Kuzey Kore'nin uzun menzilli füze denemesinin ardından Çin'in bölgesel etkinliği üzerinde tartışmalar yapılıyor. Çin'de Global Times gazetesinde yer alan haber, Kuzey Kore'nin bu hareketinin, Çin'in bölge ülkeleri üzerindeki etkisinin sınırlı olduğunu gösterdiği yönünde.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Tüm tarafların kendi rollerini oynadığı belirtilen yorumlarda, ülkelerin kendileri için güvenli bir durum oluşturmak için "odadaki diğerlerini sıkıştırdığı" ifade ediliyor. Böyle bir kısır döngü de Kuzeydoğu Asya'daki güvenlik için büyük bir tehdit oluşturuyor.

Bu son olayla birlikte Çin'in, ABD, Güney Kore ve Japonya ile aynı çizgide olup olmaması ya da Kuzey Kore'yi kınayıp, yaptırımlar yönünde tavır alması gibi konularla karşı karşıya kaldığı ifade ediliyor.

Yorumda, "Çin ne yaparsa yapsın, herkesi tatmin edemez" ifadesi kullanılırken, "asıl sorunun Çin'in, komşusunun durumunu etkileyebilecek yeterli gücünün olmaması" değerlendirmesinde bulunuluyor.

Haberde, uzmanların, Çin'in, Kore yarımadası sorununda yeni bir politika uygulayıp uygulamaması yönünde fikir ayrılığı içinde oldukları kaydedilirken, Çin'in Güney Kore ve Japonya ile ilişkilerinin bozulmasını önlemesi, Kuzey Kore ile ilişkilerini de koruması gerektiği belirtiliyor. "Çin'in gücü ulusal güvenliğinde belirleyici faktör" denilen haberde, "eğer Çin bölgesel politikasında devrimsel bir değişim yaparsa, bu tutarsız bir sinyal olabilir ve duruma darbe olabilir. Bu durumda Çin bundan en az yararlanacak taraf olacak. Bu nedenle Çin, ABD, Japonya ve Güney Kore ile işbirliği yönünde bir tavır almamalı ve Kuzey Kore'ye yaptırım yanlısı olmamalı. Ancak Kuzey Kore de yaptıklarının bedelini ödeyecek" yorumu yapılıyor.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Kuzey Kore'nin bu hamlesinin Çin'in stratejik güvenliğine etkisi olduğu ifade edilirken, bunu "Çin'in diplomasisinin başarısız olduğuna atfetmek saflık olur" yorumu yapılıyor. Haberde son olarak, bölgesel bir tehlikenin Çin'e zarar vereceği belirtilirken, Çin'in bu konuyla ilgili sakin bir yaklaşıma ihtiyacı olduğu kaydediliyor.