturmanın genişletilmesini isteyen Erhan Tuncel’in avukatı Erdoğan Soruklu’nun talebini de reddetti.

    Savcının kovuşturmanın genişletilmesi talebi bulunmaması halinde esas hakkındaki görüşünü hazırlaması için dosyanın savcılığa gönderilmesine karar veren mahkeme duruşmayı 30 Mayıs’a erteledi.

    Dink'in arkadaşlarından yürüyüş

    Duruşma öncesinde Dolmabahçe'de toplanan Hrant Dink'in arkadaşları da yürüyüş yaptı.

    Tutuklanan gazeteciler Ahmet Şık ile Nedim Şener'in fotoğraflarını taşıyan grup sloganlar atarak yürüdü.  

    Beşiktaş Meydanı'na giden grup burada aralarında Ufuk Uras, Oral Çalışlar ve Gülten Kaya'nın da bulunduğu ikinci bir grupla birleşti.

    Basın açıklaması yapan grup üyeleri daha sonra İstanbul Adliyesi'ne yürüdü.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow