hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Mahkemenin sünnet kararına Alman basınından tepki

    Mahkemenin sünnet kararına Alman basınından tepki
    expand

    Almanya'nın Köln kentinde bir mahkemenin sünnetin yasa dışı eylem olduğunu belirterek, doktorun "yaralama" suçu işlediğine dair kararını, Alman gazeteleri saçma olarak nitelendirdi. Mannheimer Morgen gazetesi, "Federal Anayasa Mahkemesi, sünnet yasağı zırvalığını düzeltmek zorunda" diye yazdı.

    Almanya'nın uluslar arası yayın kuruluşu Deutsche Welle, sünnet yasağına ilişkin gelişmeleri ayrıntılı aktarırken, bugünkü Alman gazeteleri de bu konuda çeşitli yorumlara yer verdi.

    "Zırvalık"

    Mannheimer Morgen gazetesi sünneti mahkeme kararına ilişkin, "Dini gerekçelerle gençlerin sünnet edilmesine cezai işlem uygulanması tek kelimeyle saçma" yorumunu yaptı. Gazete, dünyadaki erkeklerin yaklaşık yüzde 25'inin sünnetli olduğunu, Amerika'da bu oranın yüzde 75'i bulduğunu kaydederek, şöyle devam etti:

    "Kölnlü hakimler bunların hepsini adam yaralama kapsamında mağdur olarak ilan etmiş oldu. Almanya'da, sünnetleri bir ritüel (dini tören) olarak ihtiyaç ve dini ödev olarak gören 4 milyonun üzerindeki Müslüman ve Yahudi açısından ise mahkemenin hükmü bir hakaret. Tıbbi gerekçeleri mi bahane etsinler, yoksa yurt dışında doktor aramaya mı çıksınlar? En kötü ihtimalle Federal Anayasa Mahkemesi Köln kentindeki bu zırvalığı düzeltmek zorunda" diye devam etti.

    "Almanya laik değil"

    Kölner Stadt-Anzeiger gazetesi ise, Almanya'nın laik bir devlet olmadığını yazdı. Gazete, sünnet olmanın Yahudi ve Müslüman erkekler için şart olduğunu hatırlattığı yorumunda şunları yazdı:

    "Alman hukuk devleti, ebeveynleri bu şartı yerine getirmekten imtina edebilmelerini garanti altına alıyor. Din özgürlüğü aynı zamanda dinlerden özgürleşmeyi de kapsıyor. Ne var ki Almanya laik bir devlet değil; anayasanın önsözünde de yer aldığı üzere 'Tanrı'ya karşı sorumluluk duyarak' ifadeleriyle monoteist kültürel köklerini kabul eden bir ülke. Tarihten bağımsız bir hukuki pozitivizmi adeta yeni bir din haline getirerek konulan sünnet yasağı ise bu çerçeveyi zedeliyor. Ayrıca bu durumda Almanya'ya ait Müslümanlar'ın varlığını kabul eden anlayış da bertaraf edilmiş oluyor."

    Kilise de tepki gösterdi

    Öte yandan, Köln Eyalet Mahkemesi'nin kararına, Yahudi ve Müslüman kuruluşlardan sonra Protestan ve Katolik kiliselerinden de tepki geldi. Alman Katolik Kilisesi yaptığı açıklamada, mahkeme kararının, Almanya'da yaşayan Yahudilerin ve Müslümanların dini özgürlüğünü tehdit ettiği, din özgürlüğüne ve ebeveynlerin eğitim hakkına ağır şekilde müdahale ettiği için de "son derece garip olduğu" belirtildi.

    Protestan Kilisesi Daire Başkanı Hans Ulrich Anke de mahkemenin, çocuğun vücudunun korunmasıyla din özgürlüğü ve ebeveyn hakları arasındaki dengeyi iyi değerlendirmediğini ifade ederek, Almanya'da hukuki açıdan güvenli bir durum yaratılması için kararın düzeltilmesi gerektiğini söyledi.

    Dışişleri Bakanı'ndan tepki

    Köln Eyalet Mahkemesinin, sünneti "yaralama suçu" kapsamına sokan kararına Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle de tepki gösterdi.

    Bu konuda ilk hükümet yetkilisi olarak Bild gazetesine açıklama yapan Westerwelle, "Köln mahkemesinin kararı uluslararası alanda şaşkınlık yarattı" dedi.

    Söz konusu kararla Almanya hakkında yanlış bir imaj yaratıldığına işaret eden Westerwelle, "Almanya'nın, din özgürlüğünün kesin bir şekilde korunduğu ve sünnet gibi dini geleneklerin, dini çeşitliliğin bir ifadesi olarak takdir gördüğü dünyaya açık ve hoşgörülü bir ülke olduğu net bir şekilde bilinmeli" ifadesini kullandı.

    Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Claudia Roth da Berlin'de yaptığı açıklamada, kararın Almanya'daki gerçeklerden uzak olduğunu ve bu karara hukuki alanda açıklık kazandırılması gerektiğini belirtti.

    İlk önlem olarak sünnetin ehliyetli doktorlar tarafından yapılması gerektiği yönünde bir karar alınabileceğini kaydeden Roth, "Karar, Yahudi ve Müslüman yaşamın uzun zamandan beri var olan kültürel ve dini geleneğini dışlayıcı nitelikte" değerlendirmesinde bulundu.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow