hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    "Bölgesel soğuk savaş isteyenler var"

    Bölgesel soğuk savaş isteyenler var
    expand

    Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Bölgesel bir 'soğuk savaş' çıkarmak isteyenler var, bunu açık söyleyeyim. Bölgesel bir soğuk savaşı engellemeye kararlıyız. Bölgesel bir mezhep gerilimi, bütün bölge için bir intihar olur" dedi.

    Bakan Davutoğlu, 2012 yılını ilk kez AA'ya değerlendirdi. Davutoğlu, Ortadoğu'da kutuplaşmaların artıp artmadığının sorulması üzerine, yaptıkları değerlendirmelerde sadece Irak'ta ve Suriye'de değil, bütün bölgeye sirayet edecek bir tansiyon yükselmesi riski gördüklerini kaydetti. Bölgesel bir soğuk savaşı engellemeye kararlı olduklarını ifade eden Davutoğlu, İran ziyaretinin ardından bir ay içinde Rusya ve ABD'ye gideceğini, AB ve Körfez ülkeleri ile toplantılar yapacağını, çeşitli ülkelerin dışişleri bakanlarının da Türkiye'ye geleceğini aktardı.

    Bazı çevreler soğuk savaş çıkarmaya eğilimli

    "Tahran-Şam-Bağdat" ittifakı bulunduğu ve Türkiye'nin de buna karşı olduğu şeklindeki senaryoları değerlendiren Davutoğlu, şunları söyledi:

    "Böyle bir şey sözkonusu değil. Tabii birilerinin gönlünden böyle bir şey geçebilir. Maalesef bölgemizde ister mezhepsel, ister bölgesel kutuplaşmalara zemin hazırlamak isteyenler olabilir. Türkiye Ortadoğu bölgesinde hiçbir kutuplaşmaya taraf değildir, hiçbir kutuplaşmanın çıkmasını da istemez, kutuplaşmalara karşı aktif politika takip eder. Bölgesel bir soğuk savaş çıkarmak isteyenler var, bunu açık söyleyeyim. Bölgesel bir soğuk savaşı engellemeye kararlıyız. Bazı çevreler Sünni-Şii gerilimi etrafında bir soğuk savaş çıkarmaya eğilimliler, etkileri on yıllarca sürebilecek olan. Zaten bu ziyaretimde bu konuyu özellikle gündeme alacağım ve gündeme getireceğim. Bölgesel bir mezhep gerilimi, bütün bölge için bir intihar olur. Biz Türkiye olarak bunun karşısındayız. Onun için de bölgedeki bütün taraflarla sadece Şiiler, Sünniler değil, Hristiyanlarla da, Asurilerle de, Keldanilerle de, yani farklı din mensuplarıyla da temaslarımız var."

    Türkiye'nin bölgede Şii-Sünni, İran karşıtı veya Körfez'deki gerilim benzeri gerilimlere şiddetle karşı olduğunu belirten Davutoğlu, bunun için de Irak politikasının, bütün gruplarla yakın temas halinde olmayı öngördüğünü söyledi. Davutoğlu, "Burada kimsenin hata yapmaması lazım. Kimsenin tekrar eskiden olduğu gibi, şu veya bu ülkede, tek bir ideolojinin, tek bir mezhebin, tek bir etnisitenin hakim olduğu bir yapının doğabileceği kanaatiyle davranmaması lazım. Artık bölge halkları yeni bir siyasi anlayış istiyor. Bu anlayışın temelinde de etnik ve mezhep temelli ideolojik devletler değil, herkesi kuşatan, herkesin görüşlerine ağırlık veren ve herkesin siyasal sistemi katıldığı bir yapı var" diye konuştu.

    Bütün dosyalar ele alınacak

    İran'a yapacağı ziyaret hakkında da bilgi veren Davutoğlu, "Biz bütün dosyaları ele alacağız. Irak, Suriye, bölgesel konular, ikili ilişkiler, Basra Körfezi'ndeki son gerginlik gibi... Nükleer müzakereler konusunda her iki tarafın da yeniden başlama iradesi var. Sayın Ashton son görüştüğümüzde Brüksel'de Türkiye'den bu konuda yeniden katkı talep etmişti. Ben de konuyu Sayın Salihi'ye aktarmıştım. Tekrar nükleer müzakerelere başlanması, Suriye ve Irak, Ortadoğu'daki gelişmeler gibi, bütün bu konuları İran ile istişare etme imkanı bulacağız" şeklinde konuştu.

    Önümüzdeki 1 ay içinde İran, Rusya ve Şubat başında da Washington'a gideceğini bildiren Davutoğlu, "Sayın Clinton ile mutabık kaldığımız gibi bütün dosyaları ABD ile görüşme imkanımız olacak" dedi.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow