hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    CHP, Van raporunu açıkladı

    CHP, Van raporunu açıkladı
    expand

    CHP'nin Van raporu açıklandı. Raporda üç çarpıcı tespit yer aldı. Valinin seçilmiş Belediye Başkanı ile iletişim kurmadığı tespiti yapıldı. Taciz, hırsızlık gibi güvenlik sorunlarına dikkat çekildi. Bir de eğitim konusunda uyarı vardı. Boşluğu cemaatler dolduruyor devlet ağırlığını hissettirsin denildi.

    CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Van depreminin ardından bölgeye giderek incelemelerde bulunan CHP'li milletvekilleriyle TBMM'de basın toplantısı düzenledi.

    Van depremiyle ilgili 5 Aralıkta bir çalışma programı başlattıklarını anımsatan Hamzaçebi, 5 Ocak 2012 tarihine kadar CHP'li milletvekillerinin gruplar halinde Van'a gideceğini söyledi. Hamzaçebi, bu program çerçevesinde ilk iki grubun Van izlenimlerini bir rapor haline getirdiğini belirtti.

    Van'da meydana gelen ikinci depremin, "devlete güvenin yok olmasıyla" sonuçlanan bir deprem olduğunu savunun Hamzaçebi, Hükümetin, çok kötü bir sınav verdiğini ileri sürdü. Hamzaçebi, "O tarihten bu yana Hükümetten Van'da bütün önlemleri alması beklenirdi. Arkadaşlarımızın ziyaretlerindeki tespitleri, Van'da işlerin iyi gitmediğini göstermektedir. Van'da büyük göç yaşanmıştır, göçle birlikte Van ekonomisi çökmüştür, göç rakamları açıklanmamıştır" diye konuştu.

    Hamzaçebi, Van'ın bir çadır kente dönüştüğünü, ağır kış koşullarında Van'daki vatandaşların ihtiyacının yazlık çadır değil, konteynırlar olduğunu ifade etti.

    CHP'li Hamzaçebi, 21 bin konteynır sözüne rağmen CHP'li milletvekillerinin Van'ı ziyaret ettiği tarih itibariyle şehre ulaşan ve kurulan konteynır sayısının 5 bin 500 olduğunu söyledi. Hamzaçebi, "Yeni bir Van kurulacak olması, TOKİ'nin yapacağı yeni konutlara yazın taşınacağı hayali, vatandaşımızı bu soğuk kış koşullarında ısıtmaya yetmemektedir. Hükümet, gerçeklere dönmeli, süratle Türkiye'nin bütün üretim olanaklarını seferber ederek, Van'ın konteynır ihitayacını karşılamalıdır" dedi.

    Van'daki sorunları, "barınma, ısınma, sağlık, gıda, eğitim" olarak sıralayan Hamzaçebi, sözlerini, "Türkiye'nin iç sorunlarına, uluslararası ilişkilerine yoğunlaştığımız bir dönemde sanki Van'ı unuttuk gibi. CHP, Van'ı unutmadı, unutmayacağız, Hükümet ve bütün Türkiye de unutmamalıdır" diye sürdürdü.

    İki kanun teklifi

    Hamzaçebi, Van'daki vergi mükelleflerinin vergi borçlarını ertelemesinin doğru bir karar olduğunu kaydetti.

    Diğer illerdeki mükelleflerin, Van'daki mükelleflerden doğan alacakları nedeniyle alacak davası açması gibi sorunların gündemde olduğunu kaydeden Hamzaçebi, bu sorunun çözülmesi gerektiğini söyledi.

    Vatandaşın Kızılaya yapacağı yardımlara yönelik teşviki artırmak için de vergi kanunlarında düzenlemeye ihtiyaç bulunduğunu belirten Hamzaçebi, CHP'nin bu iki konuyla ilgili kanun teklifi verdiğini bildirdi.

    "Deprem oluyor sanısıyla korkunç geceler geçirmiş..."

    Basın toplantısında, deprem bölgesine giden milletvekilleri de izlenimlerini paylaştı.

    CHP Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, 17 Ağustos depremini Sakarya'da yaşadığını anlatarak, "Yıllarca sıkıntı yaşamış, geceleyin rüya görünce birden koşup, kapının eşiğine gelmiş, deprem oluyor sanısıyla korkunç geceler geçirmiş, yıllarca panik atak tedavisi görmüş bir vekilim" dedi.

    Bir gecede bir insanın, kentin hayatının nasıl değiştiğini bildiğini dile getiren Özkoç, insanı, depremin, binaların değil, ihmalin, tedbirsizliğin öldürdüğünü söyledi.

    CHP İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi, "Orası S.O.S veriyor" diyerek, yardımlarda koordinasyon eksikliği, yerel yönetimler ile valilik arasında diyalog kopukluğu bulunduğunu savundu.

    CHP İstanbul Milletvekili Haluk Eyidoğan, depreme hazırlıksız olan Van'da, deprem sonrası manzaranın da dramlarla dolu olduğunu ifade etti.

    Hükümetin gerçek göç rakamını açıklaması gerektiğini kaydeden Eyidoğan, Van'ı üçüncü büyük deprem beklediğini, bunun da sosyo-ekonomik deprem olduğunu vurguladı.

    CHP Edirne Milletvekili Recep Gürkan da Van 100. Yıl Üniversitesi'nde okuyan öğrencilerden isteyenlerin, bu eğitim öğretim yılında başka üniversitelerde eğitim alabilmesine imkan veren kanun teklifinin desteklenmesini istedi.

    CHP Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ise 1999 depreminden bu yana bir arpa boyu yol ilerleyemediklerini, ne kadar çaresiz ve kimsesiz olduklarını gördüklerini belirtti.

    "Doğrularla ilgisi yok"

    Hamzaçebi, konuşmaların ardından AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli'nin, "CHP, İş Bankası'ndaki hisselerini ya Hazine'ye ya da kayyuma devretmeli" yönündeki açıklamalarına ilişkin soruyu da yanıtladı.

    Gedikli'nin, Kılıçdaroğlu'nun bütçe görüşmelerinde "CHP'nin İş Bankası ile herhangi bir hissedarlık ilişkisinin olmadığını" söylediğini belirten Hamzaçebi, tutanaklara baktığında böyle bir cümlenin olmadığını kaydetti. Hamzaçebi, sözlerini şöyle sürdürdü:

    "Arada bir böyle demeçleri veriyor. İçeriğinin doğrular, gerçeklerle ilgisi yok. CHP'nin, İş Bankası ile ilişkisi Atatürk'ten vasiyet yoluyla CHP'ye kalan hisselerin, İş Bankası yönetiminde temsiliyle sınırlıdır. Başka ilişkisi yoktur. Bu temsilden dolayı CHP'ye herhangi bir ödeme, temettü ödemesi yoktur. Bu ödemeler, Atatürk'ün vasiyeti gereği Türk Dil ve Türk Tarih kurumlarına aktarılmaktadır. Sayın Gedikli, birşeyler söyleyecekse açık, net söylesin. Lafı ağzında yuvarlıyor gibi geliyor. Elinde birşeyler varsa, yargı, mahkemeler, savcılar var, götürür oraya ibraz eder. Sanıyorum oradaki kaygı Deniz Feneri-AKP bağlantısı nedeniyle ortaya çıkabilecek bir takım gelişmelerin üzerini örtebilecek, onun önüne geçebilecek bir takım iddiaları AKP'nin seslendirmesidir, kaygı bu. Deniz Feneri-AKP bağlantısı iddiaları çok ciddidir, bu şüpheler giderilmiş değildir. Hükümetin, Deniz Fenerine kol kanat geren bir tutumu vardır. Sanıyorum Sayın Gedikli, bunu biraz ikinci plana atabilmek amacıyla zaman zaman bazı AKP sözcülerinin sarıldığı bir iddiayı yeniden gündeme getirmektedir."

    Hamzaçebi, bedelli askerlikle ilgili yasayı Anayasa Mahkemesine götürüp götürmeyeceklerine ilişkin bir soru üzerine de bu konuyu değerlendirdiklerini kaydetti.

    Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün şike cezalarını indiren yasaya ilişkin, "Anayasa Mahkemesine gitmeyeceğine" yönelik açıklamalarının hatırlatılması üzerine de Hamzaçebi, "Sayın Cumhurbaşkanı'nın takdiri. Ancak yasaya ciddi olarak itiraz yönelten Sayın Cumhurbaşkanı'nın elinde Anayasa Mahkemesine dava açmak gibi bir olanak daha var. Yasaya ciddi itirazı olan Sayın Cumhurbaşkanı'nın bu olanağı kullanmamış olmasını oldukça dikkat çekici görüyorum" diye konuştu.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow