hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Dursun Çiçek'ten internet andıcı itirafı

    Dursun Çiçekten internet andıcı itirafı
    expand

    "İrtica ile Mücadele Eylem Planı" davasının tutuklu sanığı Albay Dursun Çiçek, "İnternet andıcı gerçek bir belgedir" dedi.

    "İrticayla Mücadele Eylem Planı" diye adlandırılan belgeye ilişkin 7 sanıklı davanın 22. duruşmasının görülmesine devam edildi.

    İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda yapılan duruşmada, tutuklu sanıklar Albay Dursun Çiçek, Mehmet Deniz Yıldırım ve avukat Serdar Öztürk hazır bulundu.

    Tutuksuz sanıklar Ufuk Akkaya, İlhami Ümit Handan ve Özel Yılmaz ile kırmızı bültenle aranan Bedrettin Dalan ise duruşmaya katılmadı.

    Çiçek, "İnternet andıcı gerçek bir belgedir. Bu sahte plan da (irtica ile mücadele eylem planı) gerçek olsa söylerim. Sürekli 'Böyle plan olmaz' diyorum. Belge değil, evrak değil, sadece bir kağıt parçası ama tutuklanmamıza yetiyor" dedi.

    Işık Koşaner'in veda konuşmasını duruşma salonunda okuyan Çiçek, askerlerin sahte belge ve dijital verilerle hukuksuzca tutuklandığını söyledi.

    Çiçek, "Ülkemizde huzur ve güveni sağlamak için canı ve kanı pahasına özveri ile görev yapmış olan TSK mensupları, ettikleri yeminin orduya ve millete sadakatin, demokrasi ve hukukun bir gereği olarak kendilerine reva görülen bütün haksızlıklara hak ve adalet beklentisiyle sabır göstermektedir. Hukuk ve yasaların uygulanmadığı bu davalarda Türk halkının gözünün içine baka baka söylenen "Hukuki süreçler işliyor" ifadesine artık kimse inanmıyor. "Önce vatan ve görev anlayışı" ile yıllardır ihmal ettikleri aileleri ile cezaevi şartlarında görüşmek zorunda kalan ve uzun süreli tutuklamalar ile mağdur edilen TSK mensupları komutanlarının sine-i millete dönerek gösterdikleri fedakarlıklardan güç almışlardır" diye konuştu.

    "Komutanlarımıza teşekkür ediyorum"

    Dursun Çiçek sözlerine şöyle devam etti: "Bir ferdi olarak onur ve şeref duyduğum yüce Türk milletinin ve onun çelikleşmiş ifadesi olan TSK'nın komuta kademesinde yıllardır görev yapan komutanlarımızın ettikleri yemine sadık kaldıkları bir kez daha göstermişlerdir. Demokratik hukuk devleti olan ülkemizde komutanlık yaptıklarının bilinci ile istifa ederek tarihe not düşen komutanlarımızın; devlet adamı kimlikleri ile insan odaklı yönetim anlayışı benimseyen liderlik vasıflarını göstermişlerdir. Başta terör ile mücadele olmak üzere yıllardır emir komuta zinciri içinde omuz omuza görev yaptığımız komutanlarımızın istifa gerekçelerinde açıkladıkları güven ve desteklerine teşekkür ediyor yeni yaşamlarında ailece sağlık ve esenlik diliyorum" şeklinde konuştu.

    Eşinin tayinini eleştirdi

    Bankacı olan eşinin Ankara'dan İstanbul'a tayinini istediğini belirten Çiçek, "Eşimin Ardahan- Hanak'a tayini çıktı. Bu durum ülkeyi yönetenlerde kin ve nefretin hakim olduğunun göstergesidir. Hiç bu kadar ilkellik olmaz. Birini cezaevine gönder birini de Ardahan'a. Bu Muz Cumhuriyeti'nin anlayışıdır. Bu insanlık değildir. Hak ve hukuk arıyorum. İftiralarla karşı karşıyayım.Sahte belge ve evraklar nedeniyle 16 aydır" tutukluyum" dedi.



    İrem Çiçek: Mahkemenin adil bir yargılama yapmadığının göstergesi

    İrtica ile Mücadele Eylem Planı" davasının tutuklu sanıklarından Albay Dursun Çiçek'in kızı ve avukatı İrem Çiçek, "Kamuoyunu Yönlendirme Amaçlı İnternet Siteleri" davası ile bitme aşamasına gelen bu davanın birleştirilmesinin, mahkemenin adil bir yargılama yapmadığının göstergesi olacağını savundu.

    İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda görülen duruşmada söz alan avukat Çiçek, mahkemeye iki gizli tanığın beyanlarından fazlasını delilleriyle ispatladığını, ancak mahkemenin müvekkilinin lehine olan tüm delilleri hiçe sayarak verilen tutuklama cezalarına devam ettiğini savundu.

    Çiçek, "Kamuoyunu Yönlendirme Amaçlı İnternet Siteleri" davasının "İrtica ile Mücadele Eylem Planı" davasıyla birleştirilmesi talebinine değinerek, şunları söyledi:

    "Birleştirmedeki amaç, 'İrtica ile Mücadele Eylem Planı' iddialarını destekler herhangi bir delil, verilmiş bir emir, uygulamaya konulmuş plan ve gerçek bir yazı olmamasının delilleriyle ispatı sonucu kamuoyunun beklentilerini karşılamayan bu yargılamaya yeni bir sayfa açma girişimidir. Soruşturmayı yürüten savcı, adeta mahkeme yerine geçip, dosyanın birleştirileceğinden emin bir şekilde Dursun Çiçek'i şüpheli yapmayarak mahkemenize dosyayı göndermiştir. Ancak olması gereken, birleştirmeye mahkemenin karar vermesidir. 'İnternet Andıcı' soruşturması ile 'İrtica ile Mücadele' yazısı birbirinden tamamen farklıdır. İki yıl önce 'İnternet Andıcı' ile ilgili bilgiler zaten mevcutken iki yıldır açılmayan davanın ve bitirilmeyen soruşturmanın bugün açılması ve bitme aşamasına
    gelen bir dava ile birleştirilmesi, mahkemenizin adil bir yargılama yapmadığının göstergesi olacaktır."


    Duruşma 12 Eylül'e ertelendi

    "İrtica ile Mücadele Eylem Planı" davasının bir sonraki duruşması 12 Eylül'de yapılacak. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, sanık ve avukatların taleplerini
    duruşmaya verilen arada değerlendirdi.

    Mahkemeye heyeti, sanık Albay Dursun Çiçek'in, iddia makamının, kendisi ile dosyada ismi geçen Astsubay Şenol Bozkurt hakkındaki irtibatı açıklaması ve
    dosyadan evrak çıkartılması taleplerini, usuli ve yasal dayanağı olmadığı gerekçesiyle reddetti.

    Sanık Çiçek'in, gizli tanıkların telefon kayıtları ve banka hesaplarının incelenmesi talebinin de reddini kararlaştıran mahkeme heyeti, bu kişilerin tespit edilen HTS dökümleri ve banka hesaplarının sadece mahkemenin incelemesine esas olmak üzere getirtilmesine hükmetti.

    Mahkeme heyeti, gizli tanık "Ethem"in bir sonraki duruşmada hazır edilmesi için Erzincan Tanık Koruma Büro Amirliğine yazı yazılmasını kararlaştırdı. Atılı suçların işlendiği konusunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığının devam ettiğini ve delilleri karartma ihtimalinin bulunduğunu belirten mahkeme heyeti, Dursun Çiçek, Serdar Öztürk ve Mehmet Deniz Yıldırım'ın tutukluluk halinin devamına karar verdi.

    Tutuklu 3 sanıkla birlikte toplam 7 kişinin yargılandığı davanın bir sonraki duruşması 12 Eylül'de yapılacak.


    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow