hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Başçı: "TL böyle değerlenirse faiz indirebiliriz"

    Başçı: TL böyle değerlenirse faiz indirebiliriz
    expand

    Merkez Bankası (MB) Başkanı Erdem Başçı, TL'nin yıl sonuna kadar güçlü kalmaya devam etmesi halinde bir tane ölçülü faiz indirimi düşünebileceklerini bildirdi.

    Anadolu Ajansı (AA) Finans Masası'na konuk olan Başçı, Fitch gibi, diğer kredi derecelendirme kuruluşlarından da Türkiye'ye not artırımı bekleyip beklemediği sorusu üzerine, her bir kuruluşun kendi değerlendirmesini kendisinin yapacağını, bu konuda bir şey söylemesinin doğru olmayacağını söyledi.

    MB olarak ne yaptıklarını iyi bildiklerini ifade eden Başçı, aldıkları ve alacakları sonuçlar konusunda oldukça emin olduklarını belirtti.

    Başçı, "Bu açıdan bakılınca Türkiye'de enflasyon düşecek, büyüme hızlanacak. Türkiye'de dış denge bozulmayacak, iyileşme hızı yavaşlayacak. Biraz daha iyileşme var, ama bundan sonra dış denge bozulmayacak. Bu üç faktörü bir araya koyduğunuzda Türkiye'nin kredi notunun gerçekten daha iyi noktalarda olması gerekiyor. Bu açıdan biz kendimizden eminiz, ama her bir kuruluş kendi değerlendirmesini kendisi yapar, ona biz karışmayız" dedi.
    Uzmanlar ne diyor?Uzmanlar, Merkez Bankası Başkanı Başçı'nın "faizi indiririz" mesajını yorumladı.

    Ekonomist Atilla Yeşilada, Fitch'in not artırımı sonrası TL'nin aşırı değerlenmesi durumunda Merkez Bankası'nın faiz indirimi yerine dövize doğrudan müdahale yöntemi seçmesinin daha doğru olacağını belirtti.

    Halk Yatırım Yurtdışı İlişkiler Yönetmeni Bora Tamer Yılmaz, MB Başkanı Başçı'dan piyasaya kur hakkında bundan sonra çok daha aktif bir şekilde bilgilendirme geleceğini ve bugün 'sözlü müdahale' olarak adlandırdıkları çizgide daha aktif bir politika izleneceğini düşündüklerini belirtti.

    Ata Portföy Fon Yönetim Direktörü Cem Tözge, "Merkez Bankası (MB) TL'yi aşırı değerlenmeden korumak için hem bandın alt tarafını hem de politika faizini daha da aşağı çekebilir" dedi.

    Garanti Yatırım Ekonomisti Gizem Öztok Altınsaç, şu aşamada 20 Kasım'da bir faiz indirimi beklemediklerini belirtti. Altınsaraç, başkanın ilk defa kurla ilgili net bir ifade kullanarak hangi durumda nasıl politika tepkisi verileceğini açıkladığını belirterek,"Uzun süredir kurla ilgili bu derece net ifadeler kullanılmıyordu; piyasa açısından durumun net rakamlara bağlanmasını olumlu buluyoruz" dedi.

    Odeabank Ekonomik Araştırmalar ve Stratejiden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Serkan Özcan, MB Başkanı Erdem Başçı'nın açıklamalarında finansal istikrarın yine ön planda olduğunu belirterek, "TL'nin reel olarak seviyesine ilişkin seviye belirtmesi de mevduatın vadesinin uzatılmasına yönelik adımları da finansal istikrarı koruma çabaları olarak değerlendirilebilir" dedi.

    AA Finans masasında yaptığı açıklamalarda en önemli ifadenin reel kur endeksinin 120'yi aştığında politika tepkisi gerekeceği, 125'i geçtiğinde ise daha kuvvetli bir politika tepkisi verileceğini belirtmesi olduğuna dikkati çeken Özcan, "Bundan ilk aşamada faiz koridorunun alt kısmını indireceği, 125'i aştığında ise politika faizinin düşürüleceğini algılıyoruz" ifadelerini kullandı.

    Ata Yatırım Kıdemli Ekonomisti Özlem Derici, Merkez Bankası'nın kısa vadede politika faizinde bir indirimi tercih etmek yerine elindeki diğer araçlar olan gecelik borçlanma ve ROK'a ağırlık vereceğini düşündüklerini belirtti.

    OYAK Yatırım Ekonomisti Gülay Elif Girgin, Merkez Bankası'nın (MB)TL'nin (reel kur) fazlaca değerlenmesine izin vermeyeceğini açıkça belli ettiğini belirtti.

    Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın, "kredi notu artırımını "Gecikmiş bir karar" olarak nitelendirdiğinin hatırlatılması üzerine de Başçı, şunları kaydetti:

    "Bende aynı yönde görüşlerimi en başta belirttim. Bu kurumlar geçmiş, yanılanmış verilere daha çok ağırlık verdiği için, doğrudan doğruya onların söylemlerine, analizlerine bakarak politika kararları oluşturamayız. Biz geleceğe bakarak politika kararları oluşturuyoruz.

    Daha yayınlanmamış veriler yayınlandığı zaman ne söyleyebilir, önümüzde bizi ne bekliyor, biz onlara göre politikaları şekillendiririz. Hiçbir şoför dikiz aynasına bakarak karar vermez, ileriye, önünü bakarak karar verir.

    Dolayısıyla bunları normal karşılıyoruz. Bu kuruluşların tabiatı gereği de biraz geriye doğru bakıp kendilerinden emin oldukları zaman karar vermeleri normaldir, ama biz analizlerimizi ve kararlarımızı hep ileriye doğru, 'gelişmelere karşı ne yapabiliriz' şeklinde düşünerek, analiz ederek alıyoruz."

    Yatırımcıların aynı politika yapıcılar gibi daha yakından izlediğini, geleceğe baktıklarını ve ona göre ona göre yatırım kararlarını verdiklerini belirten Başçı, kendi analizini yapan, kendi yorumunu, değerlendirmesini yapan kuruluşların zaten kimseye söylemeden çok da fazla ilan etmeden Türkiye'de ve gelişmekte olan ülkelerde yatırımlarını yaptıklarını ifade etti.

    Enflasyon hedefi

    Enflasyon hedefinin 7,4 olarak revize edildiğinin hatırlatılarak, yıl sonu tahminini geçerliliğini koruyup korumadığının sorulması üzerine Başçı, yıl sonuna kadar enflasyon cephesinden iyi haberlerin gelmeye devam edeceğini kaydetti.

    Yüzde 5'lik hedefin üzerinde fakat yüzde 7,4'ün altında yılın bitirileceğini tahmin ettiklerini ifade eden Başçı, çünkü gıda fiyatlarında beklediklerinden de olumlu gelişmeler gerçekleştiğini, öncü göstergelerin de iyi gittiğini söyledi.

    Bunun işlerini kolaylaştıracağını çünkü gelecek yıl yüzde 5'i hedeflediklerini anlatan Başçı, şöyle devam etti:

    "Biz bu enflasyondaki düşüşü olumlu karşılıyoruz. Şu anda ön planda olan çok fazla enflasyonist bir baskı yok. Dünyaya baktığımızda tam tersine enflasyonda bir yumuşama eğilimi görüyoruz. Dış talepte bir zayıflama görüyoruz. İç talepte ılımlı bir büyüme, ılımlı bir seyir izliyoruz. O yüzden oradan gelen enflasyonist bir tehlike görmüyoruz.

    Döviz kurlarında ise değer kaybından ziyade değer kazancının Türk Lirası'nda baskısı olacak. Biz bu değer kazancına karşı ne yapacağız, onun çalışması içerisindeyiz. Bir yıllık dönem içerisinde eğer her şeyi doğru bir şekilde devam ettirirsek yüzde 3-4 civarında ilave bir değer kazancı Türk Lirası'nda normaldir. O yüzden enflasyona buradan da bir risk görmüyoruz. Çekirdek enflasyon göstergeleri trend olarak hala yüzde 5'in altında ve 5'in altında kalmasını arzu ediyoruz. Dolayısıyla gıda ve enerjiden yukarı doğru bir risk olursa eğer, çekirdeğin 5'in altında olması bizi ortalamada 5'e getirecek."

    TL'nin değeri

    Enflasyon hesaplamasının Avrupa ülkeleri, ABD ile Türkiye'de biraz farklı yapıldığını anlatan Başçı, dolayısıyla bunların etkisi nedeniyle yıllık yüzde 1-2 arasında enflasyonun farklı çıktığını söyledi.

    TL'nin aşırı değerli olma noktasına geldiğini ifade eden Başçı, "Tam onun sınırındayız, bundan sonra ilave değer kazançları bizim ufak da olsa politika tepkisi vermemizi gerektirecek. TL aşırı değerli hale gelirse dış dengede elde ettiğimiz kazanımları yavaş yavaş kaybedebiliriz" dedi.

    Eğer TL bu yıl sonuna kadar böyle güçlü kalmaya devam ederse bir tane ölçülü faiz indirimi düşünebileceklerini de açıklayan Başçı, "Eğer Kasım'da olursa Kasım'da, Aralık'ta olursa Aralık ayında bunu engellemek için değil, TL'nin değer kazanmasını yumuşatmak için bunları gözden geçirebiliriz" diye konuştu. Başçı, TL daha da değerlenirse o zaman ellerindeki diğer araçları da kullanabileceklerini vurguladı.

    Reel efektif döviz kur endeksinin Türkiye'de şu anda 117,6 seviyesinde bulunduğunu, bu rakamın 125 sınırını geçmesi halinde daha kuvvetli bir politika tepkisi gerekeceğini o zaman ellerindeki tüm araçları kullanarak geri çevirmeye çalışacaklarını kaydetti.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow