Erdoğan: "Anadolu yakasında selatin cami yoktu"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Ataşehir'de inşa edilen Mimar Sinan Camisi'nin açılışını gerçekleştirdi. Avrupa yakasında Süleymaniye, Şehzadebaşı, Sultanahmet ve Fatih camileri bulunduğunu hatırlatan Erdoğan, "Fakat bu yakada böyle bir cuma camisi, bir 'selatin cami' (sultanların yaptırdığı cami) mevcut değildi. Arzu ettik ki, bu yakada da birkaç tane selatin cami, cuma camisi olması lazım" dedi.

Başbakan Erdoğan, Batı Ataşehir Camisi ve Hizmet Birimleri Yaptırma ve Yaşatma Derneği tarafından Ataşehir'de inşa ettirilen Mimar Sinan Camisi'nin açılışında yaptığı konuşmada, caminin yapımında emeği geçen hayırseverleri tebrik etti.

Erdoğan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'a işin başından itibaren gösterdiği incelik, caminin mimarı Muharrem Hilmi Şenalp'e de bu eserin çizgilerini tüm hassasiyetiyle ortaya koyması dolayısıyla teşekkür etti.

Böyle bir eseri Anadolu yakasına kazandırmaktaki hedeflerine değinen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Avrupa yakasında bir Süleymaniye var, Mimar Sinan'ın İstanbul'daki ilk eseri Şehzadebaşı Camisi var. Bir diğer tarafta Sultanahmet ve Fatih camileri var. Fakat bu yakada böyle bir cuma camisi, bir selatin cami mevcut değildi. Arzu ettik ki, bu yakada da birkaç tane selatin cami, cuma camisi olması lazım. Bu kararı verdik. Tabii Ataşehir gelişiyor, gelişti, bu noktalara geldi. Bu noktada da Ataşehir Belediye başkanımıza gösterdiği kolaylık sebebiyle teşekkür ediyorum. Zira bir olmaya, birlikte olmaya, birlikte Türkiye'yi ve İstanbul'u inşaya mecburuz. Mimar Sinan adına ona adeta torunları olarak böyle bir eseri inşa etmek şüphesiz ki bizlerin göreviydi. Onun hatırasına yönelik böyle bir eser, ülkemizde ne yazık ki olmadı, ilk defa oluyor. Şunu söylüyoruz; ya rab, camilerimizi cemaatsiz, Kur'ansız, minarelerimizi de ezansız bırakma. Çünkü biz, İstiklal Marşımızda olduğu gibi, 'Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli/Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli' diyerek, bu günlere geldik. Birbirimizi sevmek, imanımızın gereğidir. Onun için birbirimizi sevmeye mecburuz. Birbirimizi dışlayamayız, ötekileştiremeyiz. Dayanışma içinde, birlik içinde olacağız ve her yönüyle Türkiye çok daha farklı olacak. Allah'tan bizi ramazana kavuşturduğu gibi, bayrama da birlik, beraberlik içinde kavuşturmasını diliyorum. Ramazan Bayramı'nın İslam dünyası için ülkemiz için birliğe, barışa vesile olmasını diliyorum."

Başbakan Erdoğan, daha sonra, Gabon Cumhurbaşkanı Ali Bongo Ondimba, Irak Ulusal Meclis Başkanı Usame Nuceyfi, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu ve Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ile birlikte kurdele keserek caminin ve parkın açılışını gerçekleştirdi.

Erdoğan'ın sözlerinin yer aldığı levha

Caminin dış duvarında, Başbakan Erdoğan'ın, Mimar Sinan'ın ruhuna ithafen sözlerinin yer aldığı bir levha bulunuyor. "Temmuz 2012/Ramazan 1433" tarihini taşıyan yazıda, Başbakan Erdoğan'ın, şu sözleri yer alıyor:

"Osmanlı coğrafyasının dört bir bucağına taş ile topraktan şiirler yazan Sinan... Sen şair olsaydın, divanında Selimiye tevhid, Süleymaniye münacaat, Şehzade Camisi de naat olurdu. Dizi dizi köprüler, imaretler, türbeler, sebiller ise büyük şiirlerin içinde küçük mısralar olarak kalırdı. Her biri şiir kadar güzel 84 cami, 52 mescid, 57 medrese, 22 türbe, 7 darül-kurra, 17 imaret, 3 darüşşifa, 5 su yolu ve kemeri, 8 köprü, 20 kervansaray, 36 saray, 48 hamam, 8 mahzen... 92 yıllık fani bir ömürden gökkubbede baki kalan tam 365 eser... Usta Sinan! Sen inşa etmeseydin estetik anlayışımız nakıs kalırdı... Sen yapmasaydın nakkaşlarımız, müzehhiblerimiz, hattatlarımız, hakkaklarımız bu kadar mahir olmazdı...

Sinan Usta! Sen ki eserlerinle bir milletin ve medeniyetin görkemli yüzünü dünyaya gösterdin, tarihe nakşettin, sana teşekkür için kelimeler kifayetsiz kalır. Şükran ve minnettarlığımızın nişanesi olarak ancak yaptığımız eserlere adını verebiliyoruz.

Bu ad, hayırseverlerinden dernek yöneticilerine, müteahhidinden işçisine, mimarından müzehhibine, imamından cemaatine bütün torunlarının yüksek huzurunda sana saygılarını ve muhabbetlerini gösterebilmeleri içindir.
Seni sevdiğimizi bil diye...
Bu topraklara nakşettiğin sebillerden akan su gibi aziz ol..."

Mimar Sinan Camisi

Mimar Sinan anısına yaklaşık iki yılda inşa edilen cami, gelenekten geleceğe uzanan, klasik Türk mimari üslubunu bugünün inşaat teknolojisiyle birleştiren bir yapı olarak tasarlandı.

42 metre kubbe yüksekliğine, 27 metre ana kubbe çapına sahip ve 72 metre yüksekliğinde 3 şerefeli 4 minaresi bulunan Mimar Sinan Camisi, klasik Osmanlı-Türk mimari üslubu ekseninde yenilikçi bir mimari anlayış içerisinde şekillendi.

Cami, mekanda vahdeti ifade eden, klasik mimaride tam olarak işlenmemiş, altıgen şemalı, merkezi kubbe etrafında altı yarım kubbeli bir yapı olarak dikkati çekiyor.

Mimar Sinan Camisi'nin ana kubbesine Fatır Suresi'nin 41. ayeti, yarım kubbelerin her birinde ise Furkan Suresi'nin ilk altı ayeti yazıldı. İç mekanda hat sanatının öne çıkarıldığı ve süslemelerin çok az kullanıldığı camide kalemişi, nakış gibi sanatlar daha sade ele alınarak mimarinin ve hacimlerin öne çıkmasına gayret edildi.

Camideki avizeler hat sanatının heykelvari kullanıldığı özel tasarımla dikkati çekiyor. Ana avizede "Ol der ve olur" anlamına gelen "Kün fe yekün" ayeti, diğer altı avizede ise Allah'ın isimlerinden "Hu Rahman", "Sübhan", "Bürhan", "Deyyan", "Mennan" ve "Hannan" yazılı bulunuyor.

Batı Ataşehir Camisi ve Hizmet Birimleri Yaptırma ve Yaşatma Derneği tarafından yaptırılan caminin müteahhitliğini Gür Yapı, müşavirliğini Hassa Mimarlık üstlendi.

Yaklaşık 40 milyon liraya mal olan caminin yapımında 500'e yakın işçi ve usta görev aldı.

Cami, 10 bin kişilik cemaati ağırlama kapasitesine sahip bulunuyor.

Mimar Sinan Camisi, ibadethane ve avlu alanlarının altında konferans salonu, eğitim odaları, satış birimleri, abdesthaneler ve yaklaşık 270 araç kapasiteli 2 katlı otoparkı ve cami katına çıkan dört adet 15 kişilik asansöre
sahip bulunuyor.

Anikya İznik Çini de Mimar Sinan Camisi'ni ve Mimar Sinan Parkı'nı el yapımı İznik çinileriyle donattı. 16. yüzyıl İznik çinisinin geleneksel tüm özellikleri korunarak üretilen Anikya İznik çinileri, caminin pencere alınlıkları, mihrabı ve minberinde yer alıyor. Pencere alınlıklarını kırmızı, kobalt ve turkuaz renklerden oluşan rumi motifler süslerken, mihrap çinisinde, kobalt zeminli bahar dalı ve minberde de mavi-beyaz üslupla dekorlanmış kobalt rumiler yer alıyor.

Mimar Sinan Parkı

Törende, 46 bin metrekarelik alana inşa edilen Mimar Sinan Parkı da hizmete açıldı. Park, Mimar Sinan'ı ve yaptığı eserleri tanıtan çini panolarla donatıldı. Süs havuzları ve 3 çocuk oyun alanına sahip parkta fitness alanları, koşu parkuru ve bisiklet yolu gibi spor aktivitelerinin yapılacağı güzergahlar da bulunuyor.

Caminin VIP salonunda görüştü

Erdoğan, Irak Ulusal Meclis Başkanı Usame Nuceyfi ile görüştü. Ataşehir'de açılışı yapılan Mimar Sinan Camisi'nin VIP salonunda gerçekleşen görüşme, basına kapalı yarım saat sürdü.

Ayrıca açılış sırasında da konuşan Irak Ulusal Meclis Başkanı Usame Nuceyfi, Hz. Peygamber'in "Kim bu dünyada bir mescit, bir cami inşa ederse, Allah da ona öbür dünyada köşkler, cennetler inşa eder" hadisini hatırlatarak, "Görüyorum ki sizler Türkiye'nin her tarafına güzel camiler inşa ediyorsunuz. Türkiye şu anda medeniyetler inşa ediyor. Türkiye aynı zamanda bu güzel camilerle insaniyet inşa ediyor. Bizim de bu zor günümüzde Türkiye'nin bu rolüne ihtiyacımız var" diye konuştu.

Nuceyfi, İslamiyet'in ve insanlığın yeniden inşası için hem Türkiye'de hem Irak'ta hep birlikte yeni medeniyetler inşa etme ümidini dile getirdi.