hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Mısır'da gözler sandıkta

    Mısırda gözler sandıkta
    expand

    Mısır, Anayasa Mahkemesi'nin, parlamentonun 3'te 1'ini fesh etmesinin şoku altında seçimlere gidiyor. Sokak gösterileri dinmiş gibi görünse de gerilim sürüyor. ABD, Kahire'yle diyalogda olduklarını açıkladı. Öte yandan Ulema'dan da ilginç bir çağrı geldi: "Seçime katılmak farz'dır, tarafsızlık ise haram."

    Mısır'da eski cumhurbaşkanı adayı Halid Ali, Anayasa Mahkemesi'nin perşembe günü aldığı 166 milletvekilinin vekilliğinin düşürülmesi ve buna dayanarak parlamentonun feshedilmesi kararını eleştirdi.

    Ali, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Mısır'da süreç başa döndü. Yasama yetkisi yeniden Yüksek Askeri Konsey'in eline verildi. Askeri Konsey olağanüstü hal bile ilan edebilir. Bu karar, yönetimin altın tepside Şefik'e sunulmak istendiğini gösteriyor" şeklinde konuştu.

    Eski cumhurbaşkanı adaylarından Hamdin Sabbahi ise mahkemenin kararına saygı duyduğunu belirtti. Sabbahi, sosyal medyada yayınladığı mesajında, "Anayasa Mahkemesi'nin aldığı kararın Mısır'daki siyasi krizin çözülmesi noktasında olumlu etkilerinin olmasını ümit ediyorum. Alınan karar, Mısır devriminin heba edilmesi anlamına gelmez. Halkın önderliğinde, Mısırlıların rüyalarını gerçekleştirmek, toplumsal adalet ve özgürlüğü getirmek için çabamız sürecek" dedi.

    Mahkeme önü sakinleşti

    Anayasa Mahkemesi'nin bağımsız 166 milletvekilinin vekilliğini düşürmesi ve bu gerekçe ile meclisi feshetme kararı sonrası yaşanan gerginlik, protestocu grubun dağılması ile sona erdi. Mahkeme önündeki kalabalığın dağıldığı ve ortamın normalleştiği belirtildi. Anayasa Mahkemesi'nin kararını protesto eden kalabalık polisle çatışmıştı.

    Clinton: "Kahire'yle diyalogdayız"

    ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Mısır'da parlamentonun feshedilmesiyle ilgili olarak, Mısır Anayasa Mahkemesi'nin kararının yansımaları konusunda Kahire ile diyalog halinde olduklarını belirterek "Mısır halkının çağrısını yaptığı demokratik değişimden geri adım olamaz" mesajını verdi.

    Clinton, düzenlediği basın toplantısında konuyla ilgili soru üzerine, "Mahkemenin bugünkü kararının yansımaları konusunda Kahire ile diyalog halindeyiz, dolayısıyla daha fazla bilgi edinene kadar detaylar üzerinde bir yorum yapmayacağım. Bununla birlikte, bu süreç boyunca ABD, Mısır halkının barışçıl, güvenilir ve kalıcı bir demokratik değişim yönündeki arzularına destek verdi" diye konuştu.

    Nihayetinde kendi geleceklerini belirlemenin Mısır halkının elinde olduğunu ve bu hafta sonu yapılacak devlet başkanlığı seçimlerinin de barışçıl, adil ve özgür bir atmosferde geçmesini beklediklerini ifade eden Clinton, Mısır Silahlı Kuvvetler Yüksek Konseyi'nin Mısır halkına verdiği taahhütler doğrultusunda, iktidarın demokratik yoldan seçilmiş bir sivil hükümete tam devrini görmeyi beklediklerini belirtti. Clinton, "Mısır halkının çağrısını yaptığı demokratik değişimden geri adım olamaz" ifadesini kullandı. Spesifik konulara dair kararların, Mısır halkı ve seçilmiş liderlerine ait olduğunu ifade eden Clinton, Mısırlıların, isteklerini yansıtan ve siyasi, ekonomik reform arzularını ilerleten bir devlet başkanı, parlamento ve anayasal düzen istediklerini net biçimde ortaya koyduğunu ve bunu hak ettiklerini sözlerine ekledi.

    Ulema'dan seçim çağrısı: "Seçime katılım farz'dır"

    Öte yandan, Dünya İslam Alimleri Birliği, Mısır cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turuna katılımın "farz", seçimde tarafsız kalmanın ise "haram" olduğunu ilan etti. Birliğin Başkanı Yusuf el-Karadavi'nin imzasını taşıyan açıklamada, şu ifadeler yer aldı:

    "Seçime katılım, deliller ışığında dinen farz, ayrıca devrimin amaçlarını gerçekleştirmek, Mısır'da istikrarı sağlamak için medeni bir vecibedir."

    Alimler Birliği, seçimin, "Mısır'da kimin devrimden yana, kimin eski fesat ve zulüm rejiminden yana olduğunu
    gösterecek bir sınav olduğunu" belirtti. Karadavi imzalı fetvada ayrıca, "eski zulüm ve istibdat düzeninin
    adamı" olarak nitelendirilen cumhurbaşkanı adayı Ahmed Şefik'i desteklemenin zulmü desteklemek anlamına geleceği iddia edildi.

    Seçimde İslami grupların yanı sıra Tahrir gençliğinin de Mursi'yi destekleyeceği, buna karşılık Sufilerle Kıptilerin büyük ölçüde Şefik'e destek vereceği öne sürülüyor.

    Mısır'da Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararların beraberinde getirdiği siyasi gerginliğe rağmen halkın büyük bir bölümü, 30 yıllık Mübarek rejiminin ardından yapılacak ilk cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ipi kimin göğüsleyeceğini merakla bekliyor.

    Anayasa Mahkemesi'nin kararları muhalefetin üzerinde soğuk bir etki oluştursa da Mübarek rejimine karşı 25 Ocak 2011'de ayaklanma gerçekleştiren halk, devrimin kendilerine kazandırdığı hakları sonuna kadar korumak istiyor. Mısır sokaklarında ne Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararların etkisi ne de Avrupa Kupası'nda oynan maçların nasıl biteceği merak ediliyor. Mısır kamuoyu cumhurbaşkanlığı seçimlerine odaklandı.

    Cumhurbaşkanlığı seçimi, Mısır'ın 5 bin yıllık tarihinde ilk defa demokratik ve şeffaf bir seçim ile gelen bir adayın cumhurbaşkanı olmasına imkan tanıdığı için sadece Mısır'da değil tüm dünyadan ilgi topluyor. Mısır genelinde 10 binden fazla seçim merkezinde 40 milyon kadar kayıtlı seçmen Cumartesi ve Pazar günleri Mısır'ın Mübarek sonrası gelecek ilk cumhurbaşkanını belirleyecek.

    Güvenlik kuvvetlerinin seçimler boyunca yoğun güvenlik önlemleri alacağı bildirilirken, ihlaller ile ilgili şikayetler Cumhurbaşkanlığı Seçim Komisyonu'na yapılacak.

    Muhammed Mursi: "Herkesin cumhurbaşkanı olacağım"

    Seçimlerin ilk turundan birinci çıkan Muhammed Mursi, 1951 yılında doğdu. Yüksek lisans eğitimini tamamlayıncaya kadar Mısır'da kalan Mursi, daha sonra ABD'ye giderek, California Devlet Üniversitesi'nden yardımcı doçentlik unvanı aldı. 1985 yılında Mısır'a tekrar dönen Mursi, Zekazik Üniversitesi'nde akademik kariyerine devam etti. Mursi'nin politik kariyerinde, Müslüman Kardeşler'in İrşat Heyeti üyeliği, 2000 ve 2005 yıllarında bağımsız milletvekilliği bulunuyor. Mursi, Mübarek döneminde bağımsız aday olarak girdiği parlamento seçimlerinin ikisinden de başarı ile çıkarak parlamenter oldu. Mısır'daki halk ayaklanmasının ardından kurulan Hürriyet ve Adalet Partisi'nde (HAP) politik çalışmalarına devam eden Mursi, Müslüman Kardeşler tarafından cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilen Hayrat Şatır'ın Mısır Yüksek Seçim Kurulu tarafından adaylığının reddedilmesi üzerine, HAP'nin adayı olarak seçimlerin birinci turuna katıldı.

    Mısır kamuoyunda uysal, zeki, aynı zamanda da paylaşımcı bir insan olarak bilinen Mursi, kampanyası boyunca her kesimin cumhurbaşkanı olacağına vurgu yaptı. Eski rejimin kalıntılarını temizleme sözü veren Mursi, cumhurbaşkanı olduğu takdirde normal yaşantısının değişmeyeceğini de vurguladı. Cumhurbaşkanı
    olduğu an HAP'nden istifa edeceğini kaydeden Mursi'nin kırsal bölgelerde yaşayanların yanı sıra eski rejimin 30 yıllık yönetiminden bıkan şehirli kesimden de oy olması bekleniyor.

    Ahmed Şefik: "Devrimin kazanımlarını koruyacağım"

    İkinci tura kalma başarısı göstererek herkesi şaşırtan bağımsız aday Ahmed Şefik, 1941 yılında doğdu. Mısır Hava Harp Okulu'ndan mezun olduktan sonra savaş pilotluğu yapan Şefik, İsrail ile yaşanan savaşlara katıldı. Kendi ifadesine göre, Mısır'ın da katıldığı Arap İsrail savaşlarında 2 İsrail uçağını düşürme başarısı gösterdi. Şefik'in askerlik kariyeri, Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın ardından atandığı Sivil Havacılık Bakanlığı ile siyasi kariyere dönüştü. Sivil Havacılık Bakanı olduğu sırada çıkan halk ayaklanmasının ardından Mübarek, Şefik'i başbakanlığa atayarak kabineyi kurmasını istedi. Gösterilerin ardından istifa etmek zorunda kalan Şefik, cumhurbaşkanlığı seçimlerinine aday kaydı yaptırdı ve yasa gereği ülke genelinden 30 bin imza toplayarak aday oldu. Sert, disiplinli aynı zamanda da cesur bir aday olarak tanımlanan Ahmed Şefik, eski rejimden uzak olduğunu ve devrimin kazanımlarına hiç bir şekilde zarar vermeden değişimi sürdüreceğini seçim kampanyalarında vadetti. Seçilememesi durumunda Müslüman Kardeşler'in geleceği yönünde propagandalara ağırlık veren Şefik'in ülkedeki Hristiyanlar, Müslüman Kardeşler ile anlaşamayan Sufi tarikatlarının üyeleri, laik ve bazı Liberal kesimlerden oy alması bekleniyor.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow