hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Tartışılan kampla ilgili rapor çıktı

    Tartışılan kampla ilgili rapor çıktı
    expand

    TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesindeki Mülteciler Alt Komisyonu, 3-5 Eylül tarihlerinde Komisyon Başkanı Ayhan Sefer Üstün'ün başkanlığında, Apaydın'ın da aralarında bulunduğu Hatay'daki bazı kamplarda gerçekleştirdiği incelemeleri rapor haline getirdi.

    Rapora göre, komisyon, Apaydın Konaklama Merkezi, Altınözü Tekel Konaklama Merkezi ve Yayladağı Yatılı İlköğretim Bölge Okulu Konaklama Merkezi'nde inceleme yaptı.

    İnceleme tarihi itibarıyla 103 bin 58 kişi Türkiye'ye giriş yaptı; bu kişilerden 25 bin 206'sı ülkesine geri döndü.

    Kamplarda, çocuklara eğitim-öğretim imkanı sağlandı, kadınlara yönelik biçki-dikiş kursları ve ebru kursları ile Türkçe-İngilizce dil kursları açıldı.

    Sığınmacılara, bir defaya mahsus olmak üzere kişisel bakım ihtiyaçlarını karşılamak üzere kişi başı 100 TL nakdi yardım ve kıyafet yardımı yapıldı.

    Çadırlar içerisinde ev ortamının oluşturulması ve düzenin sağlanması bakımından el süpürgesi, faraç, çöp poşeti gibi küçük ihtiyaçlar dışında halı, battaniye, elektrikli soba, çamaşır makinesi, buzdolabı, vantilatör ve tüplü-elektrikli ocak gibi ihtiyaçlar da giderildi.

    Bütün imkanlardan yararlanan çadırkentlerde 73 düğün, 88 sünnet merasimi gerçekleştirildi.

    Raporda, yakın tarihlerde konaklama merkezlerinden kaçırılan ve Suriye makamlarına teslim edilen bir albayın ve diğer askeri yetkililerin kaçırılma olayından sonra, Suriye silahlı kuvvetleri, emniyet teşkilatı ile yüksek bürokratik makamlardan ayrılan ve sığınanların ayrı bir konaklama merkezinde barındırılmasına ihtiyaç duyulduğu belirtildi.

    "Başka bir konaklama merkezinde barındırılması ihtiyacı"

    Apaydın Konaklama Merkezi'nde kalan Suriye silahlı kuvvetleri, emniyet teşkilatı ile yüksek bürokratik makamlardan ayrılan ve sığınan bu kişilerin, Suriye rejimi tarafından burada kaldıklarının ve kimliklerinin herhangi bir şekilde öğrenilmesi sonucunda hem bu kişinin hem de ailesinin ve yakınlarının can güvenliğinin tehlikeye girdiği ifade edilerek, "Bu itibarla, bu merkezde kalan kişilerin hem kendilerinin hem ailelerinin hem de Suriye'de geride bıraktıkları yakınlarının can güvenliklerinin korunması bakımından diğer sivil sığınmacıların barındırıldığı konaklama merkezinden başka bir konaklama merkezinde
    barındırılması ihtiyacı ortaya çıkmıştır" denildi.

    Konaklama Merkezi'nin konum olarak Apaydın Köyü'ne 500 metre mesafede olduğu ve etrafında çiftçilerin tarımsal faaliyetlerde kullanıldığı tarlaların bulunduğu kaydedilen raporda, bu nedenle, konaklama merkezi içerisinde yapılacak silahlı bir eğitimin Apaydın Köyü sakinleri, 30 metre mesafedeki Hacıpaşa Beldesi yolunu kullananlar ve çiftçiler tarafından duyulmaması veya fark edilmemesinin imkansız olduğu vurgulandı.

    Raporda, "Özellikle Apaydın Köyü sakinleri tarafından evlerinin çatılarına, yüksek olan su deposu, minare gibi yerlere çıkılması halinde, merkez içerisinde yürütülen her türlü faaliyetin ve eylemin çıplak gözle dahi görülebilmesi ve izlenebilmesi mümkünken, teknolojik araçlarla bu Merkezin her an izlenmesi ve takip edilmesi çok daha kolay ve basittir. Konaklama merkezinde hiçbir şekilde eğitim verilmesi veya alınması olasılığı bulunmamaktadır" görüşüne yer verildi.

    "Gece Suriye'ye giderek savaşmaları imkansız"

    Kampın, Suriye sınırına 5 kilometre, yolların takip edilmesi halinde ise 8 kilometre mesafede olduğu belirtilerek, bu kişilerin gece kamptan çıkarak Suriye tarafına geçmesi, sınırdan belirli bir uzaklıkta yaşanan savaşa katılması ve sabaha karşı tekrar kampa dönebilmesinin imkansız olduğu vurgulandı.

    "Apaydın Konaklama Merkezinde askeri eğitim verildiği ve bu eğitimi alan sığınmacıların ise Suriye'ye geçerek oradaki birtakım faaliyetlere iştirak ettiği yönündeki iddialar fiziken ve mantıken mümkün değildir" denilen raporda, kampta kalanların; kampta, hastanelerde ve sokakta karıştıkları olay sayısının sadece 157 olduğu, bu nedenle sığınmacıların bölgede asayişi bozucu davranışlarda bulundukları iddiasının abartılı bir iddia olduğu kaydedildi.

    Raporda, "Suriyeli sığınmacılar her fırsatta zorunluluktan dolayı konaklama merkezlerinde kaldıklarını, ülkelerindeki olumsuz şartların düzelmeye başladığı andan itibaren geri dönme arzu ve niyetinde olduklarını hem sözleri hem de davranışları ile ifade etmişlerdir. Heyetimizde, Suriye'deki savaş ortamının bir an önce bitmesini ve insanların güvenli bir şekilde hayatlarına devam edebilmelerine imkan sağlayacak barış ortamının oluşturulmasını dileyerek, bütün Suriyeli sığınmacıların kendi ülkelerine, vatanlarına dönmelerini temenni etmektedir" denildi.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow