hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Amirallere Suikast davası Poyrazköy'le birleştirildi

    Amirallere Suikast davası Poyrazköyle birleştirildi
    expand

    Koramiral Deniz Cora'nın 15 yıl hapis istemiyle yargılandığı "İkinci Amirallere Suikast" davası Poyrazköy davası ile birleştirildi.

    Gölcük Donanma Komutanlığında yapılan aramada ele geçirilen belgelerden birinde "Amirallere suikast girişimi" iddiasına ilişkin adları geçtiği öne sürülen Koramiral Deniz Cora ve Kurmay Albay Ümit Metin'in 15'er yıl hapis cezası istemiyle yargılandıkları dava dosyası, "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat"a ilişkin davayla birleştirildi.

    İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinde bugün görülmesine başlanan davanın duruşmasında savunmasını sürdüren tutuklu sanık Koramiral Deniz Cora, dava konusu dijital verilerin sahte olduğunu ve sözde yazılarda geçen kişilerin hiçbirisini tanımadığını belirterek, "Şu ana kadar hiç eğitim kurumunda görev almadım.

    Amirallere suikast iddiasına ilişkin 2 dijital veri nedeniyle suçlanıyorum. Hayatımda bilgisayarda mesaj, bilgi notu, toplantı tutanağı gibi hiçbir belge yazmadım. Benimle çalışan personel bunu çok iyi bilir" dedi. Dijital ortamda bulunan söz konusu mesajın sahte olduğunu ve savcılık makamının en temel incelemeleri yapmadan bu belgeleri  iddianameye koymasının nedenini merak ettiğini aktaran Cora, "Suga Harekat Planı"nı ilk defa medyadan duyduğunu, bu planla ilgili bir toplantıya katılmadığını, bir çalışma yapmadığını ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığında kullanılan böyle bir format olmadığını savundu.

    Cora, şöyle devam etti:

    "Yazıda, 'Medyaya servis edilen' diye bir ifade de yer alıyor. Türk Silahlı Kuvvetlerinde 'Servis ediliyor' diye bir ifade yer almaz. Amirallerin terfisine ilişkin listede adımın geçtiği iddia ediliyor. Bu listeyi ilk defa bir gazetecinin yazdığı kitapta gördüm. 14 yılı kapsayan bir terfi listesi yapmak mümkün değildir. Bu listeyi yapanların da terfi sistemi hakkında en ufak bir bilgisi yoktur. Dikkate bile alınmayacak, üzerinde konuşulmayacak bir listedir. Bana ait olduğu iddia edilen telefon, Karadeniz Komutanlığının resmi telefonudur. Ben o tarihte Aksaz'da görevliydim. Ne bir terör örgütünün, ne de illegal bir örgütün içinde yer aldım. Böyle ağır bir ithamda bulunan savcılık, bunu belgeleri ispat etmelidir. Bu iddianame yalanlarla, dolanlarla hazırlanmıştır."

    Tutuklu sanık Ümit Metin

    Duruşmada savunması sorulan tutuklu sanık Albay Ümit Metin de hiçbir yasaklı faaliyette bulunmadığını ve hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini söyledi.

    Metin, iddianamede yer alan hakkındaki 2 dijital verinin sahte olduğunu öne sürerek, "Söz konusu dijital verileri ilk kez iddianamede gördüm. Altında imzam yoktur" dedi.

    Türk Silahlı Kuvvetlerinde 31 yıldır görev yaptığını ve bu süreç içerisinde yasal olmayan hiçbir şeye başvurmadığını ifade eden Metin, şunları söyledi:

    "Komutanlarıma suikast yapacağım iddiası ilgili suçlama iftiradır. Zaten delillerde ne böyle bir eylem vardır. Kaldı ki suikast yapacağım komutandan daha önce çalışmalarımdan dolayı takdir belgesi aldım. Bunun da mahkemeye sunacağım. Gerçek, sahte olmayan belgelere dayanılarak yargılanmak istiyorum ve tahliyemi talep ediyorum."

    Birleştirme kararı

    Mahkeme heyeti, dava dosyasının, aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu gerekçesiyle yine aynı mahkemede görülen "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat"a ilişkin dava dosyasıyla birleştirilmesine karar verdi.

    Tutuklu sanıklar Deniz Cora ve Ümit Metin'in, kuvvetli suç şüphesini gösteren olguların varlığı ve bunların devam etmesi nedeniyle tutukluluk hallerinin devamına hükmeden heyet, bu dava dosyasının birleştiği "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat" davası duruşmalarının 23 ve 25 Ocak 2012 tarihlerinde yapılacağını hatırlattı.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow