hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Arınç: "Oh olsun diyecek halimiz yok"

    Arınç: Oh olsun diyecek halimiz yok
    expand

    Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Ülkeyi yöneten siyasetçiler olarak kitapların toplatılmasına, gazetecilerin gözaltına alınmasına, tutuklanmasına sevinmeyiz. 'Oh olsun' diyemez, rıza göstermeyiz. Bundan gerçekten üzülür ve endişe duyarız" dedi.

    Başbakan Yardımcısı Arınç, Odatv baskını ve tutuklanan gazeteci Ahmet Şık'ın basılmamış kitabına ilişkin açıklamalarda bulundu.

    Yargı kararları doğrultusunda yaşananların faturasının hükümete kesilmek istendiğini ifade eden Bülent Arınç, "Biz ülkeyi yöneten siyasetçiler olarak kitapların toplatılmasına, gazetecilerin gözaltına alınmasına, tutuklanmasına sevinmeyiz, rıza göstermeyiz. Bundan gerçekten üzülür ve endişe duyarız" dedi.

    İsim vermeden CHP lideri Kılıçdaroğlu'nu da eleştiren Arınç, kopartılan fırtınanın seçim öncesine denk gelmesinin, hükümete yönelik karalama kampanyalarının organize şekilde sürmesini de manidar olarak yorumladı.

    "Bütün bunların faturası hükümete kesilmeye çalışılmaktadır" diyen Arınç, "Biz bu ülkeyi yöneten siyasetçiler olarak elbette kitapların toplatılmasına, basın mensuplarının gözaltına alınmasına, tutuklanmasına sevinmeyiz, rıza göstermeyiz. Bundan gerçekten üzülürüz ve endişe duyarız. Ama ortada tamamen bir yargısal tasarruf vardır. Savcıların, hakimlerin kararına bağlı hatta itirazları toptan oybirliğiyle reddeden bir mahkeme kararı bulunmaktadır. Bize düşen hükümet olarak, ne başında ne sonunda hiçbir dahilimiz olmayan bu konuda yasama organı olarak da, yürütme organı olarak da söz söyleme imkanımızın olmadığını düşünüyoruz" dedi.

    Arınç, "Olaya üzülmek başka şeydir, yargının kararına karşı çıkmak veya onu alkışlamak başka şeydir. Biz ne alkışlıyoruz, ne de bundan dolayı oh olsun diyecek durumda değiliz. Hakimlerin ve savcıların Anayasa'nın 9. maddesinde 'bağımsız yargı milletten aldığı egemenlik hakkını kullanır' diye yazdıktan sonra onlara talimat verecek bir durumda değiliz. Diliyoruz ki yargı; kısa bir süre içerisinde incelemesini tamamlasın ve bu konuyu dava haline getirsin ve süratli bir yargılama ile de sonucunu hep birlikte görelim. Kopartılan bu gürültülerin arkasında başka bir sebebin olduğu çok açıktır. Özellikle bu dönemlerde buna benzer dönemlerde benzer olayların yaşandığını biliyoruz. Türkiye 2 ay sonra genel seçimlere gidiyor. Bu fırtınaların seçim öncesinde kopartılması hükümete yönelik karalama kampanyalarının organize bir şekilde sürdürülmesi, batılı ülkelerde hükümeti şikayet edenlerin gruplar oluşturması oldukça manidardır. Ancak hiç kimse merak etmesin; bu psikolojik harekat 13 Haziran günü bıçakla kesilmiş gibi sona erecektir" dedi.

    Zekeriya Öz'e terfi tartışması

    Arınç, HSYK'nın son yaptığı değişikliklere ilişkin de, "Atamalardan birkaç savcının ismi tartışılıyor. Ergenekon ismi verilen bir terör örgütü ile ilgili soruşturma yapan, iddianame yazan ve bu davaları takip eden savcılardır. Bunlardan birkaç tanesi farklı görevlere terfi ederek atanmışlardır. Bu çıplak gözle baktığımız zaman HSYK'ya ait bir yetkinin kullanılmasıdır. Alınan bu karara bu kurulun yetkisi içinde kaldığından dolayı hiçbirimizin söyleyecek sözü yoktur. HSYK'nın tasarrufunu, anlayışla ve saygıyla karşılamak bence en doğru olanıdır. Ancak bu savcılardan bir veya birkaç tanesinin görevlerinden bir şekilde ayrılmış olmalarının belli bir çevrede sevinç meydana getirdiğini görmekteyiz. Yani filan gitti bu dava bitti şeklinde başlıklar atabilecek konuma geldiler. Doğrusu ayıplanacak, üzülecek bir davranıştır" dedi.

    BDP'nin "sivil itaatsizlik" eylemi

    Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, son bir kaç gün içinde BDP'li milletvekillerinin aldıkları bir kararı uyguladıklarını ve bunun adının "sivil itaatsizlik" olarak adlandırıldığını belirterek, "Demokratik yöntemlerden birisi olarak bunu görebiliriz ve şuna da şükredebiliriz; bu milletvekillerinden birisi giydiği Kandil kıyafetiyle eline bir taş alıyor, o taşla beraber koşuyor, araçlara veya önündekilere savurmaya çalışıyor. Bir başkası üstelik bayan milletvekili kendisini ikaz etmeye çalışan bir emniyet mensubuna hiç sıkılmadan ve utanmadan tokat vurabiliyor. Şimdi bunlardan vazgeçip de itaatsizliğe dönüştüyseler buna şükretmek lazım" dedi.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow