hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Ruslardan Deniz'e 6.5 milyar lira

    Ruslardan Denize 6.5 milyar lira
    expand

    Sberbank of Russia (Sberbank) ile Denizbank AŞ'nin ana hissedarları olan Dexia NV/SA ile Dexia Participation Belgium SA, Denizbank hisselerinin yüzde 99,85'inin Sberbank'a 6 milyar 469 milyon TL fiyatla satılması konusunda nihai anlaşmayı imzaladı.

    Bu satış bedeli, cari döviz kurlarına göre 3 milyar 504 milyon dolar, euro bazında da yaklaşık 2 milyar 821 milyon euro'ya tekabül ediyor.

    Satış fiyatı, 31 Mart 2012 itibariyle Denizbank'ın özkaynağının 1,33 katına karşılık geliyor. Satış işlemi, Denizbank ile bankanın Türkiye, Avusturya ve Rusya'daki iştiraklerini kapsıyor.

    Sberbank İcra Kurulu Başkanı ve Üst Yöneticisi (CEO) Herman Gref, nihai anlaşmanın imzalandığı toplantıda yaptığı konuşmada, Denizbank'ı satın almaktan son derece memnun olduklarını dile getirerek, genç nüfusa sahip Türkiye'nin, cazip özellikleri olan son derece ilginç bir pazar olduğunu söyledi.

    "Türkiye'ye inandığımız için bu kararı aldık"

    Türkiye'nin önümüzdeki 10-15 yıl içinde Avrupa'nın en cazip pazarı olmaya devam edeceğini vurgulayan Gref, "Türkiye hükümetinin tüm çabalarını destekliyoruz. Özellikle Sayın Başbakan'ın (Erdoğan) tüm çabalarını destekliyoruz ve alkışlıyoruz. Bizim kararımız, herşeyden önce bu politikaya olan cevaptır. Bu kadar zor bir zamanda bu gibi büyük yatırım kararını almak son derece zordur. Fakat biz bu kararı aldık. Tabii mutlaka herşeyden önce ülkeye inandığımız için bu kararı aldık. Türkiye hükümetinin politikasının başarılarını, ülkenin ne kadar hızlı geliştiğini gördüğümüz için bu kararı aldık" şeklinde konuştu.

    Gref, Türkiye'nin küresel ekonomik krize karşı son derece dayanıklı olduğunu, Türk bankacılık sektöründe son derece büyük bir gelişme potansiyeli bulunduğunu belirterek, nispeten düşük bankacılık hizmetleri penetrasyonu olan Türkiye'de bankacılığın hızlı bir tempoyla gelişeceğine inandıklarını dile getirdi.

    Türkiye'deki bankacılık sektörünün oldukça karlı ve verimli olduğunu, iyi ve akıllıca düzenlemeler yapıldığının altını çizen Gref, diğer birçok ülkede gördükleri riskleri Türkiye'de görmediklerini ifade etti.

    "Kuşkular vardı, ama anladık ki son derece doğru bir karar"

    Denizbank'ın genel potansiyelinin kendilerini çok etkilediğini vurgulayan Gref, "Aslında yönetim kurulumuz içinde çok büyük kuşkular mevcuttu. Fakat denetim süreci bittikten sonra anladık ki bu son derece doğru bir karar. Son derece doğru bir hissedar çalışması gördük. Denizbank'ta son derece mükemmel liderlik ve çok iyi çalışan bir ekip var" dedi.

    Sberbank olarak gelecekte de Rusya'da "bir numaralı" banka olmaya devam etmek istediklerini dile getiren Gref, şöyle konuştu:

    "Bankamız, Rusya pazarındaki en güçlü pozisyonlara sahip. Ekibimiz Rusya'da yaptıklarını dünya pazarlarına ihraç etmeye kararlı. 2014 yılına kadar stratejimize bakmak gerekirse, uluslararası pazarlardan net karımızın en az yüzde 5'ini sağlamayı hedefliyoruz. Bu satın almayla, artık yaklaşık yüzde 7-8 oranında net karı yurt dışından sağlayabilme şansımız var. Bu da stratejimizin geliştirilmesi konusunda çok iyi bir adım. Bu satın almayla dünyanın 20 ülkesinden fazlasında varolmaya devam edeceğiz. Artık gelişmemizin dinamiğini çok net olarak görüyoruz."

    "İlk anlaşma şartlarından memnun kalmadık"

    Denizbank ile daha önce de ilgilendiklerini hatırlatan Gref, "Aslında biz bu işe iki defa yaklaştık. İlk anlaşma şartlarından memnun kalmadık. Bu yüzden ikinci defa başvurduk. Son derece büyük rekabet mevcuttu. Artık hem satıcılar, hem bizim için uygun şartları bulabildik" dedi.

    Herman Gref, Denizbank çalışanlarının da bu satın almayla büyük bir aileye katıldığını vurgulayarak, "Sberbank'ta 300 binden fazla çalışan mevcut. Denizbank çalışanlarının şartları çok daha fazla iyileştirilecek. Biz herşeyden önce ekibi alıyoruz ki bu ekip bizim büyük ailemizin bir parçası olacak" diye konuştu.

    Denizbank'ın 6 yıl önce Dexia'ya satışından sonraki gelişmelerine işaret eden Gref, "Sayın Pierre Mariani (Dexia Üst Yöneticisi), bu sizin bebeğinizdir. Biz de bebeğinizin gelişmesine yönelik çok daha iyi çalışmalar yapacağız" yorumunu yaptı.

    "Kalan hisseler yüzde 0,15 oranında"

    Sorular üzerine de Gref, bankanın satış bedeliyle ilgili şu bilgileri verdi:

    "Yüzde 99,85 oranında Denizbank hisselerinin satın alınması konusunda anlaşmaya vardık. Kalan hisseler yüzde 0,15 oranındadır ve pazarda bulunmaktadır. Biz de kalan hisseler konusunda Türkiye mevzuatına göre hareket edeceğiz. Satış fiyatı 6 milyar 469 milyon TL'dir. Denizbank'ın yüzde 100 hisseleri karşılığı ki bu da şu andaki kura göre yaklaşık olarak 3 milyar 504 milyon dolar etmektedir. Satış fiyatı, Denizbank'ın 31 Mart 2012 tarihi itibariyle özkaynağının 1,33 katına karşılık gelmektedir."

    Denizbank'ın Borsa'daki hisselerinin satın alınması konusunda mevzuata göre hareket etmeleri gerektiğinin altını çizen Gref, bu konuda bütün prosedürleri yerine getireceklerini bildirdi.

    "2012'de anlaşmanın sonuçlanmasını umuyoruz"

    Denizbank ile birlikte yurt dışında büyüme planlarına ilişkin Gref, varoldukları bütün bölgelerde organik bir şekilde büyümeye devam edeceklerini, anlaşmanın tamamlanmasını öngördükleri 6 aya kadar Denizbank ekibiyle birlikte bölgedeki stratejileri konusunda çok aktif şekilde çalışacaklarını belirtti.

    Gref, Denizbank isminin değişip değişmeyeceği yönündeki bir soruya, "Bu konuya cevap vermeye hazır değilim" yanıtını verdi.

    Anlaşmanın ne zaman tam olarak sonuçlanacağı sorusu üzerine ise Gref, "Umuyoruz ki bu senenin sonuna kadar, 2012 yılı içinde anlaşma sonuçlanacak. Tabii ki mutlaka Türkiye'deki düzenleyici kurumlardan da izin almamız gerekecek. Tüm gerekli izinleri almayı umuyoruz. Bugün hiçbir engel görmüyoruz" dedi.

    Son bir yıl içinde üçüncü banka satın alımını gerçekleştirdiklerine dikkati çeken Gref, en büyük satın almanın ise Denizbank olduğunu söyledi.

    "Bu dönemde başka satın alma planlamıyoruz"

    Bu anlaşmadan sonra satın almalar konusunda mutlaka durmaları gerekeceğini ifade eden Gref, önümüzdeki birkaç yıl içinde grup entegrasyonu ve sinerjisi için çok yoğun çalışmalar yapacaklarını, dolayısıyla bu dönem içinde başka satın almalar planlamadıklarını, uluslararası bankacılık grubunun tek bir ekip olarak çalışan, tek bir paradigması, tek bir kültürü, tek bir felsefesi olan grup olmasını istediklerini vurguladı.

    Herman Gref, iç pazarda son 4 yıl içinde Sberbank'ın hiçbir şirketi satın almadığını, ancak 3 milyar dolardan 10,5 milyar dolara kadar bir karlılık artışı yaşadıklarını, bankanın karını artırmayı planladıklarını ifade etti.

    Sektöre ilişkin bir soru üzerine de Gref, "Denizbank, son derece üstün kaliteli, nitelikli bir aktiftir. Bence bu, son 6 yıl içinde aktifleri yöneten insanların çalışmasıdır. Bu insanlara şapkamı çıkarıyorum" dedi.

    "Denizbank'ı çok iyi ellere emanet ettik"

    Dexia Üst Yöneticisi (CEO) Pierre Mariani de, şu anda karışık duygular içinde olduğunu, Denizbank'ın Dexia Grubu içinde önemli bir yeri bulunduğunu ifade etti.

    Denizbank'ı satın aldıkları 2006 yılından bu yana bankayı iyi bir noktaya getirdiklerine inandıklarını dile getiren Mariani, Ekim ayında Dexia Grubu'nun ticari faaliyetlerinin birçoğunu satmak, Avrupa'daki borç krizinin kötüleşmesi nedeniyle böyle bir adım atmak zorunda kaldığını hatırlattı.

    Şirket satışları programını çok önemli bir aşamaya getirdiklerini belirten Mariani, 2010 yılında Avrupa Komisyonu ile ilk yeniden yapılandırma planının görüşmelerini yaptıklarını, şirket satışlarının sürecinin hızlandırılması kararının da orada alındığını, kararın ne kadar doğru olduğunu bu süreçte gördüklerini söyledi.

    Pierre Mariani, "Denizbank'ı çok iyi ellere emanet ettiğimizi düşünüyorum. Tüm taraflar, bu işlemden çok büyük bir şekilde fayda sağlayacak. Bugün atılan imzaların en kısa sürede resmi kararla taçlandırılmasını bekliyoruz" dedi.

    Sorular üzerine de Mariani, 3 milyar 504 milyon dolarlık satış fiyatının aslında 2011 sonu itibariyle mevcut bilançoya göre belirlenmiş bir fiyat olduğunun altını çizerek, "Dolayısıyla satış işleminin resmen tamamlanmasına kadar geçecek sürede bilançodaki net aktif değerindeki değişikliklere göre fiyatta ufak tefek oynamalar olabilecek. Yani nihai fiyat bu değil. İşlemin ne zaman tamamlanacağı burada belirleyici olacak" diye konuştu.

    "Gelişmekte olan ülkelerden banka satın alma modası vardı"

    Mariani, "Siz Denizbank'ı 2006 yılında 3,9'luk çarpan üzerinden satın almışsınız. Şu anda 1,33'lük çarpan üzerinden satıyorsunuz. Burada bir zarar söz konusu mu?" sorusu üzerine de şunları kaydetti:

    "Banka, muhtemelen 2006 yılında rekor bir çarpanla satıldı. O zamanki piyasa şartları ile bu zamandaki piyasa şartları kesinlikle aynı değil. O zaman Avrupa'da gelişmekte olan ülkelerden banka satın alma modası, trendi vardı. Ama tabii ki sonuçta Denizbank'ın o zamanki özkaynak tutarı da şu andakiyle karşılaştırılabilir düzeyde değil.

    Bu, Denizbank'ın kurumsal hesabında 2,8 milyar euro'luk bir rakama tekabül ediyor. Tabii ki nihai rakam, işlemin tamamlanacağı, kapanacağı tarihte TL'nin euro karşısındaki değeri ile de belirlenecek. Diyelim ki işlem yıl sonunda tamamlanacak olsun, kaydedilmemiş zararımız bugünkü hesapla 700 milyon euro... Yani işlem yıl sonunda tamamlanırsa ve kurlar bugünküyle aynı düzeyde kalırsa, toplamda bu işlem nedeniyle 700 milyon euro zarar etmiş olacağız."

    "Zorunlu bir satış"

    Dexia Üst Yöneticisi Mariani, "Aktif satışı bankaları içinde bulunduğu sorunlardan kurtaracak mı?" sorusu üzerine de bu işlemin aslında grubun yeniden yapılanma programı çerçevesinde zorunlu bir satış olduğunun altını çizerek, "Bu işlemle birlikte Dexia'nın birinci kuşak sermaye rasyosu, yüzde 4 ve 5 arasında bir iyileşme görecek. Denizbank, bu anlamda da Dexia açısından önemli bir aktifti" dedi.

    Son birkaç ayda Avrupa'da banka satışları konusunda en aktif oyuncu olduklarına dikkati çeken Mariani, Lüksemburg ve Belçika'daki özel bankacılık şirketi ile dünya çapında menkul kıymet saklamasını yapan şirketi sattıklarını hatırlattı.

    Avrupa'da sektörde aslında yapısal bir değişiklik bulunduğuna değinen Mariani, satışa çıkardıkları aktiflerle ilgilenenlerin hiçbirinin Avrupalı olmadığını, varlık yönetim şirketini de kısa sürede satacaklarını, burada da Avrupalı bir alıcı beklemediklerini söyledi.

    Mariani, Avrupa'nın zorlu bir dönemden geçtiğini ve düzenleyici kurallar açısından çok önemli değişiklikler yapıldığını belirterek, "Bir de piyasanın belirsizliği düşünüldüğünde, mesela İspanya'daki durumun ne olacağı sorusuna cevap bulunmadan ki bu birkaç yıl sürecektir, herşey yerli yerine oturmayacak" yorumunu yaptı.

    "Satış, likidite koşullarını iyileştirecek"

    Satış işlemindeki 1,33'lük çarpan oranına ilişkin bir soru üzerine ise Mariani, 1,33'lük çarpanın sonuçta nihai fiyata göre belirlenmiş bir çarpan olmadığını, sürecin yıl sonuna doğru tamamlanmasını beklediklerini ve o tarih itibariyle Denizbank'ın net aktif değeri dikkate alınarak rakamın değişebileceğini kaydetti.

    Mariani, "Ama genel olarak oldukça iyi bir fiyat diyebilirim. Biz satın aldığımızda çarpan çok daha yüksekti. Ancak şu anda geriye dönüp bakmamızın anlamı yok. 2006'da değiliz. Bu saatten sonra 2006'ya da dönmeyeceğiz. Piyasalar, artık birşey alıp satmak, el sıkışmak, bir anlaşma yapmak için daha makul hale geldi" dedi.

    Başka bir soru üzerine de Dexia'nın 90 milyar avroluk bir garantiye ihtiyacı olduğunu anımsatan Mariani, şöyle devam etti:

    "Bu da hiçkimse için sürpriz olmamalı. Bunu zaten Ekim ayında bütün piyasaya duyurmuştuk. Acı, ama gerçek bir durum. Şu anda bu garantilerin Avrupa Komisyonu'ndan onaylanması sürecindeyiz. Avrupa Komisyonu, bunları bize dilim dilim sunuyor. İlk geçici onayı, 45 milyar avroluk onayı Aralık ayında aldık. Bu arada tekrar koşullar değişti. Piyasada faiz oranları tarafında bir kötüleşme oldu. Denizbank'ın satışı Dexia'nın likidite koşullarını iyileştirecektir."

    "Denizbank'ı tüm Türkiye'de göreceğiz"

    Sberbank İcra Kurulu Başkanı ve Üst Yöneticisi (CEO) Herman Gref da Denizbank'ın bundan sonraki stratejisine ilişkin bir soru üzerine, Denizbank'ı tüm Türkiye'de göreceklerini, herşeyden önce en fazla karı elde edebilecekleri bölgelere odaklanacaklarını, Rus şirketlerinin ve Rusya'dan gelen vatandaşların yoğunlukla bulunduğu yerlerde Denizbank'ın yoğun şekilde şubeleşeceğini söyledi.

    Gref, Denizbank ile daha önce gerçekleştirdikleri görüşmelere ilişkin bir soru üzerine ise şunları kaydetti:

    "İlk rauntta hiçbir izin almadık. O aşamaya gelmemiştik. Sadece fiyat şartlarını görüşmüştük. Düzenleyici kurumlarla başka hiçbir konuyu görüşmedik. İkinci rauntta ise anladık ki satın alma konusunda şansımız çok daha yükseldi. Satın alma şartları da bizim için çok daha elverişli olduğu için, düzenleyici kurumlar dahil olmak üzere görüşmeler yapmaya devam ettik."

    Herman Gref, bir gazetecinin "Yönetim Kurulunuzda Ermeni diasporasının finansörü olarak bilinen bir kişinin bulunduğu ve ilk girişiminizde Türkiye'deki otoritenin bu kişi nedeniyle izin vermediği söyleniyordu. Bu doğru mu?" sorusunu ise "Hiçbir zaman bankanın Yönetim Kurulu'ndaki şahsiyetlerin uluslarından veya onların etnik hiçbir durumundan bahsedilmedi. Çünkü hem Fransızlar, hem İtalyanlar, hem de başkaları çalışmaktadır. Hatta şimdi yönetimde Almanlar da mevcut. Artık ekibimize Türkiye'den de üyeler gelecek. Bütün bunlar yanlış bilgilerdir" şeklinde yanıtladı.

    "Rus finans piyasası aktif büyüklüğünün üçte biri"

    Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş ise, Denizbank hisselerinin yüzde 99,85'inin 3,5 milyar dolara Sberbank'a satışına ilişkin nihai anlaşmanın imzalandığı toplantıda yaptığı konuşmada, Denizbank'ın Dexia'ya satıldığı 2006 yılından bu yana sergilediği performansın bir başarı öyküsü olduğunu söyledi.

    Mayıs 2006'dan Mayıs 2012'ye kadar geçen sürede Denizbank'ın aktiflerini 12,2 milyar TL'den her yıl ortalama yüzde 25 artırarak 47,6 milyar TL'ye, kredilerini 7,2 milyar TL'den her yıl ortalama yüzde 28 artırarak 32,5 milyar TL'ye, mevduatını 7,4 milyar TL'den her yıl ortalama yüzde 26 oranında artırarak 30 milyar TL'ye, özkaynaklarını 1,1 milyar TL'den her yıl ortalama yüzde 31 artırarak 5,8 milyar TL'ye yükselttiğini vurguladı.

    Denizbank'ın bu süre içinde şube adedini de 253'den 607'ye, istihdamını 6 bin 117 kişiden 11 bin 176 kişiye ulaştırdığını anlatan Ateş, müşteri portföyünü ise 1,8 milyon adetten 5,2 milyona ulaştırdığını söyledi.

    Sadece geçen yıl "en çok şube açan", özel bankalar arasında "en fazla" istihdam yaratan banka olduklarını ifade eden Ateş, "Karlılığını sektör ortalamasının çok üzerinde, yüzde 72 artırmayı başaran ve karlılıkta şampiyon olan bankayız. Denizbank, 2012 yılının ilk çeyreğini yüzde 21'lik kar artışıyla tamamladı ve sektörde kar artışında ikinci konuma geldi. Tahminim odur ki bu yılın ikinci çeyrek rakamları çıktığında, yine aynı başarılı, parlak tabloyla karşılaşacağız" diye konuştu.

    Hakan Ateş, Sberbank'ın sahip olduğu büyüklüklere dikkati çekerek, şunları kaydetti:

    "Yeni ana hissedarımız Sberbank, 995 bankası bulunan Rus finans sektörünün en büyük bankası. Hatta Rusya'da Sberbank ve diğerleri diye söz edilir. Tek başına Rus finans piyasasının aktif büyüklüğü yönünden üçte birini, bireysel bankacılık yönünden yarısını elinde bulundurur.

    Doğu Avrupa'daki yeni yatırımlarıyla global anlamda bir finans devi olma özelliği taşır. Sberbank'ın 2011 yılı net karı, neredeyse Türk bankacılık sisteminin toplam net karına eşit. Nüfusu 143 milyon olan Rusya'da 70 milyon Sberbank bireysel müşterisi var. Her iki kişiden biri Sberbank müşterisi. Tüm Türkiye'de banka şubeleri toplam sayısı 10 bin 500 iken, tek başına Sberbank'ın 20 bin şubesi, Türkiye'de toplam ATM sayısı 32 bin iken Sberbank'ın Rusya'daki ATM sayısı 49 bin 500. Sberbank, çok büyük ve yaygın bir finansal gücü temsil ediyor."

    Verilen bilgiyle göre; Sberbank'ın kurucusu ve ana hissedarı olan Rusya Merkez Bankası, banka hisselerinin yüzde 57,6'sına sahip. Bankanın diğer hisseleri, sayısı 245 bini aşan bireysel ve kurumsal yatırımcılara ait.

    Rusya'da geniş şube ağı bulunan bankanın 17 bölge müdürlüğü bulunurken, Kazakistan, Ukrayna ve Beyaz Rusya'da iştirakleri, Hindistan'da bir şubesi ve Almanya ile Çin'de temsilcilikleri bulunuyor. 2012'de Volksbank International'in satın alınmasıyla birlikte Sberbank, 9 Orta ve Doğu Avrupa ülkesinde faaliyet göstermeye başladı.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow