hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Balık gidiyor, süt geliyor

    Balık gidiyor, süt geliyor
    expand

    Et ve Balık Kurumu (EBK) Genel Müdürü Bekir Ulubaş, EBK'nın yapılacak düzenlemeyle birkaç ay içerisinde Et ve Süt Kurumu'na dönüştürüleceğini açıkladı.

    AA muhabirine konuya ilişkin açıklama yapan Ulubaş, EBK'nın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla Et ve Süt Kurumu'na dönüştürüleceğini belirterek, buna yönelik Ekonomi Koordinasyon Kurulu'na (EKK) sunum yaptıklarını anlattı.

    ''Bakanlar Kurulu Kararı ve Yüksek Planlama Kurulu onayıyla EBK'nın ana statüsü birkaç ay içerisinde değiştirilecek. Böylece süte ve ete müdahale edecek Et ve Süt Kurumu'na dönüşecek'' diyen Ulubaş, Et ve Süt Kurumu'nun, pazarda hayvan arzı az olduğunda erken kesime, kasaplık sığır fazla olduğunda geç kesime pirim ödeyerek pazarı dengeleyeceğini, süt arzı fazla olduğunda süt fiyatının düşmemesi için özel sektöre süt tozu ve tereyağı yaptırarak, pirim vererek üretici aleyhine bozulan fiyatı dengeleyeceğini anlattı.

    Avrupa ve gelişmiş ülkelerde piyasaya müdahale yetkisi konusunda bir ölçüt bulunduğunu belirten Ulubaş, şöyle konuştu:

    ''Üretilen ürünün yüzde 20'sini üretenler tüketir, geriye kalan yüzde 80'in yüzde 5'ini üreten kurum piyasayı regule edebilir. EBK, bugün piyasayı regule edebilecek kapasiteye sahip. Türkiye'de 700 bin ton et üretiliyor. Bunun yüzde 20'si 140 bin ton eder. Geriye kalanın yüzde 5'ini alın. Bu yıl sonu itibarıyla kestiğimiz büyükbaş hayvan sayısı 120 bine yaklaşacak. Biz ürettiğimiz et miktarıyla piyasayı regule ediyoruz. Türkiye'de bu sektörün abisiyiz.''

    ''Hayvan sanki o kilodaymış gibi ödeme yapacağız''

    Et ve Süt Kurumu'nun piyasaya müdahale sırasında zarar etmesi halinde bunun Hazine tarafından karşılanacağına dikkati çeken Ulubaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

    ''Örneğin Nisan-Mayıs'ta süt üretimi pik yaptığında fiyatı düşmeye başlar. O zaman pazarda fazla olan kısmı, süt tozu fabrikalarına yönlendireceğiz ve kilogram başına pirim ödeyeceğiz. Böylece süt fiyatı düşmeyecek. Arz fazlalığını alacağız veya süt tozunu satın alacağız. Mal ettiğimiz rakam yüksek olsa bile ithal süt tozunu alacağız. Müdahale alım ve satımı yapacağız. Ürün işleme yardımı vereceğiz. Gıda yardımı yapacağız. Bakanlar Kurulu'nun belirleyeceği yerlere elimizdeki süt tozunu vereceğiz.

    Örneğin tabii afetlerde konserve etlerimizi dağıtacağız. Özel depolama yardımı yapacağız. Ürünlerin depolarda saklanması için ücret ödeyeceğiz. Besideki hayvanlara erken ve geç kesim pirimi vereceğiz. Geç kesim istediğimizde yem masrafını da karşılayacağız. Pazarda hayvan az olduğunda da hayvanını küçük getirmek istemeyene, alacağı kiloyu hesaplayarak fark ödeyeceğiz. Kestirdiği zaman hayvan sanki o kilodaymış gibi ödeme yapacağız. ''

    ''Mağazalarda EBK adı kullanılacak''

    EBK Genel Müdürü Ulubaş, Kurumun bundan sonra da besiciye sürekli ve garanti pazar olmaya devam edeceğini ifade ederek, EBK kimliğinin, bu dönüşüm sürecinde de korunacağını vurguladı.

    Bu sahada özel sektörün çok iyi yatırımlar yaptığını, Türkiye'de dünya çapında et işleme merkezlerinin bulunduğunu anlatan Ulubaş, ''Doğuya özel sektör gidemiyor ama devletin orada olması ve besiciye sürekli pazar sağlaması, tüketiciyi de en hijyenik ortamda işlenen ürünle buluşturması lazım'' diye konuştu.

    EBK'nın 5 kombinasının yenilendiğini, 5'inin tadilatının da 2 ay içerisinde tamamlanacağını bildiren Ulubaş, böylece EBK'nın işletme masrafının yüzde 50 düşeceğini vurguladı.

    EBK'nın kar amacı gütmediğini vurgulayan Ulubaş, ''EBK zam yapmıyor. 35 bin ton et üretiyoruz, 1 lira zam yapsak 35 trilyon kar ederiz. EBK'nın değeri çok büyük. Bu ismi de yaşatacağız. Mağazalarımızda EBK adı kullanılacak'' dedi.

    ''Gümrük vergisindeki artış, besicinin de tüketicinin de lehine''

    EBK'nın en önemli görevlerinden birisinin piyasayı regule etmek olduğunu, 18.5 liraya kıyma sattıklarını belirten Ulubaş, Bakanlar Kurulu Kararıyla ithal et ve canlı hayvan ithalatına yönelik gümrük vergilerinin artırıldığını anımsattı.

    Bu artışın tüketici aleyhine olmayacağını ifade eden Ulubaş, ''Türkiye'de besilik sığırın ithalat vergisi sıfır. Bu yıl 117 bin besilik sığır ithalatı var. Bu yıl et ithalatı 31 bin ton. Fazla et ithalatı yok, besilik sığır ithalatı fazla'' diye konuştu.

    Yem fiyatlarının artmasının besicileri olumsuz etkilediğini belirten Ulubaş, karkas etin kilogramına 1-1.5 lira etki edecek vergi artışının bozulan dengenin kurulabilmesine katkı sağlayacağını, bu durumun besicinin de tüketicinin de lehine olacağını söyledi.

    Serbest piyasada arzın talebi karşılamaması durumunda fiyat değişikliği oluşacağını anımsatan Ulubaş, sözlerini şöyle tamamladı:

    ''Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının uyguladığı politikalar sayesinde büyükbaş hayvan varlığımız bu sene 12,5 milyona ulaştı. Küçükbaş hayvan varlığımız yıllar sonra 30 milyona yükseldi. Pazardaki arz fazlalılığının nedeni sadece hayvan artışı değil. Bu sene yağış azlığı yemde fiyat yükselmesine neden oldu. Vatandaş kışın yem fiyatlarının daha da artacağı endişesiyle elindeki kasaplık sığırlarını pazara arz ediyor. Et fiyatlarının tüketici aleyhine bozulması mümkün değil.''
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow